Pınar Eliçe açıklama yaptı! Eliçe, tüm iddiaları cevapladı..!
Pınar Eliçe açıklama yaptı! Eliçe, tüm iddiaları cevapladı..!
Pınar Eliçe tüm sessizliğini bozdu..! Bunların tamamı iftira
Pınar Eliçe açıklaması! Basına konuşan Eliçe, tüm iddiaları cevapladı..!
Beyaz Tv'de yayınlanan Söylemezsem Olmaz programının sunucuları Didem Delen ve Pınar Eliçe hakkında "fuhuş ve uyuşturucu soruşturması" açıldığı yönünde iddialar ortaya atılmıştı.
NetHaberler İlhan Özer’e açıklama yapan Pınar Eliçe, Beyaz TV’deki hakkında çıkan haberlerle ilgili yargıya başvurarak suç duyurusunda bulunacağı söyledi! Hakkında çıkan haberlere ilişkin mahkeme açarak yasal haklarını kullanacağı aktardı.
Beyaz TV'de görevine son verildiği ve fuhuş ile uyuşturucu iddialarının tamamen yalan ve iftira olduğunu söyleyen Pınar Eliçe, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bu haberlerin tamamen asılsız ve iftira niteliğinde olduğu ifade etti. Pınar Eliçe hakkındaki yapılan bu haberlerin ve üzerine atılan asılsız iftiraların hukuk nezdinde hesabının sorulacağını belirtti. Eliçe, suç duyurusunda bulunacağı bildirdi.
1. İddialar sonrası sessizliğinizi bozarak, “Doğruları benden dinleyin” dediniz. Görevden alınmanıza giden süreçte yaşananların perde arkasını bizimle paylaşır mısınız?
Bu süreçte sessiz kalmam bilinçli bir tercih değildi; şok, hayal kırıklığı ve derin bir adalet arayışı içindeydim. Hakkımda hiçbir resmi soruşturma olmamasına rağmen medyada adımın bu şekilde anılması kabul edilemez. Bu haberler tamamen kurgu ve iftiradır. Görevime son verilmesi diye bir şey yok aksine sezon tatiline girdik. İftiraların asıl nedeni, birilerinin menfaatlerini tehdit eden dik duruşumdu. Suskunluğum zayıflıktan değil, sürecin hukukla çözülmesini istememden kaynaklanıyor.
2. Bu yaşadığınız olaylar, yıllarca verdiğiniz emeğin ve sanat kariyerinizin üzerini örtmeye çalışan organize bir linç girişimi olabilir mi sizce?
Kesinlikle öyle! Bu bir tesadüf değil. Sanatçı duruşuma, onurlu yaşamıma ve dik başlı tavrıma tahammül edemeyen bazı çevrelerin organize ettiği, itibarsızlaştırma çabasıdır. Medyada “algı” ile karakter infazı yapılıyor. Yıllar süren emeğimi, sanat yolculuğumu bir gecede silmeye kalkıştılar. Ama buna ne geçmişim ne de vicdanlar izin verecek.
3. Hakkınızda ortaya atılan iddialar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu süreçte sizi en çok ne kırdı, en çok neye şaşırdınız?
En çok kırıldığım şey; bazı insanların araştırmadan, sorgulamadan, linç kültürüne kolayca kapılması oldu. Şaşırdığım şeyse; yıllardır yanımda sandığım bazı kişilerin sessiz kalmasıydı. Bir selamı, bir mesajı bile çok gören insanlar oldu. Bu da aslında kimin gerçekten dost, kimin sadece kalabalığın parçası olduğunu gösterdi.
4. “Konuyla ilgili ‘Belgeleri savcılığa sunacağım’ dediniz. Bu süreçte adaletin yerini bulacağına ve herkes için eşit şekilde işleyeceğine olan inancınızı koruyor musunuz?”
Ben Türk adaletine güveniyorum. Bu süreç sadece benim değil, benim gibi sesi bastırılmak istenen herkesin mücadelesi. Umarım bu olay, medyada iftiraya uğrayan pek çok insan için de bir dönüm noktası olur.
5. Bu kadar ciddi ithamlarla anılmak, uzun yıllara dayanan bir kariyere sahip bir sanatçı olarak sizi psikolojik açıdan nasıl etkiledi?
Kolay değil. İnsanız… Her ne kadar güçlü görünmeye çalışsam da geceleri yastığa başımı koyduğumda yaşadığım travmayı tarif edemem. Beni en çok yoran şey, hak etmediğim bir iftirayla baş başa kalmaktı. Ama ben pes etmedim. Yaşadığım bu travmayı bir güç alanına çevirmeye çalıştım. Çünkü haklı olan her zaman son sözü söyler.
6. İçinden geçtiğiniz bu fırtınalı süreçte sanat dünyasından beklediğiniz dayanışmayı gördünüz mü? Sessiz kalanlar sizi şaşırttı mı?
Maalesef yeterince dayanışma görmedim. Sanat camiası büyük ama çoğu zaman yalnızsınız. Beni şaşırtan ise, yıllarca omuz omuza çalıştığım, bir sofrayı paylaştığım bazı kişilerin suskunluğu oldu. Bazen sessizlik, söylenen bir yalandan daha çok yaralıyor insanı.
7. Bu zorlu günlerde size “İyi ki var” dedirten kimler oldu? Aldığınız destek size nasıl bir güç verdi?
Ailem, bazı eski dostlarım ve beni yıllardır seven, sahnelerde alkışlayan halkım… Onların bir “yanındayız” mesajı, bir telefon araması bana güç verdi. Gerçek dostlukların kriz anlarında ortaya çıktığını bir kez daha gördüm. Ve en önemlisi; halkın vicdanı hâlâ doğruyu görüyor, hissediyor. Artık insanların söylediklerinden çok, zor zamanlarda sergiledikleri tavırla ilgileniyorum.
8. Kariyeriniz boyunca saygınlığınızı korumaya büyük özen gösterdiniz. Sizce medyada kişilik haklarını zedeleyen haberlerle mücadelede sanatçılar nasıl korunmalı?
Sanatçıların bir “etik kurulu” ya da “medya savunma birimi” gibi yapılarla korunması gerekiyor. İddia ile iftira arasında ince bir çizgi var ve o çizgi aşıldığında geri dönüşü olmayan yıkımlar yaşanıyor. Kişilik haklarının çiğnenmesi sadece hukukla değil, toplum vicdanıyla da cezalandırılmalı.
Not: Haber ve içeriğine ilişkin cevap hakkını kullanmak isteyenler ihbar hattımızdan bize ulaşarak cevap hakkını kullanabilirler.
NetHaberler olarak, bize ulaşan haberlere dair kaldırılmaları yönündeki baskı ve tehditlere karşı duruşumuz nettir. İlkeli ve tarafsız bir bağımsız gazetecilik anlayışını benimseyerek, doğrunun ve hakikatin yanında yer aldığımızı açıkça belirtmek isteriz. Kamuoyunu aydınlatmayı esas alan görev bilincimizle, etik değerlere sadık ve özgür bir basın anlayışını sürdürmeye kararlıyız.
İlhan ÖZER
Kültür ve Sanat Direktörü
www.nethaberler.com
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.