Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitimci Yazar Özgür Akkuş, Özel Gereksinimli Çocuklarımızın Eğitime Erişebilirliği!

Özel Gereksinimli Çocuklarımızın Eğitime

Özel Gereksinimli Çocuklarımızın Eğitime Erişebilirliği!

Özel gereksinimli çocuk; hastalık, kaza, sendrom gibi çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile, eğitim yeterlilikleri açısından akranları ile beklenilen düzeyde farklılıklar gösteren çocuktur.

Otizmli, zihinsel engelli, bedensel engelli, görme ve işitme engelli çocuklar olarak özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyaç duyarlar. Her çocuğun anayasa ile güvence altına alınan ” eğitim hakkı” vardır. Bu hakka özel gereksinimli çocuklar da sahiptir.

Özel gereksinimli çocukların da anlaşılması, kabul edilmesi, düzenlenmesi gereken ihtiyaçları ve üstesinden gelinmesi gereken zorlukları vardır. Onların da yaşam amaçları diğer çocuklar gibi gülmek, sevmek, oynamak, öğrenmek, büyümektir. Biz bütün yetişkinlerin görevi de bunları, çocuklarımız için olabildiğince erişilebilir ve mümkün kılmaktır.

Bütün ebeveynlerin ortak noktası; çocuklarını hayata hazırlamak, onları meslek sahibi olmaya, hayallerini gerçekleştirmeye yönlendirmektir. Peki ya özel gereksinimli çocukların aileleri onlar için ne istiyor; özel gereksinimli çocukların evebeynlerin çabası da ancak çocuklarının kendilerine yetebilmesini, bir gün onların yanında olmasalar bile çocuklarının kendi hayatlarını sürdürebilmelerini sağlamaktır.

Bunu bile yapacak koşullara sahip olamayan sosyal, duygusal, ekonomik anlamda desteklenmesi gereken çok sayıda özel gereksinimli çocuk ve aileleri var.

Türkiye’de özel gereksinimli çocuklar, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı rehberlik araştırma merkezleri’nin (RAM) değerlendirmesinin ardından eğitimlerine özel eğitim okullarında, tipik gelişim gösteren akranlarıyla aynı sınıfta kaynaştırma öğrencisi olarak ya da tipik gelişim gösteren akranlarının bulunduğu okullarda açılan özel eğitim sınıflarında devam edebiliyorlar.

Sayıları gün geçtikçe artan özel gereksinimli çocuklar, hala eğitime erişme noktasında sıkıntılar yaşıyor, okullara kabul edilmek için yalvaran aileler var. Eğitim almaya başladıktan sonra bile eğitimde kalmalarına yönelik çalışmalar yok ve çocuklar eğitimden uzaklaşıyor. Çocuklar ve aileler bu konuda umutsuz, yaşam düzeyinde doyumsuzlukları giderilemediği için çaresizlik yaşıyorlar. Milli Eğitim bakanlığı bünyesindeki okullarda onlar için açılan özel eğitim sınıfları çok az ve sınıfların fiziki koşulları da çok yetersiz, çocuklar küçücük sınıflarda eğitim görüyorlar.

Eğitimlerinde kullanılan araç- gereç, metaryaller çok az. Özel eğitim öğretmenlerinin sayılarının fazla olmaması hatta özel eğitim öğretmenlerinin niteliklerinin yetersizliği herkesi bezdiren bir hal alıyor.

Kaynaştırma adı altında diğer akranlarıyla bir arada eğitim gören çocuklar ve onların derslerine giren ders öğretmenleri de kalabalık sınıflardan ve kapsayıcı eğitim yapamamaktan şikayetçi. Bu bahsettiğim şeyler, eğitimde acilen çözülmesi gereken sorunlardan sadece birkaçı. Eğitimle alakalı daha nice sorunlarımız var bizim.

Eğer çocuklarımız hayatta hemen her şeyin üzerinde tuttuğumuz en kıymetlimiz ise; neden eğitim sistemimizle ilgili mevcut sorunlarımızı çözmeye fazla yanaşmıyoruz? Artık Anne- babaların, öğretmenlerin, yöneticilerin toplumun her bireyinin bu konuda derin bir nefes almaya ihtiyacı yok mu?
Oysa ekonomik, sosyal, kültürel, hukuki, millî, siyasi bütün sorunlarımızın çözümü eğitimdeki sorunlarımızın çözümünden geçer. Bu sorunları çözmeye gayret gösterelim hatta işe önce kendimizden başlayalım, hangi konumda olursak olalım işimizi en iyi şekilde yapmaya gayret gösterelim. Eğitimde yapılacak reformları, yenilikleri başlatalım, bir an önce gerekli adımları biz atalım.