Papa’ya ‘Zulme dur!’ Çağrısı yapmasını isteyecektim!
Papa’ya ‘Zulme dur!’ Çağrısı yapmasını isteyecektim!
Ağca, Papa ile görüşemeden Bursa’dan geri döndü. Peki, Ağca, Papa ile neden görüşemedi? Papa mı Ağca’yı kabul etmedi? Ağcayı engelleyen faktörler nelerdir? Tüm bu soruları muhatabına sorduk. NetHaberler kültür sanat yönetmeni İlhan Özer sordu, Mehmet Ali Ağca da cevapladı. İşte tüm detaylar sadece NetHaberler.com’da;
Nethaberler.Com kültür ve sanat yönetmeni İlhan Özer, Papa’nın Türkiye’ye gelmesi ile başlayan gündem, Mehmet Ali Ağca ile yeni bir gündemi oluşturdu. Öyle ki, Mehmet Ali Ağca’nın Türkiye ziyareti yapan Papa ile görüşmek için Bursa’nın İznik ilçesine gittiği ortaya çıkmıştı. Görüşme sağlayamayan Ağca, "Papa’ya ‘Zulme dur!’ Çağrısı yapmasını isteyecektim!" ifadelerini kullandı.

Vatikan’da 1981 yılında Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca, Papa 14’üncü Leo ile görüşmek üzere Bursa'nın İznik ilçesine gitti. Ağca, "Papa'ya 'Hoş geldin' diyorum. Umarım bugün, yarın, İznik'te, İstanbul’da oturup konuşuruz, 2 dakika, 3 dakika" demişti. Ancak, bu görüşme olmadı. Nedenlerini muhatabına sorduk.
Tüm bu sorulara dair Mehmet Ali Ağca, İlhan Özer'in sorularına işte böyle yanıt verdi;
— SİZDEN BİR GÖRÜŞME TALEBİ GİTTİ Mİ? YOKSA SİZ Mİ ÇAT KAPI GÖRÜŞMEK İSTEDİNİZ?
Ağca: “Bu konuda haykırması gereken birinci kişi papadır. Ahlaki ve vicdani sırada odur.
Mazlum burada; katil ve soykırımcı olan ise 2000 yıllık Siyonist canavardır. Bugün Gazze’de 700 bin insan öldürülmüş.
Eğer İsa’yı yüceltiyorsan, onun katillerine de karşı çıkmalısın. Gazze’de soykırım bitmedi. Buna ses çıkaramıyorsan o cübbeyi çıkartacaksın, köyünde koyun güdeceksin.
Kim olursa olsun; siyasetçilere de din adamlarına da dünya medyasına da söylüyorum:
Vatikan görevini yapmamıştır.”
— PAPA İLE GÖRÜŞSEYDİNİZ ELİNİ ÖPECEK MİYDİNİZ?
Ağca: “Hayır dostum, hayır! Ben onun elini öpmem.
Ben sadece o adamı — aylarca hastanede korkunç acılar çektiği için — insani olarak kucaklarım.
Papa gelmiş benimle kucaklaşmışmış… El öpmek ne ya?
Siz yüz yıldır NATO’nun ve Amerika’nın ayağını öpüyorsunuz.
Siz Doğu medeniyetini eleştirme hakkını nereden buluyorsunuz?
Siz kimsiniz de beni eleştiriyorsunuz?
Osmanlı’yı yıkan emperyalistlerin ayağını öptünüz.”
— DÜNYA TARİHİNDEKİ O OLAYA BAKIŞINIZ BUGÜN NASIL?
Ağca: “Ben Vatikan’ın 2000 yıllık zulmüne karşı gittim. İlahi adalet adına bir ceza verdim.
Ama ne oldu? O andan sonra savaş sona erdi, uzlaşma oldu, dostluk geldi ve diplomasi başladı.
Bizim tüm kainatı kapsayan bir vizyonumuz ve ruhumuz var.”
— ALLAH KATINDA TEK DİNİN İSLAM OLDUĞUNU MU SÖYLÜYORSUNUZ?
Ağca: “ ee tabi yani! Papa da nihayetinde o kadar önemli biri değil.
Onlar kendi dünyalarında bir imaj üretmişler.
İlahi hakikat nezdinde papa da yok, Vatikan da yok.”
— BU GÖRÜŞME TEKLİFİ VATİKAN’DAN MI GELDİ, YOKSA ÖZEL BİR HEYET Mİ GÖNDERDİ?

Ağca: “Vatikan’ın ilahi adaletten uzak olduğunu onların yüzüne söyledim.
Bu yüzden 20 yıl hapiste yattım.
Bana Vatikan’da imparatorluk teklif ettiler; reddettim.
1983 yılında ‘Gel, bizim inancımızı kabul et, evrensel hakikati kabul et’ dediler.
Asla kabul etmedim.
Benim düşünceme göre gerçek imparatorluk, alemlerin rabbinin emirleri altındadır.”
— BU GÖRÜŞMENİN SİYASİ NEDENLERLE ERTELENDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Ağca: “Hayır, bende öyle paranoyak düşünceler yok.
Ben dün İznik’te vatandaşla konuştum.
Garsonla oturmam da, çaycıyla muhabbet etmem de, bir dilenciyle konuşmam da… papa ile görüşmem de aynıdır benim için.
Ben yalnızca ona bir el uzattım.
Benimle görüşüp hakikati anlayabilmesi için…
Hayallerden kurtulabilmesi için…
Onlar hayal içinde yaşıyor.”
“İNSAN TANRI DEĞİLDİR; TANRININ OĞLU DİYE BİR ŞEY YOK.”
Ağca: Benim için Papa’yla görüşsem ne olur, görüşmesem ne olur?
Kendi açılarından bakınca olağanüstü bir fırsatı kaçırdılar.
Bugün Vatikan’da ismim çok bilinir; çünkü 2000 yıllık anlatıların tam ortasında duran meseleler üzerine konuşuyorum.
STK, DİNİ YAPILAR VE CEMAATLER HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜNÜZ
Ağca: Benim gördüğüm kadarıyla bu yapıların çoğu, ister Türkiye’de ister başka ülkelerde olsun, merkezlerden yönlendirilen oluşumlara dönüşmüş durumda.
Biz bunun örneklerini Türkiye’de yaşadık: çeşitli yapılara, dış bağlantılara, farklı ülkelere hizmet eden gruplara, medya organlarına şahit olduk.
Aynı durum İslam coğrafyasında da var. İçeriden ve dışarıdan yönlendirilen, birbirine düşman edilen topluluklar görüyoruz.
Benim derdim insanları bu cehalet zincirinden kurtarmak…
Ama ne yazık ki bu yolu bize de kapatıyorlar.
Yine de biliyorum: “Allah bana yeter.”
Kâinat üzerime gelse, kimse bana bir şey yapamaz.
“PAPA İLE GÖRÜŞSEYDİNİZ NE SÖYLEMEK İSTERDİNİZ?”
Ağca: Şunu söylerdim:
İncil, Tevrat… Bugün ellerde dolaşan metinler, orijinalini tam anlamıyla taşımıyor. Zaman içinde değişmiş, hikâyeleştirilmiş, farklı yorumlara dönüşmüş eserler…
Ben dünya medyasına İngilizce bir metin dağıtacağım.
Bu, tarihteki en önemli ilahi mesajlardan biri olacak.
Mesele sadece Hristiyanlık ya da Musevilik değil…
İslam dünyasını da ilgilendiren bir uyanış çağrısı bu.
Çünkü İslam dünyası da bugün uykuda…
Gaflet, bölünmüşlük, etkisiz kalan kurumlar…
Vatikan ne ki? Hakkâri’deki bir imam ile Papa arasında özde hiçbir fark yok; ikisi de insan, ikisi de kul.
4 bin yıllık Musevilik, 2 bin yıllık Hristiyanlık… Bunlar büyük tarihsel gelenekler evet ama kâinatı düşündüğünde aslında ne kadar küçük kalıyorlar.
Milyarlarca galaksi varken, insanlığın kapıldığı bu dünyevi çekişmeler ne kadar anlamsız…
“SİNEMA PROJENİZDEN BAHSETTİNİZ. NEDİR BU PROJE?”
Ağca: Futbolda Osimhen’i 200 milyon euroya getiriyorlar.
Benim ise elimde; hem sinema hem fikir hem ilahi anlamda dünyayı aydınlatabilecek kadar büyük bir proje var.
Ama bu projenin gerçekleşmesi için kapılar açılmıyor.
Ne Türkiye’de, ne Türkî devletlerde, ne de İslam dünyasında…
Hepsi, Vatikan’ın yaşadığı çıkmazların bile ötesinde kendi iç meselelerine boğulmuş durumda.
Bu projeyi hayata geçirme fırsatı verilse, milyonlarca insanın düşünce dünyasını değiştirecek bir ışık doğacak.
Benim bütün çabam bunun için.
Mehmet Ali Ağca: Röportaj için NetHaberler’com’a çok teşekkür ediyorum diyerek sözlerini noktaladı.
Ne olmuştu;
1981'de, 17.00'yi az geçe Mehmet Ali Ağca tarafından Browning marka 9 mm. yarı otomatik tabanca ile ateşlenen 3 mermi ile gerçekleştirilmiştir. Girişim sonucu Papa II. IoannesPaulus, elinden ve karnından vurulmuştur.
Vatikan'ın ünlü San Pietro Meydanı, 13 Mayıs 1981'de sarsıcı bir olaya sahne olmuş, saatler 17.20'yi gösterdiğinde Mehmet Ali Ağca'nın tabancası, Papa 2. Jean Paul'ü hedefine almıştı. Katolik Kilisesi'nin 264'üncü lideri Jean Paul'ün Çarşambagünleri geleneksel halkla buluşmasını gerçekleştirirken meydana gelen saldırı, tüm dünyayı şoke etti. Papa, kalabalığın gözleri önünde biri vücuduna diğeri de işaret parmağına isabet eden kurşunlarla kanlar içinde cipe yığıldı. Doktorlar, durumu kritik olan Papa'nın yaşamasını beklemiyordu. O sırada 60 yaşında olan Papa, 5,5 saat süren kritik bir operasyonun ardından hayata döndürüldü. Sonrasında Papa, Ağcayı affederek barışmıştı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.