Nuşin Kazak Yazdı ✍️

Cahilliğin Karizması ve Cahil Makamlar

Cahilliğin Karizması ve Cahil Makamlar Bir zamanlar bilgi güçtü. Bugün hâlâ öyle olması gerekirken, ne yazık ki bilgi çoğu zaman “yük” olarak görülüyor. Üstelik bazı makamlar var ki, oraya oturanlar cehaletleriyle değil utanmak, adeta övünüyor. Cahil olmanın, hele de belli bir makama gelmiş cahil olmanın toplumda bir "karizma"ya dönüşmesi ise en büyük sorunumuz haline geldi. Eskiden bir konuda konuşmadan önce "bilmiyorum" demek erdemdi. Şimdi bilmiyorum demek değil, bildiğini sanmak moda. Sosyal medyadan televizyonlara, toplantı salonlarından meclis kürsülerine kadar birçok yer "yarım akıl"la konuşan ama tam özgüvenli insanlarla dolu. Bu, rastgele bir özgüven değil; cehaletten gelen, sorgulanmamış, test edilmemiş bir özgüven: cahilliğin karizması. Bir de bu insanlar makam sahibi olduklarında ortaya çıkan başka bir fenomenden bahsetmek gerek: cahil makamlar. O koltuklar; hak edenlerin değil, “biat edenlerin” ödüllendirildiği yerler haline geldiğinde, cehalet sadece bireysel bir sorun olmaktan çıkıyor, sistematik hale geliyor. İşin acı tarafı, bu makam sahipleri söyledikleri yanlış şeylerin düzeltilmesinden bile rahatsız oluyorlar. Eleştiri düşmanlık, düzeltme kibir sayılıyor. Bilgisizliğin üzerine inşa edilen bir kibir, en tehlikeli virüstür. Eğitim sistemimiz ne yazık ki ezberciliği teşvik ederken sorgulamayı dışladıkça, bu koltuklara layık olanlar değil, koltukları itibarıyla büyüdüğünü sananlar çıkıyor karşımıza. Cahil bir makam sahibi, sadece kendi etki alanında değil, toplumun tamamında düşünme biçimlerini şekillendirebilir. Onun ağzından çıkan her kelime, gerçekmiş gibi yayılır, çünkü “makamı var” denir. Oysa makamın büyüklüğü, içini dolduranın niteliğiyle ölçülmeli. Cahilliğin karizması; kendini pazarlamakla, şov yapmakla, ağzı laf yapıp fikri boş olmakla ilgilidir. Oysa gerçek karizma; bilginin, tevazunun, duruşun ve sorumluluğun birleşiminden doğar. Cahil bir lider toplumun önünü kapatır, bilge bir lider ise yol açar. Toplum olarak artık sorgulamak zorundayız. Makamda kim var? Ne biliyor? Hangi konuda uzman? Sadece konuşuyor mu, yoksa gerçekten yön mü gösteriyor? Bu soruları sormadıkça, cehalet sadece yayılmaz, alkışlanır hale gelir. Ve unutmayalım Cehalet, koltukta oturunca bilgeliğe dönüşmez. Nuşin Kazak | Eğitimci STK Başkanı