EBABİL OL EY MÜSLÜMAN…!

Bunun adı savaş değil..!

Senin olmayana soykırım yaparak elde etmeye çalışmaktır

Bir tarafta bebek, çoluk çocuk, sivil yaşlı demeden 75 yıldır insanlığı katleden İsrail,

diğer tarafta bu katliama 75 yıldır seyirci kalıp sadece kınamayla yetinip barış güvercinleri uçurtan ülkeler …

İsrail’in zalimliğini, haksızlığını tüm dünya izliyor.

75 yıllık kınama pek işe yaramamış olacak ki daha büyük katliamlar yapıyor.

Şımarınca savaş, sıkışınca barış isteyen soysuz politika yine kınamaya devam mı etsin?

Yoksa Ebabil olup zalimin üstünemi çöksün?

Hangisi kitaba uygun olur?

Son yüzyılda dünyada müslümanlara yapılan zulümler insanlık kitabının dışına taştı.

Özellikle müslümanların yoğun yaşadığı ülkelerde çatışmalar, katliamlar ve savaşlar daha sık görünmeye başlandı.

Ümmet coğrafyasında kan akıtan din düşmanları bir tepkiyle karşılaşmayınca bu kez zalimliklerine sınırda koymadı.

Oysa ki müslümanlığın kitabında;

Müslüman zulme seyirci kalmaz, taraftar olmaz, zulmü alkışlamaz.

Zulmün karşısında sessiz kalmaz, zaliminde sesi olmaz.

Müslümanın yaşam felsefesinde “İslam coğrafyasının neresinde kan akıyorsa bilinir ki orası “Kerbela” dır.

Batılı ülkelerin menfaate dayalı soysuz ve doyumsuz politikaları yüzünden İslam coğrafyasında ya mezhep çatımaları boy gösteriyor kardeş kardeşe kırdırtılıyor ya da silah ticaretinde güç gösterisi yapmak isteyen şımarık batı, deneyini

müslümanların yaşadığı bölgelerde uygulayarak masum ve mazlumları katlediyor.

Zalimlerin bitmek bilmeyen şımarıklıklarından en fazla etkilenen ise maalesef masum-mağdur halklar ve mazlum insanlar oluyor.

Dünyada en çok zulüm gören halklar,

Mazlum Coğrafya’mızın kanayan yaraları Filistin, Doğu Türkistan, Yemen, Afrika, Çeçenistan ,Suriye ve Arakan’dır.

İslam ülkelerinin birleşip mazluma kalkan, zalime ders verme vakti gelmedi mi?

Dünya toplumunun barış istediği yeni bir yüzyılda katliam ve soykırım yapan siyonizm savunucularına ve teröristlere itibarlı cümleler kuran içimizdeki siyonist severlere bile sesimizi çıkartamıyorsak, insanları-insanlığı katledenlerin sesini nasıl keseceğiz ?

Bebeleri, çocukları öldürerek büyüklük olunmuyor.

Güçlü ülke hiç olunmuyor.

Çocukları öldürmek acizliktir, karaktersizliktir, zayıflıktır,güçsüzlüktür, kansızlıktır..

Şu üzerinde yaşadığımız dünya bunca kötülüğe ve kötülere rağmen hala dönüyorsa masumların,mazlumların ve çocukların yüzü suyu hürmetinedir.

Bu yüzden kimse boş yere büyüklük taslamasın.

Bu dünyanın çocuklara, çocukluğa ihtiyacı var…

Dünyada huzur ve barış isteyenlerin duasıdır ;

Mazlumun dünyasında her şeyi ve herkesi öldürerek mutlu olanların hevesi kursağında kalsa, ömrü kısa olmasa çocukların,

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” 

veya “Sana kim olduğumu göstereceğim” diye hayata geçirilen o aşağılık cümleler insanlık âleminde değer bulmasa keşke…

Kalbimiz ağrıyor Filistin’imize…

Çocukları öldürmeyi ganimet sayıyor dinsiz siyonizm…

Osmanlı olma zamanı değil mi?

Osmanlı tokadı gibi tokat inmeli zalimin suratına..

Bebeler için, çocuklar için, insanlık için kısaca “Daha adil bir dünya” için herkes elini taşın altına koymalı..

Mazlum coğrafyamızın analardaki, babalardaki, çocuklardaki çığlığının dilini değiştirmenin vakti gelmedi mi?

Aynı bardaktan su içmenin unutulduğu topraklarda, kana susamışlığı öne çıkartan yılanın başı ezilmeli.

Yüzyılda geçse “Yılan sadece derisini değiştirir, huyunu değil”

Kendini üstün gören lanetli kavimlere ne kadar barışcıl yaklaşsanızda ideolojileri değişmez.

Kötü, kötüdür..

Çakal sırtı sıvazlanmakla Aslan olmaz

Çakal Çakal’dır…!

Uyan Ey Müslüman…!

Ne duruyorsun..?

Beklemekle Ebabil gelmez.

Gelse de önce zulme seyirci kalanın başına taş yağdırır.

Birlik Ol Ey Müslüman..!

Selahadin-i Eyyubi’nin cesareti-feraseti-şuuru-imanı ve inancıyla mazlumun ışığı, zalimin kıyameti ol…

Allah ; Miraca şahitlik ettirdiği Kudüs’ümüzün,

Filistin’inimizin özgürlüğüne de bizleri şahit kılsın 🤲

Vesselam…