Nöbetçi Eczaneler
Son yıllarda sıkça duyduğumuz, bir çok öğrencinin ve ailelerin korkulu rüyası sınav kaygısı…
Burada kaygının türü ve boyutu çok önemlidir.
Bir miktar kaygı motive edici, performans arttırıcı olmakla birlikte, miktarı gereğinden fazla ise üzücü ve olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Aileler, çocuklarına kazanmak kadar kaybetmeninde yaşamın bir parçası olduğunu hatırlatırlarsa hem kaygıyı azaltmış, hem de ve en önemlisi çocuğunu her koşulda sevdiğini belli etmiş olurlar.
Sevgili anne ve babalar..!
Evlatlarınızın sizler için her sınavdan, her makamdan, her başarıdan, her kazançtan daha önemli olduğunu unutmayın ve her koşulda onlarla paylaşın.
Çocuğunuzu arkadaşları ve başka kişilerle kıyaslamayın.
Çocuğunuzla kaygıları hakkında konuşurken, onu küçük düşüren davranış veya “aptal, geri zekâlı, kıt beyinli vs” kötü etiketler takmaktan kaçının..
Sınavla ilgili kendi kaygılarınıza da bir göz atın.
Bazen farketmeden çocuğunuzdan daha çok kaygılı olup, kaygınızı ona yansıtıyor olabilirsiniz.
Özellikle çocuğunuzu; “Kazanamazsam mahvolurum, arkadaşların-tanıdıkların yüzüne nasıl bakarım, anne-babama ne derim?” gibi sorulardan arındırın.
Çünkü bu tür davranışlar, çocuğun baştan kaybetmesi anlamına gelir.
Kaygının en belirgin nedenleri;
•Mükemmelliyetçi ve rekabetçi kişilik yapısı olan kişilerde daha sık görülür.
•Ailenin ve sosyal çevrenin yüksek beklentisi ve baskısı da önemli bir etkendir.
•Yanlış-verimsiz-düzensiz-sistemsiz ders çalışma alışkanlıkları, zamanı doğru kullanamama da sınav kaygısına yol açar.
Kaygının En Sık Görülen Belirtileri
1-) Fiziksel Belirtileri;
Mide bulantısı, ishal, sık sık idrara çıkma, elde ve ayakta titreme, uyuşma-karıncalanma, terleme-üşüme, göz kararması-baş dönmesi, uykusuzluk-halsizlik , sınav sırasında tuvaletin gelmesi, burun akıntısı vb belirtiler kaygının işaretidir
2-) Davranışsal Belirtiler;
Ders çalışmayı erteleme, derste sürekli ara verme, derste sürekli başka şeylerle ilgilenme vs…
3-) Zihinsel Belirtiler;
Odaklanma problemi, okuduğunu anlamama, dikkati toplamada güçlük, unutkanlık, felâket ve tehlike yorumları içeren düşünce ve inançlara kayma vs..
4-) Duygusal Belirtiler;
Asabilik, gerginlik, huzursuzluk, sinirlilik, korku, endişe, panik, heyecan, güzensizlik, doyumsuzluk gibi duygu ve hisler
5-) Sosyal Belirtiler;
Aileden ve arkadaşlardan uzaklaşma, kendini odaya kilitleme, dışarda yalnız dolaşma veya aşırı sosyal aktivitelere katılarak ders çalışmayı erteleme gibi…
Sevgili öğrenciler inanarak emek verdiğiniz her çalışmanın karşılığını alırsınız.
Meselâ baltanızı sürekli bilemeyi unutmayın..!
Niye baltanızı bilemeyi unutmayın diyorum ?
Anlatayım öyleyse ..
Bir ormanda iki arkadaş ağaç kesiyormuş.
Birinci adam sabahtan akşama kadar hiç durmadan-dinlenmeden, öğle yemeği bile yemeden çalışıyor, akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.
İkinci adam ise arada bir dinleyor, yemeğini yiyor, çayını kahvesini içiyor ve hava kararmaya başladığında da eve dönüyormuş.
Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.
Sonuçta ikinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş.
Birinci adam öfkelenmiş..
Bu nasıl olabilir, ben daha çok çalıştım.Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin.
Bu işin sırrı ne ? diye sormuş
İkinci adam yüzünde tebessümle cevap vermiş :
“Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla ,daha az çabayla, daha çok ağaç kesilir” diye yanıtlamış.
*Demem o ki ; Yoğun sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin, kaygıyı azaltmaya yönelik yapacakları en etkili yöntemlerden biri ‘Baltalarını Bilemek’ olmaktadır”
Sevgili Öğrenciler..!
Baltalarını nasıl bileyecekler; İnanarak-emek vererek, verimli ve sistemli çalıştılarsa, rahatlamak stres atmak için doğada, temiz havada kısa yürüyüşler yapmalı, arada keyif veren film izlemeli, pozitif fıtratlı arkadaşlarla buluşup sohbet etmeliler..,
Bilgi ve hikmette kalın…