Diyarbakır yangını faciasında tüyler ürperten ayrıntı! Anne ve çocukları ihmal kurbanı oldu

Diyarbakır'da 4 kişinin öldüğü13 kişinin de yaralandığı yangında 4 kişi gözaltına alınırken yeni ayrıntılar tüyler ürpertti. Yangın faciasında yaşamını yitiren anne ve 3 çocuğunun ihmaller ve itfaiyenin yetersiz müdahalesinin kurbanı olduğu ifade edildi. 6 bloklu sitede 5'inin yangın merdivenine ait camları bulunurken, facianın yaşandığı binanın yangın merdivenlerinin de, camının olmadığı gün yüzüne çıktı.

Diyarbakır'daki yangın faciasında tüyler ürperten ayrıntı! Anne ve çocukları ihmal kurbanı oldu Diyarbakır'da 4 kişinin yaşamını yitirdiği 13 kişinin de yaralandığı yangın ile ilgili 4 kişi gözaltına alınırken yeni ayrıntılar tüyler ürpertti. Yangın faciasında yaşamını yitiren anne ve 3 çocuğunun ihmaller ve itfaiyenin yetersiz müdahalesinin kurbanı olduğu ifade edildi. 6 bloklu sitede 5'inin yangın merdivenine ait camları bulunurken, facianın yaşandığı binanın yangın merdivenlerinin de, camının olmadığı gün yüzüne çıktı. Diyarbakır'daki yangın faciasında ilk tespitlere göre, yangının zemin katta elektrik tesisatından kaynaklandığı ifade edilirken, 36 yaşındaki anne Bircan Çavdar çocukları Zeynep (4), Elif (10) ve Yusuf Emre Çavdar (12) Yeniköy Mezarlığı'nda yan yana gözyaşları ve ağıtlarla toprağa verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, bir başsavcı vekili ile 2 savcı görevlendirildi. BİNA SAKİNLERİ KONUŞTU Sabah'ın haberine göre Binanın giriş katında oturan Hülya Tuşek, "İtfaiye yetersiz kaldı. Yangın merdivenini kullanamadılar. Çünkü yangın merdivenin pencereleri yok. Dumanın tahliye edilecek bir penceresi bulunmuyor. Bu büyük bir ihmaldir. Yangın merdivenine yetişmeden bina arasında yere yığıldılar" dedi. "MERDİVEN VAR PENCERE YOK" Bina sakinlerinden Agit Elgün ise, binadaki yangın merdiveninin penceresinin olmamasını eleştirirken, itfaiyenin yetersiz kaldığını söyledi. Ev taşıyan asansör firmasının çok sayıda kişiyi kurtardığını belirten Elgün, "Burada hayatını kaybedenler ihmaller zincirini kurbanı oldu. İçerde yangın merdiveni var ama tahliye penceresi yok. Merdiven kapalı alan binanın içine çıkıyor. Orada mahsur kalanlar dumandan zehirlendi. Bunu sorumluları kimse hesap vermelidir. Bu yangın gece çıksaydı, Bolu'daki otel yangı gibi bir facia yaşanırdı." ifadelerini kullandı."KOMŞULARIMIZ TEDBİRSİZLİK KURBANI OLDU" Anne ve 3 çocuğunu hayattan koparan yangının yaşandığı Rojava Sitesi sakinlerinden Bülent Adıyaman da, komşularının tedbirsizlik ve itfaiyenin yetersizliği kurbanı olduğunu belirterek, "Sitemiz 6 bloktan oluşuyor. 5 blok iki daire üzeri, D blok ise 4 daire üzerine yapılan bir binadır. 11 yıllık sitemizde söz konusu 5 blokta yangın merdivenlerinin duman tahliye pencereleri bulunuyor. Ancak, D blok yani facianın yaşandığı binanın yangın merdivenlerinin penceresi bulunmuyor. Bu büyük bir ihmal ve tedbirsizliktir. Göz göre anne ve çocukları hayatını kaybetti. İtfaiye zamanında geldi, ancak yetersiz kaldı. Yangına müdahale edemedi, binanın içine giremedi. Asansör firması yaklaşık 38 kişiyi büyük bir müdahale ile binadan çıkardı." dedi. EŞİ VE ÇOCUKLARINI KAYBETTİ! Yangında eşini ve 3 çocuğunu kaybeden Süleyman Çavdar, eşinden ve çocuğundan haber alamadığını, evinin bulunduğu 8'inci kata müdahale için dakikalarca feryat etti. Çavdar'ın, "Herkes balkona çıkmış, durumları iyi, benim eşim ve çocuklarım ne balkonda ne camdalar. Telefonlarını da açmıyorlar. Lütfen önce oraya müdahale edin" dediği ancak itfaiyenin bunu dikkate almadığı ileri sürüldü. Bu arada, yangından kaçmak için merdivene yönelen anne ile 3 çocuğu burada dumandan zehirlenerek hayatını kaybettiği öğrenildi. ADALET BAKANI TUNÇ'TAN PAYLAŞIM Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır'da 3 çocuk ve annelerinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü bildirdi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Diyarbakır ilimizdeki bir binada çıkan yangında hayatını kaybeden 3 çocuğumuza ve annelerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Hepimizi derinden üzen bu olayla ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış olup, bir başsavcı vekili koordinesinde 2 cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Soruşturma titizlikle yürütülmektedir."