Emar, Tomografi ve Görüntüleme cihazlarında çalışan taşeron personele kadro verilecek (Tıbbi sekreter, Radyoloji teknikerlerine kadro) mi?
Emar, Tomografi ve Görüntüleme cihazlarında çalışan taşeron personele kadro verilecek (Tıbbi sekreter, Radyoloji teknikerlerine kadro) mi?
Cihaza bağlı ihalelerde çalışan taşeron çalışanlara kadro verilecek mi? Bu belirsizlik Tıbbi sekreter ve Radyoloji Teknikerlerinin moralini bozuyor! Kapsam Dışı Bırakılan (Tıbbi sekreter) Taşeron Radyoloji Kadro Bekliyor

Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan Tıbbi sekreter ve Radyoloji Teknikerlerinin Mağduriyetine artık bir çözüm üretmesi gerekiyor!
TÜM SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİNE AYRIMSIZ, KOŞULSUZ KADRO!

Radyolojideki Taşeron Çalışanları Tıbbi sekreter ve teknikerler olarak asıl işi yapan ve taşeron yasasında kadro kapsamına alınması gereken mağdurlar olduklarını belirterek, Cumhurbaşkanı ile Çalışma Bakanı’na seslenerek ricada bulundular.
Taşeron radyoloji çalışanları kadro talep ediyor!

Türkiye genelinde yaklaşık 8 bin teknikerin mağdur olduğu ve Taşeron Personellerin Kadroya alınması sürecinde kapsam içinde değerlendirilmeleri gerektiğini belirten Tıbbi sekreter ve Radyoloji Teknikerlerinin açıklamaları şöyle;

Binlerce insanın mağdur olduğu taşerona kadro konusu henüz çözülmemişken radyoloji çalışanları da artık kadrolu çalışmayı talep ediyor.

“Bizler Kamu hastanelerinde çalışan; Tıbbi sekreter ve Radyoloji Teknikerleriyiz. Emar ve Tomografi teknikeri, Randevu, veri girişi ve radyoloji raporlarını yazan Raportör olarak görev yapan personelleriz. 4 Aralık 2017 tarihinde yayınlanan 696 KHK 23 maddesi gereğince ihale bedeli personel giderinin %70'ini karşılamadığı için taşeron yasasında kapsam dışı kaldık.

Yapılan hizmet alım ihalesinde Mr ve Tomografi cihazları ile birlikte Personel temini yapıldığı için yaklaşık maliyet personel giderinin %70 ini karşılayamamaktadır, Fakat bizler de Personel Çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalelerinde temin edilmiş personellerle aynı hizmet şartlarını paylaşmaktayız.

Mesaimizin tamamını kurumda geçiriyoruz. Özlük haklarımız kurum tarafından belirleniyor. Yıllık izin rapor takiplerimiz ve süreçlerimiz kurum amirleri tarafından onaylanıyor/belirleniyor.

Firmalarla ihale dışında bir bağımız bulunmamaktadır.
Bizler, Radyoloji teknikerleri olarak asıl işi yapmaktayız ve taşeron yasasında kadro kapsamına alınması gereken mağdurlarız. Türkiye genelinde Sağlık bakanlığına bağlı Kamu Hastanelerinde ortalama 8 bin kişiyiz. Taşeron Personellerin Kadroya alınması sürecinde kapsam içinde değerlendirilmemiz gerekliliğini bilgilerinize arz ederiz.”
TÜM TAŞERON İŞÇİLERİ KADROYA ALINMALIDIR!

Taşeronlaştırma özellikle 2000’li yıllardan itibaren hem özel sektörde hem de kamuda olağanüstü artış göstermiş, özellikle kamuda tümüyle hukuksuz biçimde sürdürülmüştür. 2002’de 350 binlerde olan taşeron işçi sayısı, bugün tam olarak tespit edilememekle birlikte 2,5 milyona ulaşmış durumdadır. 900 bin taşeron işçinin istihdam edildiği kamuda ise, sağlık ve sosyal hizmetler işkolumuzda 2002 yılında 11 bin olan taşeron işçi sayısı bugün 200 bine yaklaşmıştır.

Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri olarak, on yılı aşkın süredir kamudaki taşeron işçilerin %70’inin istihdam edildiği sağlık işkolunda “İnsan İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz” diyerek fiili ve hukuksal mücadele yürütüyoruz. Taşeron işçilerin sendikalarımız çatısı altında verdiği bu mücadele taşeron işçi gerçeğini, taşeron çalıştırmanın insan onuruna aykırı bir çalıştırma biçimi ve açıkça bir emek hırsızlığı olduğunu herkese gösterdi.

Geçtiğimiz seçim süreçlerinin de temel gündemlerinden birisi taşeron meselesi oldu. Seçimlerde “taşeron işçilere kadro” sözü veren siyasi iktidar, geçtiğimiz hafta doğrudan cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama ile kamuda asıl ve yardımcı işlerde çalışan tüm taşeron işçilerin kadroya alınacağını bir “müjde” şeklinde duyurdu. Ardından Çalışma Bakanı çeşitli basın yayın organları aracılığı ile çeşitli açıklamalar yaptı. Ancak hala hükümet tarafından konfederasyonlarla, sağlık emek ve meslek örgütleriyle veya kamuoyu ile taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesine ilişkin paylaşılmış bir taslak yok. İktidarın kadro talebinin tarafı olan emek ve meslek örgütleri ile diyalog kurmadan sürdürdüğü çalışma ve açıklamaların içeriği sürece dair kaygılara neden oluyor. Son olarak da, basına yansıyan ve hükümet tarafından yalanlanmayan, taşeron işçilerinin kadro hakkına ilişkin düzenlemenin TBMM de bypass edilerek Kanun Hükmünde Kararname ile yapılacağı bilgisi ise bu kaygılarımızı daha da arttırmıştır. Bu nedenle basına yansıyan bilgiler ışığında bir kez daha ifade diyoruz.
TAŞERON ÇALIŞTIRMA ARTIK YASAKLANSIN!

Yapılması gereken son derece açık ve nettir. Yıllardır verdiğimiz mücadele ile kazandığımız sayısız mahkeme kararının, aklın ve vicdanın gereği yapılmalı, kamudaki taşeron işçiler tüm kazanılmış hakları ile birlikte daimi işçi kadrosuna geçirilmeli, sendika ve özgür toplu sözleşme hakkımız güvence altına alınmalıdır. İnsan onuruna aykırı kölece bir çalıştırma biçimi olduğu herkes tarafından kabul edilen taşeron çalıştırma yasaklanmalı, tümüyle ortadan kaldırılmalıdır.

Kadro hakkı, bir lütuf değil, bir ekip olarak son derece yaşamsal bir hizmeti ürettiğimiz işkolumuzda sağlık çalışanlarının farklı statülerle parçalanmasına karşı büyütülen ortak mücadelenin ve ortak örgütlenmenin kazanımıdır.
KAYNAK: A. Ö. B.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.