STM Genel Müdürü Güleryüz, AA Teknoloji Masası'na konuk oldu (2)

İSTANBUL (AA) - STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, insansız sistemlerin sürü konseptinde kullanımına yönelik "6 farklı KARGU insansız hava aracı, sürü olarak bir görevi yerine getirdi. Bu yetkinlikler sürekli devam edecek. Sürüde artık insansız hava araçlarıyla kara araçlarını beraber kullanabileceğiniz, deniz araçlarını entegre edebileceğiniz konseptler giderek çok daha fazla yaygınlaşacak." dedi.

Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğünde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

Etkinlik alanında düzenlenen AA Teknoloji Masası'na konuk olan STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, sürü teknolojilerinin kritik hale geldiğini belirterek, bu teknolojinin insansız kara ve hava araçları için konuşulduğunu söyledi.

Bir hava platformu yapıldığında ona karşı koyacak hava savunma sistemlerinin de sürekli geliştiğini belirten Güleryüz, "Sürüdeki en büyük amaç, aslında size karşı geliştirilmiş sistemleri alt edebilmek için onlara şaşırtma yapabileceğiniz, tek bir dronun üzerinden diğer dronları kullanarak havada görev paylaşımı yapabileceğiniz, birden farklı görevi o sürüyle gerçekleştirebileceğiniz konseptlere doğru geçebilmek." diye konuştu.

Güleryüz, sürü teknolojisi konusunda çalışmalar yürüttüklerini ve geçen hafta bir gösterim yaptıklarını dile getirerek şöyle devam etti:

"6 farklı KARGU insansız hava aracı, sürü olarak bir görevi yerine getirdi. Bu yetkinlikler sürekli devam edecek. Sürüde artık insansız hava araçlarıyla kara araçlarını beraber kullanabileceğiniz, deniz araçlarını entegre edebileceğiniz konseptler giderek çok daha fazla yaygınlaşacak. O nedenle STM olarak bu alana çok ciddi yatırım yapmaya devam edeceğiz."

- "Siber güvenlik, günümüzün olmazsa olmazı"

Savaş alanında GPS'in baskılandığına işaret eden Güleryüz, elektronik harp anlamında da çok ciddi tehditler olduğunu ifade etti.

Güleryüz, havadaki haberleşmeyi güvenlik altına almak için bazı teknolojiler bulunduğunu belirterek, "STM olarak bizler de bu alanda teknoloji geliştiriyoruz. Siz bir şey yapacaksınız karşı taraf onu çözmek için başka bir şey geliştirecek. O teknoloji sürekli birbiriyle savaşan bir halde devam ediyor olacak. FPV'lerde özellikle kullanılan fiber optik kablo çözümü veya benzer çözümler de bizim platformlarımızın tamamına entegre edilebilir vaziyette. STM olarak bütün gelişmeleri takip edip hızlı bir şekilde çözüm oluşturuyoruz ve oluşturmaya da devam edeceğiz." dedi.

Siber güvenliğin de bugünün olmazsa olmazı olduğunu dile getiren Güleryüz, şunları ifade etti:

"Kamuoyunu bu konuda bilinçlendirmeyi bile kendimize görev edinmiş vaziyetteyiz. STM ThinkTech üzerinden yayınlanan raporlarımız var. Dünyadaki trendleri, gelişmeleri takip ediyor, vatandaşlarımızı ne konuda nasıl uyarabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Siber Füzyon Merkezi'nde de siber operasyon merkezimiz var. Bir taraftan zararlı yazılım analiz merkezimiz var, onlara bakıyoruz. Bir taraftan da istihbarat merkezimiz bulunuyor."

Güleryüz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Siber Savunma Merkezi'nin de STM tarafından oluşturulduğuna işaret ederek, projenin ikinci fazında daha fazla yerli sistemin entegre edilmesi, gelişmiş teknolojilerin güncellenmesi ve dahil edilmesi konusunda çalışmaların yoğun şekilde sürdürüldüğünü söyledi.

Emniyet Genel Müdürlüğü için de yaptıkları farklı çözümler olduğunu belirten Güleryüz, Türkiye'de siber güvenlikle ilgili bir şeyler geliştirmeye çalışan ciddi firmaların olduğunu ifade etti.

- "Yerli, milli çözümlerimizi kendi ihtiyaçlarımız kapsamında kullanmaya başladık"

Özgür Güleryüz, siber güvenlik alanında dünyada çok büyük aktörler bulunduğuna ve bu alanda ihracatın çok kolay olmadığına dikkati çekerek, "Ülkemizdeki siber güvenlik ekosistemi büyüdükçe, ürünlerimiz yapıldıkça, bunlar kendini ispatladıkça ihracat anlamında da çok ciddi şekilde ilerleme olacak. Yerli, milli çözümlerimizi kendi ihtiyaçlarımız kapsamında kullanmaya başladık. Hala geliştirmemiz gereken sistemler, ürünler, çözümler var." dedi.

Artık birçok sistemin uzaktan kumanda edilebildiğini söyleyen Güleryüz, bu açıdan platformların siber güvenliğinin de çok daha fazla kritik hale gelmeye başladığını dile getirdi.

Güleryüz, uçaktaki füzeyi bir kişi uzaktan kontrol edebiliyorsa olayın bambaşka noktalara gidebileceğini belirterek şunları söyledi:

"Platformların siber güvenliği kolay bir konu değil çünkü çok farklı sensörler, altyapılar var. Siber güvenliği, mutlaka olmazsa olmaz diye düşünüyoruz. Tasarlarken siber güvenlik zafiyetleri oluşturmayacak çözümler geliştirmemiz gerekiyor. O anlamda da ülkemizde ciddi ilerlemeler var. STM olarak burada aktif bir rol alıyoruz."

İstihbaratın siber güvenlik açısından çok kritik olduğuna işaret eden Güleryüz, "Siber saldırıların çok önemli bir kısmı organize olarak gerçekleşiyor. Baktığınızda hiç tahmin etmeyeceğiniz bir ülkeden size bir sürü saldırı geliyor ama aslında o ülkenin sistemlerini kullanarak başka bir ülkeden size saldırı gerçekleştiriyorlar. İstihbaratı mümkünse önden alacaksınız ve önden tedbirlerinizi alacaksınız. Bunları alabilecek, toplayabilecek ve buna karşı çözüm getirebilecek sistemleri de geliştirmiş olmanız lazım." dedi.

- "Yazılımımız NATO'da çok aktif bir şekilde kullanılıyor, talepler devam ediyor"

Güleryüz, STM'nin NATO ile çalışmalarının eskiye dayandığını belirterek, NATO'nun stratejik seviye hava komuta kontrol yazılımı AirC2IS'in ihalesini 2010'lu yılların başında Türkiye'den başka bir firmayla aldıklarını ifade etti.

STM'nin bu projede yazılım geliştirmekten sorumlu olduğunu dile getiren Güleryüz, yazılımın oldukça başarılı bir şekilde teslim edildiğini söyledi.

Güleryüz, NATO'ya iş yapabilmenin çok zor ama bir taraftan da çok öğretici olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:

"STM olarak ciddi tecrübemiz var. AirC2IS projesi oldukça başarılı bir şekilde gitti. O dönemde NATO Afganistan'da görev alıyordu ama çok farklı ülkeler 'NATO görev kuvveti' adı altında görev alıyorlardı. Hepsinin kendi komuta kontrol sistemleri var ama NATO'nun geliştirmiş olduğu bir komuta kontrol sistemi yoktu. Bir şekilde birbirleriyle haberleşmeleri gerekiyordu. STM'ye bir görev verildi ve Afghan Mission Network Integration Core adı altında bir yazılım yaptık, 2014'te devreye girdi. Yazılımımız şu anda hala NATO'da çok aktif bir şekilde kullanılıyor, ihtiyaçlara yönelik talepler devam ediyor. O anlamda biz sürekli NATO'nun içindeyiz."

INTEL-FS projesinin NATO'nun istihbarat alt sistemi olarak kullanılacak bir yazılım modülü olduğuna işaret eden Güleryüz, bu modülün güncellenmesi için 2 ihaleye çıkıldığını ve bu ihaleleri STM'nin kazandığını dile getirdi.

2022'de INTEL-FS ile ilgili çalışmalara başladıklarını söyleyen Güleryüz, "Oldukça güçlü bir ekibimiz var. Çok yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Süreç boyunca ek isterler sürekli geliyor. Yeni paketler eklenerek bu yazılım devam ediyor. Burada elde ettiğimiz tecrübelerle ülkemizin kurum ve kuruluşları tarafından ihtiyaç duyulacak benzer çok kapsamlı yazılımlar için bir altyapı yetkinliğini kazanmış olacağız." diye konuştu.

Güleryüz, INTEL-FS ile ilgili kazandıkları tecrübelerle NATO gibi benzer organizasyonlar ya da farklı ülkelerin ihtiyaçları için çok hızlı bir şekilde uyarlayıp bu yetkinliği kullanabileceklerini ifade etti.

- "Gençlerimize kendimize güvendiğimizden çok daha fazla güveniyoruz"

TEKNOFEST'in çok heyecanlı geçtiğini ve kritik bir ortam olduğunu belirten Güleryüz, "Bizler için bazı şeyler belki hayaldi, o hayallerimizi gerçekleştirdik. TCG İstanbul'u denize indirdiğimizde yönetici arkadaşımın gözünden akan yaşlar benim için çok şey ifade ediyordu çünkü yaşanmışlıklar ve hayaller vardı." diye konuştu.

Güleryüz, daha yolun çok başında olunduğunu dile getirerek, çok ciddi bir sinerjinin yakalandığını söyledi.

Kendilerine güvendiklerini vurgulayan Güleryüz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gençlerimize, kendimize güvendiğimizden çok daha fazla güveniyoruz. Onların hayalleriyle, ümitleriyle, heyecanlarıyla ileride ülkemizi çok daha farklı yerlerde göreceğiz. Çok güzel, çok şaşırtıcı fikirleri var. Bazen bizim yaptığımız şeyleri beğenmiyorlar, 'öyle olmaz şöyle olması lazım' diyorlar. Gelsinler sorgulasınlar ki araştırsınlar, merak etsinler, öğrensinler. Gelsinler Dünya Drone Şampiyonası'nda dron pilotlarını görsünler çünkü bizim şampiyonlara ihtiyacımız var. Herkesi TEKNOFEST'e davet ediyorum."

(Bitti)