Eğitimci yazar Özgür Akkuş’tan, Roman yazmak…

ROMAN YAZMAK. roman yazmak; herkes ” hayatımı yazsam roman olur. ” der ama kimse gerçekten oturup da bir satır yazamaz. Zaten bu deyiş, kişilerin kendi yaşadıkları zorlukları, sıkıntıları anlatmak için kendi aralarında kullandıkları bir deyiştir.

Herkes, kendi yaşadıklarını en acı, en olağanüstü sanır. Oysa dünya üzerinde ne hayalkırıkları, ne acılar, ne pişmanlıklar yaşanır.Tek fark, kişilerin bunları yaşarken, sergiledikleri tutum ve davranışlardır. Kimisi, hep geçmişe takılır kalır ilerleyemez, kimisi de kendine yolculukta başarılıdır, başkalarının hayatlarını yaşamaktan vazgeçer, ilgi alanına yönelir, orada üretir.

Dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte yazın işi daha önemli bir hal almaya başladı. Sanal ortamlarda yazarak kendini ifade eden birçok insana rastladık, kişiler, sosyal ağlarda paylaşımlarının altına yazılar yazarak, duygu ve düşüncelerini kolaylıkla ifade edebiliyorlar. Herkes amatör bir yazara dönüştü.Artık kimse okumuyor, daha çok yazıyor.

Oysa ” Yazı Yazmak, kolay bir iş değildir, belli bir birikim ister. Birikim de çok okuyarak, araştırarak, gözlemleyerek , dinleyerek ve yaşayarak kazanılır. Uzun yıllar mesleklerini yaparak deneyim kazanmış birçok uzmanın, birikimlerini yazın alanında okuyucularıyla paylaşarak bu anlamda onlara önemli kaynaklar sunduklarını görüyoruz. Roman yazma işine gelirsek, bence yazın alanında en zor iş roman yazmaktır. Roman yazarları, dünyalar ve fikirler yaratırlar, kurguladıklarıyla toplumdaki sınırları ve hayal gücünü zorlarlar.

Geniş bir hayal dünyasında yalnız geçirilen uzun saatler, aile ve iş sorumluluklarının aksamasına sebep olduğu gibi insan yaşamına zarar da verebilir bu manada roman yazarları kendilerince büyük bir özveride bulunmuş olurlar. Günümüzde bu işe gönül vermiş desteklenmesi gereken, çok değerli, başarılı romancılarımız da vardır. Hatta bazı genç yazarlar, gençler ve çocuklar arasında çok popüler olmuş, onların merakını ve heyecanını canlı tutmayı başarmışlardır. Birçok çocuk daha okuma alışkanlığı edinmeden yazar olmanın yolunu tutuyor ama işe nasıl başlayacağını bilemiyor bu yüzden okullarda okutulan Seçmeli Yazarlık ve Yazma Becerileri dersleri bu anlamda geliştirilebilir.

Yazma tutkusu olan çocuklar ve gençler için, yazı atölyeleri açılarak yazarlık dersleri almaları ve yazma işine daha çok vakit ayırmaları sağlanabilir. Kısacası; belki kimse artık bir Ernest Hemingway, bir john Steinbeck, bir Yaşar Kemal, bir Halit Ziya Uşaklıgil olmayacak ama yine de herkes hayallerinin, heveslerinin peşinden giderek kendi içinde hayatının romanını yazabilecek!.