Sigara kullanımı Türkiye’de alışkanlığın ötesinde toplumsal bir sağlık sorunu!

Türkiye’de sigara kullanımı, yalnızca bireysel bir alışkanlık ya da tercih olmanın çok ötesine geçerek, toplum sağlığını tehdit eden yaygın ve ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüştü. Uzmanlar, dünyada her gün yaklaşık 300 kişinin sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtiyor.

Sigara kullanımı Türkiye’de bireysel alışkanlığın ötesinde toplumsal bir sağlık sorunu! Türkiye’de sigara kullanımı, yalnızca bireysel bir alışkanlık ya da tercih olmanın çok ötesine geçerek, toplum sağlığını tehdit eden yaygın ve ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüştü. Uzmanlar, dünyada her gün yaklaşık 300 kişinin sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtiyor. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen sigara bağımlılığı, sadece bireysel bir sağlık sorunu olmanın ötesine geçerek toplumların genel refahını ve sağlık sistemlerini tehdit eden küresel bir kriz haline geldi. Türkiye’de her gün yaklaşık 300 kişi sigara kaynaklı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor.  Uzmanlara göre sigara kullanımı, kalp hastalıkları, kanser, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve inme gibi birçok ölümcül hastalığın başlıca nedenlerinden biri. Aynı zamanda doğrudan veya pasif içicilik yoluyla çevredeki bireyleri de etkileyerek çocuklarda astım, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi sorunlara yol açabiliyor. ELEKTRONİK SİGARA: YENİ TEHDİT Mİ? Son yıllarda, sigarayı bırakmak isteyen birçok kişi elektronik sigara ve benzeri nikotin ürünlerine yöneliyor. Ancak uzmanlar, bu ürünlerin de sağlık açısından masum olmadığını, özellikle gençler arasında bağımlılığı artırıcı bir araç haline geldiğini vurguluyor. Elektronik sigaralarda bulunan kimyasal maddelerin akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkilediği ve uzun vadede ciddi zararlar doğurabileceği ifade ediliyor. TOPLUM SAĞLIĞI TEHLİKEDE Sigara yalnızca kullanıcıyı değil, toplumun geneline yayılan bir yük yaratıyor. Sağlık harcamalarındaki artış, iş gücü kaybı ve erken ölümler, ekonomik ve sosyal refahı da doğrudan etkiliyor. Bu durum, tütün bağımlılığının yalnızca bireysel değil, kamusal bir kriz olarak ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, “Tütün kullanımıyla mücadelede yalnızca bireysel iradeye değil, devlet politikalarına, eğitim kampanyalarına ve erişilebilir sigara bırakma hizmetlerine ihtiyaç var” dedi. Özellikle gençlerin tütüne başlama yaşının düştüğüne dikkat çeken uzmanlar, okullarda ve dijital platformlarda tütünle mücadele farkındalığının artırılması gerektiğini belirtti.