Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

EĞİTİMCİ HAZAL ÇELİKDEMİR, MÜREKKEBİN AKMADIĞI YERDE KAN AKAR

MÜREKKEBİN AKMADIĞI YERDE KAN

MÜREKKEBİN AKMADIĞI YERDE KAN AKAR

Tam bir felâket…!
Dünya’da uyuşturucu kullanım yaşı 10’a inmiş..
Gençlerde bu sayı daha da dehşet verici boyutta.
Çözümü sadece tedavide ararsak geçici iyileşme sağlamış oluruz.
Gençlerimiz bu bataklığa saplanmadan önce aile olarak, toplum olarak, devlet olarak elimizi taşın altına koymalıyız.

Devlet olarak “AMATEM” ve “Eğitim Şart” ilkesi elbette olmalı.
• Küreselleşme kuşatması altındaki dünyanın Türkiye’sinde okullarda “Vicdan ve Empati” dersinin yanında “Uyuşturucunun Zararları” ders olarak okutulması gerekir.
Çünkü okulların içine giren uyuşturucunun çıkması zordur.

Daha kaç ailenin yıkılmasına seyirci kalacağız?
Daha kaç çocuğumuzu bu alçak uyuşturucu tacirlerine kurban edeceğiz?

Her köşe başında uyuşturucu satanlar kadar, uyuşturucuyu bu ülkeye sokan çakalların da cezaları çok çok ağır olmalı.
Gençlerin kanını emerek saltanat süren, kolay yoldan zengin olan bu vampirlerin soyu tükenene kadar mücadele edilmeli!

Gençlerimizin bu bataklığa düşmesini engellemek ve sosyal sorumluluğumuz adına bu meretin canımıza, kanımıza nasıl bulaştığını birkaç maddeyle açıklayarak aileleri uyarmak istedim.

1) Anne ve babadan kopuk gençler, arkadaş çevresine daha sıkı bağlanır.
İyi veya kötü arkadaş olup olmadığını önemsemeden, hem toplumda yer edinmek hem de toplumda kabul görmek için herşeyi yapmaya hazır olurlar.

2) Özellikle anne-babanın ilgisizliği, ihmal edilmiş ergenler ve aileden herhangi birinin madde kullanımı da gencin maddeye ilgi duymasına yol açar.

3) “Bir kereden bir şey olmaz” merakıyla başlayan, sonra bırakırım düşüncesiyle devam eden, her defasında “Bu son kullanım” diyerek alışkanlık haline gelen bu meret insanın hayatını cehenneme çevirmeden bırakmıyor.
Yani “Son kullanım hiç bitmiyor.”

4) Sosyal medyadaki lüks ve gösterişe dayalı yapay hayata özenen gençlerin, tatminsizlik-doyumsuzluk-hayal kırıklığı ve manevi boşluk yaşaması maddeye başlamasına vesile olur.

5) Cinsel, fiziksel ve sözlü tacize maruz kalan gençler yaşadıklarını unutmak adına çözümü maddede arayabilirler.

6) Gencin yaşadığı çevrede maddeye kolay ve rahat ulaşım varsa çevrenin etkisinde kalarak madde bağımlısı olabilir.

7) Kişisel, çevresel ve ailesel faktörlerden dolayı okulunda başarısız olan gençler, kendilerini ispat etmek adına maddeye başlar ve “Ben bağımlı değilim, kendimi kontrol edebiliyorum.” dediği anda maddeye daha çok ihtiyaç duyduğunu ve bu genç için bağımlılığın başladığını görürüz.

Uyuşturucu ve madde bağımlılığında en büyük görev ailelere düşmektedir.
Aileler, çocuklarının bu tür alışkanlıklara neden ve nasıl bulaştığını sorgulaması gerekir.
Hangi coğrafyadan olurlarsa olsunlar, gençler önemsenmek-sevildiğini hissetmek ve bunu bilmek isterler.

Uyuşturucudan ve madde bağımlılığından korunmanın en iyi yolu hiç bulaşmamaktır ve bir kereliğine bile başlamamaktır.
Bağımlı kişinin bu meretle tek başına mücadele etmesi mümkün değildir.
Öncelikle maddeden kurtulmayı istemek ve yardım almayı kabul etmek, tedaviye başlamada ve başarılı olmada önemli bir adımdır.
Bunun için Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi “AMATEM”e, psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi edilebilirler.

İlahiyatçı birkaç arkadaşıma “Dinimizin uyuşturucu hakkındaki düşüncesi nedir?” diye sordum.
Hepsinin ortak ve mantıklı açıklaması aynı.
-Uyuşturucu alışkanlığı da bir hastalıktır.
-İslâm dini; içkiyi yasakladığı gibi beden ve ruh sağlığını bozduğundan uyuşturucunun her türlüsünü haram ve yasak kılmıştır.
-Ailesel, bireysel ve toplumsal facialara yol açtığı için dinimizde de açık hükümlerle yasaklanmıştır.
-Kaynak olarak Kur’an’da (Maide /91.Ayet ve Bakara/219) ‘a bakabileceğimizi belirttiler.

26 Haziran Dünya Uyuşturucu ile Mücadele Günü

Sevgiyle Mutlu Yaşamaya Evet
Uyuşturucuya Hayır..!