Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Mehmet MEMDOĞLU

Gücün Gücü!..

Farklı şekillerde ifade edilmekle birlikte güç kavramı, insan ve toplum arasında kıymet verilen bir değerdir. Bilinen tanımıyla başkalarını etkileyebilme yeteneğidir.

İnsanoğlu, var olduğu günden bugüne gelinceye dek yaşanan çatışmaların odak noktasında gücü elde etme, gücü elinde tutmak,  gücü kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak insana ve dünyaya hükmetme mücadelesi vermiştir. Bu mücadele bugün de bilim, sanat, sosyal, ekonomik, siyasal, etnik, ulus ve uluslararası mecrada tüm hızıyla devam etmektedir. Bunun için farklı uygulamalar, taktikler ve stratejiler uygulanmakta ve gün geçtikçe de önemkazanmaktadır. 

Güç, kişiseldir; özellikle de ekonomik anlamda. Günümüzde ekonomik olarak güçlü olan insanlar, bu gücünü farklı mecralarda gücüne güç katmak için kullanabilmektedir.

Güç, toplumda var olan devlet-vatandaş ilişkileri dâhil,birçok alanda uygulanmaktadır. Devlet bunu, Anayasa başta olmak üzere, kanun ile belli sınırlar çerçevesinde her bir ferdinin hakkını korumak için kullanmalıdır.

Güç, toplumsal düzende sürekli olarak bir boşluğu doldurur. Bu boşluğu devlet dolduruyorsa, huzur; başka güç odakları doldurursa anarşi ve terör ortamı oluşur.

Güç, her zaman bir felsefe ve fikir sistemine dayanır.Devletler farklı yönetim şekilleriyle yönetilebilir. Yönetim şekillerine bakıldığında, (cumhuriyet, demokrasi, monarşi, krallık…) bu gücün kaynağını da görebiliriz. 

Güç, daima bir sorumluluk alanı ile karşı karşıyadır ve bu alan içinde hareket etmelidir. Gücü elinde bulunduranlar, bu gücü şahsi çıkar ve menfaatleri doğrultusundan ziyade, ülke ve toplum huzuru için kullanmalıdır. 

Güç, toplumsal düzen aracılığıyla yürütülür. Kısaca buna kuvvetler ayrılığı; yasama, yürütme, yargı da diyebiliriz. 

Güç, ferdi olarak kullanılabileceği gibi yazılı metinler(kanun, tüzük, yönetmelik) vasıtasıyla da kullanılmaktadır. Yerinde ve zamanında, insana hizmet ve adaleti tesis için uygulandığında, gerçek değerini bulur. Aksine kullanılan güç, kullanan aleyhine zehirli bal olur ve sonunda kullananı zehirler.

Geçici olan bir makam ve koltuk, insanda güç zehirlenmesine neden olmamalıdır. Kişiliği ve karakteri zayıf kimseler, bu hastalığa kapıldıklarında, kendilerine ve topluma zarar verebilir. Bürokrasi, eğer yönetebilir ve kendisine vizyonverebilirseniz, sizin için bulunmaz bir güç ve avantajdır… Ama eğer ipleri bürokrasinin eline bir kez kaptırırsanız, işte o zaman siyaset gücünü yitirir ve ülke bürokrasinin insafına terk edilir. 

İnsanlık tarihinden günümüze gelinceye dek, beşeri fenalık ve kötülüklerin kaynağı “güç ve para” olmuştur. Kimimiz, enaniyet (bencillik) zehirlenmesine, kimimiz varlık zehirlenmesine, kimimiz de güç zehirlenmesine kapılarak, yarınımızı düşünmeden, sorgulamadan ve muhasebe etmeden yaşıyoruz. Oysaki dünya, denge demektir; itidal demektir.

Güç, ateşten bir gömlektir. Güce ulaşmaya çalışmak, bu gömleği giymeğe talip olmaktır; taliplilere duyurulur.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ