TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, TEKNOFEST İstanbul'un açılışında konuştu:

İSTANBUL (AA) - TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Milli Teknoloji Hamlesi'nin tek gayesinin tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye idealine ulaşmak olduğunu belirterek, "TEKNOFEST'te sadece parlak fikirleri ve yeni icatları görmüyoruz. O fikirleri çeliğe, koda, ürüne dönüştüren usta elleri ve zihinleri de görüyoruz. Bu yarışmalardaki her bir proje, yarının dünyaya damgasını vuracak teknoloji şirketlerinin habercisidir." dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T3 Vakfı öncülüğünde gerçekleştirilen, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda ziyaretçilerini ağırlıyor.

Selçuk Bayraktar, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, TEKNOFEST kuşağını himaye eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, paydaşlara, katılan kurum ve kuruluşlara, T3 Vakfındaki yol arkadaşlarına ve kendilerini yalnız bırakmayan millete teşekkürlerini sundu.

TEKNOFEST'in sadece bir festival olmadığını belirten Bayraktar, TEKNOFEST'in, asırlardır süren taklit uykusuna, öğrenilmiş çaresizliğe en güçlü itiraz olduğunu söyledi.

Bayraktar, TEKNOFEST'in bugünün dünyasının yarışlarına değil, yarının yarışlarına bugünden hazırlanmak olduğunu dile getirerek, "TEKNOFEST, sadece teknolojiyi tüketen değil bizzat tasarlayan bir neslin 'biz de varız' diye haykırmasıdır. Kendi gök kubbemiz altında, kendi kanatlarımızla uçma sevdamızdır. Şairin de dediği gibi güneşin doğuşunu bekleyen bir neslin diriliş muştusudur." ifadesini kullandı.

Bu ruhun bu yıl sınırları aşarak önce kardeş vatana uzandığını belirten Bayraktar, "KKTC tarihinin en büyük açık hava organizasyonunda 270 bin kardeşimizle kucaklaştık. Oradan donanmamızla boğazı selamlayıp, TEKNOFEST Mavi Vatan'da, İstanbul Tersanesi'nde yüz binleri ağırladık." dedi.

- "64 farklı yarışmayla, dünyanın en büyük teknoloji festivali olma rekorumuzu yeniliyoruz"

Bayraktar, şimdi de evlerinde, Atatürk Havalimanı'nda olduklarını ifade ederek, TEKNOFEST ruhunun ne kadar büyük olduğunun ispatının bu meydanlar olduğunu söyledi.

Bu ruhun asla sönmeyeceğinin göstergesinin ise yarışmalara başvuran 1 milyon 100 bin gencin olduğunu belirten Bayraktar, "Bu yıl ufkumuzu daha da genişlettik. 13'ü yeni olmak üzere toplamda 64 farklı yarışmayla, dünyanın en büyük teknoloji festivali olma rekorumuzu yeniliyoruz." diye konuştu.

Bayraktar, Onkolojide 3T Yarışması ile kansere karşı yeni çözümler geliştiren vicdanlı zihinlerin TEKNOFEST'te olduğunu ifade etti.

Türkçe Büyük Dil Modeli Yarışması ile yapay zeka çağında Türkçe'nin geleceğini koruyan gençlerin de TEKNOFEST'te olduğunu dile getiren Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesleki Yetenek Yarışması ile Milli Teknoloji Hamlemizin kahramanları, üretimin bel kemiği olacak geleceğin usta teknisyenleri de burada. Bu yıl nice ilklere de imza atıyoruz. İlk kez kurulan TEKNOFEST Şampiyonlar Geçidi'nde, gençlerimizin hayallerini, 100'den fazla milli teknoloji ürününü gururla izleyeceğiz. Tıpkı Tuz Gölü'ndeki roket yarışmamızda aynı anda 3 roketin gökyüzüyle buluştuğu o an gibi, tarihe nice notlar düşeceğiz."

- "Bizim kutlu mücadelemiz, TEKNOFEST kuşağının öz güvenini diriltmektir"

Selçuk Bayraktar, bu yıl TEKNOFEST'te Fetih 1453 ile şanlı tarihe dijital bir yolculuk yapılacağını ve Çelik Kubbe sergisi ile vatan semalarını koruyan teknolojiye tanıklık edileceğini söyledi.

Bunlarla da kalmadıklarını dile getiren Bayraktar, "TEKNOFEST Bilim Sokağı'nda geleceğin Aziz Sancar'ları, aydınlık yarınlarımızın temellerini atacak. Tarım Teknolojileri Kümelenmesi alanında ise genç girişimcilerimiz, genetik biliminin gücüyle vizyon tohumları ekecek." dedi.

Bayraktar, ortaya konulan onca emeğin, kırılan bunca rekorun tek bir amacı olduğunu belirterek, "O da gençlerimize hayallerini gerçeğe dönüştürebildiklerini göstermektir. İşte bizim kutlu mücadelemiz, TEKNOFEST kuşağının öz güvenini diriltmektir." diye konuştu.

Dünyanın, pusulasını yitirmiş bir gemi gibi karanlığa sürüklendiğini ifade eden Bayraktar, adaletin ve ahlakın olmadığı, insan onurunun hiçe sayıldığı, teknolojinin gücünün bir tahakküm aracına dönüştüğü karanlık bir çağa tanıklık edildiğini söyledi.

Bayraktar, gözler önünde modern çağın en acımasız soykırımının yaşandığına işaret ederek şöyle dedi:

"Gazze'de bebekler, çocuklar, masum insanlar katlediliyor. Bir yerde bebekleri öldürmek meşru görülüyorsa, orada artık hiçbir ahlaki ve hukuki sınır kalmamıştır. Bu ahval, tüm insanlık için varoluşsal bir tehdit. Tüm kalbimle inanıyorum ki medeniyetimizin bize emrettiği merhamet ve adaleti, üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirdiğimizde er ya da geç iyilik bu kötülüğe galebe çalacak. İyilik muhakkak kazanacak."

Milli Teknoloji Hamlesi'nin sadece daha hızlı roketler, daha akıllı sistemler yapmak olmadığını vurgulayan Bayraktar, "Bizim davamız, teknolojiyi vicdanla, aklı ahlakla birleştirmektir. Bizim davamız, bu zulme 'dur' diyecek caydırıcı güce ulaşmaktır. Bu güç, askeri, ekonomik ve teknolojik üstünlüğün yanında ahlaki üstünlüğü sağlamaktır." diye konuştu.

- "Milli Teknoloji Hamlesi'nin tek gayesi, tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye idealine ulaşmak"

Bayraktar, TEKNOFEST kuşağının sadece gökleri değil vicdanları da aydınlatmak, insanlığın onurunu koruyacak teknolojileri de geliştirmek zorunda olduğunu ifade etti.

Milli Teknoloji Hamlesi'nin tek bir gayesi olduğunu belirten Bayraktar, bunun tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye idealine ulaşmak olduğunu söyledi.

Bayraktar, yüksek teknolojinin sağlıktan tarıma, ulaşımdan haberleşmeye kadar her alanda aydınlık geleceğin anahtarı olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Bizler TEKNOFEST'te sadece parlak fikirleri ve yeni icatları görmüyoruz. O fikirleri çeliğe, koda, ürüne dönüştüren usta elleri ve zihinleri de görüyoruz. Yarın bu teknolojileri fabrikalarda üretecek, atölyelerde geliştirecek on binlerce gencimizi görüyoruz. Bu yarışmalardaki her bir proje, yarının dünyasına damgasını vuracak teknoloji şirketlerinin habercisidir."

Tam bağımsızlık mücadelesinin bir cephesinin de dijital dünya olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Vatan şairimiz, o meşhur dizesinde ne diyordu 'medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar'." ifadesini kullandı.

O canavarın bugün dijital bir çehreyle karşılarına çıktığını ve bunun da tekno-feodalizm olduğunu söyleyen Bayraktar, bedelini ödeyerek alınan akıllı telefonlar, saatler, internet dahil ne kadar sivil teknoloji varsa hepsinin silaha çevrilmiş durumda olduğuna dikkati çekti.

- "TEKNOFEST kuşağı dijital tahakküme karşı kendi cevabını verdi, NSosyal'i hayata geçirdi"

Bayraktar, sosyal medyadan arama motorlarına, atılan adımdan damardaki nabza kadar sayan bu teknolojinin, adeta insanlığı örümcek ağına hapsetmiş halde olduğunu vurguladı.

TEKNOFEST kuşağının bu dijital tahakküme karşı kendi cevabını verdiğini belirten Bayraktar, gençlerin Türkiye'nin sosyal medyası NSosyal'i hayata geçirdiğini söyledi.

Bayraktar, NSosyal'in herkesin özgürce fikir üreteceği bir platform olduğunu dile getirerek, "NSosyal, küresel dijital tekelleşmeye karşı bir itirazdır. NSosyal, dijital dünyamızda saygının, yüz yüze bakar gibi nezaketin, ifade özgürlüğünün buluştuğu yerdir." dedi.

TEKNOFEST kuşağının yeni bir adım daha attığını, bunun da Küre Dijital Ansiklopedi olduğunu belirten Bayraktar, bu adımın T3 ve KÜME Vakfının 1,5 yıldır titizlikle yürüttüğü çalışmaların eseri olduğunu ifade etti.

Bayraktar, Küre'nin yapay zeka destekli, açık kaynaklı, her bilginin müellifinin belli olduğu, güvenilir bir referans kaynağı olacağını vurgulayarak, "Küre, sizlerin yazacağı, tartışacağı, yaşayan bir bilgi kaynağı olacak. Küre, dezenformasyon ve manipülasyonun karşısında hakikatin mecrası olacak." diye konuştu.

- "Sizleri, hakikati dile getirmeniz için NSosyal'e ve Küre'ye davet ediyorum"

Hakikatin, tüm karanlıkları aydınlatan güneş gibi hiçbir balçıkla sıvanamayacak kadar güçlü, gölgelerle örtülemeyecek kadar parlak olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Hakikat, asırlar boyu olduğu gibi alnı açık, mertçe savunulması gereken en kıymetli olgu. Sütre gerisinden, maskelerin ardına sığınarak savunulacak bir mefhum da değil. Hakikat, yalanın çelik kabuğunun kuşattığı yapay zeka çağında milyonlarca yıldır güneşin her sabaha doğduğu gibi muhakkak yeniden doğacaktır. Sizleri hakikati dile getirmeniz için NSosyal'e ve Küre'ye davet ediyorum."

Bayraktar, gençlere şöyle seslendi:

"Bugün buraya, sizlere ufuk çizmeye gelmedik. Zira sizler, ufkun ta kendisisiniz. Bizim görevimiz, kanatlarınızın altını en güçlü rüzgarlarla doldurmaktır. Sizlerden tek bir şey istiyoruz, hayallerinizin sınırlarını gökyüzüyle dahi daraltmayın. Köklerimizden aldığımız ilhamla, semaların da ötesini hedefleyin. Her projeniz, bu aziz milletin tam bağımsızlığı yolunda atılmış bir adımdır."

Gençlerin mazlum coğrafyaların umudu olduğunu belirten Bayraktar, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Sizin göreviniz sadece ülkemizi değil, çöken bu köhne dünya düzenini tüm kurumlarıyla yeniden inşa etmektir. Gelin, şimdi hep birlikte, bu tarihi günde, tarihe bir not düşelim. Gelin, tam bağımsız ve müreffeh Türkiye idealini, bilimin ve kadim değerlerimizin ışığında hep birlikte inşa edelim. Gelin, bu coşkuyla, bu iradeyle ülkemizi hep birlikte zirveye taşıyalım. Gelecek bizimdir, gelecek TEKNOFEST kuşağınındır, gelecek Türkiye'nindir. Yolumuz açık, ufkumuz daim olsun."