Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitimci Yazar Özgür Akkuş yazdı ” Beyaz Zambaklar Ülkesinde”

” Beyaz Zambaklar Ülkesinde”

” Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabı herkesin kütüphanesinde olması gereken bir kitap. Kitabın yazarı; Rus asıllı yazar, Grıgory Petrov. Kitabın konusu; Finlandiya’ nın bataklıklar, kayalıklar içinde küçük bir ülke iken nasıl sefaletten kurtulup, ekonomik, politik ve kültürel yönden gelişmiş bir ülkeye dönüştüğünü ele alıyor. Petrov’ a göre; bu başarı kendi tabiriyle ” yaşam kurucuları ” adını verdiği ülke halkının, yorulmayan işçilerin ve eğitimcilerin, özverili çoşkusunun başarısıdır.

Finlandiya vatandaşlarının her gün gayretle çalışarak kurduğu bu özgür, refah dolu devlet modeli tüm ülkelere yıllar boyunca örnek olmuştur.

Kitapta yer yer ifade edilen düşünceler şöyledir: ülkenin güçlülüğünü ya da zayıflığını, toplumun gelişmesini veya gerilemesini sadece devleti yönetenlerin yetenekli olup olmamasına bağlayamayız. Devleti idare edenler, iyi ya da kötü, kahraman ya da zalim, ne olursa olsun her zaman o toplumun içinden çıkmışlardır. Onlar halk ruhunun birer kopyası ve kendi toplumlarının üretimidir dolayısıyla halk nasılsa baştakiler de her zaman öyle olacaktır. Zaten bu yüzden eskiler her halkın, hak ettiği şekilde yönetileceğini söylemişlerdir. İnsanlar ülkelerinin geleceğine dair kişisel sorumluluklarının bilincine varmazlarsa; o ülkelerin mevcudiyeti de mümkün olamaz. Bu bağlamda her vatandaş ” yaşam kurucusu” olmalıdır. Hayatta kim isterseniz olabilirsiniz, olacaksınız da; profesör, doktor, işçi, bilim insanı, tüccar, subay, din adamı, memur köylü veya bakan olabilirsiniz.

Bu sizin yeteneklerinizle, başarılı ve başarısız olmanızla ilgili bir durumdur. Fakat bir şeyi unutmayın; vücudunuzun, aklınızın ve ruhunuzun tüm gücünü, vatanınıza ve halkınıza adamalısınız.

Yine kitabın bir yerinde, yeni nesil Fin aydını Snelman’ ın, halkı kültürel anlamda eğitmek için verdiği mücadelelerden bahsediyor. Burada Öğretmenlere yaptığı bir konuşma dikkat çekiyor, şöyle diyor Snelman; ” Sevgili arkadaşlar, görevinizin ne kadar zor olduğunun farkındayım. Ücra yerlerde, hangi şartlarda çalıştığınızı ve yaptıklarınızın cahil kesim tarafından takdir görmediğini de biliyorum. Kötü olan maddi durumunuzun da farkındayım. Peki ne yapmalı? Şunu unutmayalım ki; halkı uyandırmak için giriştiğimiz büyük işin daha başındayız. biz yeni bir ülkenin öncüleri gibiyiz. Bütün bu ağır yükleri cehalete karşı savaşırken omuzlarınızda taşımaya mecburuz. Ve elbette bunun için bizi övgüler yahut takdir değil, ağır bedeller bekliyor. Tam da bundan bahsediyorum; bu yolda yapacağımız fedakarlıklar zorunlu, bedellerse kaçınılmazdır. Ben sizi fedakarlığa çağırıyorum! Fakat hepinizi değil. Kim kendini feda etmeye hazır ve buna kadirse onu çağırıyorum. Özür dilerim ama açık konuşacağım biliyorum ki her meslekte olduğu gibi öğretmenler arasında da ruhen eğitimci olmayan pek çok kişi var. Onlar mesleklerini sevmeyenler, yapmak istemeyenlerdir. Böylelerine dostça nasihatim şudur: Okulu bırakın! Kendinize başka bir iş arayın, bürolara gidin, tüccar olun. Başka işler bulun, ama canlı bir ruha ve yüksek bilgilere sahip insanların bulunması gereken yerleri işgal etmeyin! “

Son olarak yazımı, yine kitaptan alınan şu ifadelerle bitirmek istiyorum: ” ‘Yeni dönemde yeni şarkılar lazım. ‘ İnsan nesilleri zamanla değişir. Yenilenir. Kendileriyle birlikte yeni anlayışlar, yeni istekler ve yeni talepler de getirirler. Ve bu yeni nesillere çoktan eskimiş idare usulleri zorla uygulanamaz. Esasında mutlaka yeni nesillerin hayatlarına uygun, adil,dürüst ve sağlam temellere dayanan yeni devlet idare usulleri uygulanmalıdır. “