Yılbaşı Eğlencesi Değil, İnanç Sınavı

NetHaberler.Com | Özel haber

Takvimlerin yeni bir yılı göstermesiyle birlikte sokaklar, ekranlar ve vitrinler aynı dili konuşmaya başlıyor: eğlence, tüketim ve “şans” vadeden çağrılar… Oysa bu gürültülü tablo, İslami değerler açısından görmezden gelinemeyecek ciddi soruları da beraberinde getiriyor.

İslam’da zaman rastgele akıp giden bir kavram değildir; kıymetlidir, emanettir. Bir yılın sona ermesi; eğlenceyle karşılanacak bir an değil, insanın kendisiyle yüzleşeceği bir muhasebe fırsatıdır. Müslüman için esas olan, takvim yaprağının değişmesi değil; geçen zamanın nasıl değerlendirildiğidir. Ancak yılbaşı gecesi, çoğu zaman bu bilinçten uzak bir şekilde; ölçüsüz eğlencenin, israfın ve inançla bağdaşmayan alışkanlıkların sıradanlaştırıldığı bir zemine dönüşmektedir.

“Şans” Söylemi ve Helal–Haram Çizgisi

Bu dönemde öne çıkan bir diğer başlık ise, “büyük ikramiye” söylemiyle körüklenen beklentilerdir. Emek vermeden, alın teri dökmeden kazanma hayali; çalışmayı değil, tesadüfü ve talihi yücelten bir anlayışı beslemektedir. Bu yaklaşım, sadece bireysel değil, toplumsal bir aşınmayı da beraberinde getirmektedir.

Oysa İslam’da kazanç; emekle, helal yolla ve alın teriyle anlam kazanır. Sonucu belirsiz olan, başkalarının kaybı üzerine kurulu her türlü talih oyunu; kul hakkı, israf ve haram kazanç riskini içinde barındırır. Bu nedenle İslam âlimleri, bu tür uygulamaları açık ve net biçimde sakıncalı görmüştür.

Bir Gecelik Sevinç, Uzun Süreli Zarar

Kısa süreli heyecanlar uğruna yapılan harcamalar, yalnızca bireysel bütçeleri değil; toplumsal tüketim alışkanlıklarını da olumsuz etkilemektedir. Bir gecelik umut, çoğu zaman aylarca süren hayal kırıklıklarına dönüşmektedir. Geçici sevinçlerin ardında kalan boşluk ise her yıl biraz daha büyümektedir.

Yılbaşı, Müslümanlar için başka kültürlerin ritüellerini taklit etme zamanı değildir. Aksine; şükür, dua ve sorumluluk bilinciyle geleceğe hazırlanma vesilesi olmalıdır.

Asıl Kazanç Nerede?

Gerçek kazanç; şans oyunlarında değil, ahlakta, emekte, helal lokmada ve sağlam bir aile yapısında saklıdır. Yeni bir yıl; gürültüyle ve beklentiyle değil, niyetlerin düzeltilmesi, hatalardan ders çıkarılması ve daha iyi bir insan olma iradesiyle karşılanmalıdır.

Çünkü İslam’da kurtuluş;
sayılarda değil, istikamettedir.

Araştırmacı Yazar | Okan Çetindağ