NetHaberler  - ARA ÖZEL

NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; Van’ın Mollakasım Mahallesi sahilinde, 18 gün süren bir kayboluşun ardından cansız bedeni bulunan ROJİN KABAIŞ (Rojin Kabais) vakası, Türkiye’nin vicdanında derin yaralar açmaya devam ediyor. YYÜ (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde okuyan 21 yaşındaki genç kadının ölümü, ADLİ TIP (Forensic Medicine) raporlarının gün yüzüne çıkardığı şok edici detaylarla birlikte, bir CİNAYET (Murder) şüphesini iyice güçlendiriyor. Baba Nizamettin Kabaiş’in gözyaşları içinde sarf ettiği sözler, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun acısını yansıtıyor: “Kızım İNTİHAR (Suicide) etmedi, bu bir vahşet!” Peki, bu trajedinin perde arkasında neler yatıyor? DNA (DNA) bulguları ne anlama geliyor ve KADIN CİNAYETLERİ (Femicide) salgınına dair ulusal bir uyanış nasıl tetiklenebilir? Bu haberimizde, olayın kronolojisini, ailemizin feryadını ve uzman görüşlerini derinlemesine ele alacağız – çünkü her detay, adaletin peşinde bir adım.

Olayın Başlangıcı: Bir Öğrencinin Sessiz Çığlığı (The Beginning of the Incident: A Student's Silent Scream) 2024 yılının 27 Eylül günü, Van’a eğitim hayalleri için adım atan ROJİN KABAIŞ, KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) yurdundan ayrıldıktan sonra izini yitirdi. Ailesi, kızlarının TACİZ (Harassment) veya CİNSEL TACİZ (Sexual Harassment) mağduru olabileceğinden şüphelenirken, yetkililer ilk etapta İNTİHAR ihtimalini öne sürdü. Bu genç kadın, sadece kitaplar ve geleceğe dair umutlar taşırken, nasıl bu kadar çabuk yutuldu karanlıkta? diye soruyor insan, okurken boğazı düğümlenerek. NetHaberler.Com’un edindiği bilgilere göre, 18 günlük arama sürecinde, YYÜ çevresindeki kamera kayıtları incelendi, ancak somut bir ipucu elde edilemedi. Bu gecikme, ailenin yüreğini daha da kanattı – zira her geçen saat, bir umudun soluşu demekti.

Bulunuş Anı: Göl Kenarındaki Karanlık Gerçek (The Moment of Discovery: The Dark Truth by the Lake Shore) 15 Ekim 2024’te, Van Gölü sahilinde bulunan ceset, olayın seyrini değiştirdi. Rojin’in bedeni, suyla temas etmiş gibi görünse de, boğulma izleri yoktu – bu, babasının “Suda boğulma yok, birileri onu oraya attı!” çığlığını doğruluyordu. DİYARBAKIR (Diyarbakir) Barosu’nun müdahalesiyle dosya ulusal gündeme taşındı ve ADLİ TIP incelemeleri başladı. Ekşi Sözlük’teki kullanıcı yorumlarında, “Rojin’in başlığı hep gündemde olmalı, bu bir aile dramı değil, sistem hatası” gibi ifadeler dikkat çekiyor – kullanıcılar, olayın KADIN CİNAYETLERİ bağlamında nasıl örtbas edildiğini tartışıyor, adalet çağrılarını yineliyor. Bu yorumlar, olayın yerel bir trajediden ulusal bir skandala dönüşmesini sağladı; zira Van’daki bu hikaye, İstanbul’dan Ankara’ya kadar yankılandı.

Raporun Işığı: İki Erkeğe Ait İzler (The Light of the Report: Traces Belonging to Two Men) NetHaberler.Com’un derin araştırmasına göre, 10 Ekim 2025 tarihli ATK (Adli Tıp Kurumu) Biyolojik İhtisas Dairesi raporu, ROJİN’in göğüs ve vajina bölgelerinde iki ayrı erkeğe ait DNA tespit edildiğini ortaya koydu. Bu bulgu, sadece bilimsel bir veri değil, bir ailenin yıkılmış hayallerinin kanıtı. Baba Nizamettin, “DNA’lar bulaş değil, vahşetin izi!” diye haykırırken, raporun 80 farklı bölgeden alınan örneklerle desteklendiği biliniyor. DİYARBAKIR ve Van Baroları, önceki raporların “eksik ve hatalı” olduğunu belirterek ATK hakkında suç duyurusunda bulundu – bu, soruşturmanın ne kadar karmaşıklaştığını gösteriyor.

Uzman Görüşleri: Cinayet mi, İntihar mı? (Expert Opinions: Murder or Suicide?) Akademik kaynaklara göz attığımızda, Türkiye’de KADIN CİNAYETLERİ üzerine yapılan çalışmalar, bu tür vakalarda İNTİHAR iddialarının sıkça örtbas aracı olarak kullanıldığını vurguluyor. Örneğin, DergiPark’ta yayımlanan “Türkiye’de Son On Yılda İşlenen Kadın Cinayetleri Üzerine” başlıklı makalede, 700 bin kız çocuğunun erken yaşta evlendirildiği ve şiddet sarmalının bu cinayetleri tetiklediği belirtiliyor. ROJİN vakası da bu zincirin bir halkası: 2024’te 426 kadın cinayeti kaydedilirken (Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verileri), şüpheli ölümlerin %57’si evlerde gerçekleşti. Peki, Rojin’in göl kenarındaki sonu, bu istatistiklerin bir yansıması mı? X’te (eski Twitter) @av_nahiteren gibi avukatlar, “ATK yeni rapor versin, gerçekler aydınlansın!” çağrısı yaparak binlerce etkileşim aldı. Ekşi Sözlük’te ise, “Babası konuşurken ağladım, bu nasıl bir adalet?” yorumu, olayın duygusal yükünü yansıtıyor – hakaret içermeyen bu paylaşımlar, empatiyi ulusal çapta yayıyor.

Baroların Mücadelesi: Suç Duyurusu ve Kamuoyu Baskısı (Bar Associations' Struggle: Criminal Complaint and Public Pressure) Diyarbakır ve Van Baroları, ATK’nın 1 yıllık gecikmesini eleştirerek, “Bu, TACİZ ve CİNSEL TACİZ izlerini silme çabası!” dedi. X’teki son paylaşımlarda, #RojineNeOldu etiketi altında 5000’den fazla tweet atıldı – örneğin, @pusholder’ın videosu 13 bin beğeni aldı. Bu baskı, yerel bir olayı ulusal bir harekete dönüştürdü; zira Van’daki bu feryat, 2025’te KADIN CİNAYETLERİ farkındalığını artırdı.

Bir Babanın Feryadı: "Cinayet Olduğu Baştan Belliydi!" (A Father's Cry: "It Was Clear from the Start That It Was Murder!") O konuşurken, ekran başındaki herkesin gözleri doluyor – çünkü bu, sadece kelimeler değil, bir babanın ciğerinden kopan parçalar. Nizamettin Kabaiş, “DNA’lar ciddi bulaş değil, katillerin imzası. Kimler delilleri kararttı? Allah’ın izniyle her şey açığa çıkacak!” diyerek, 1 yıllık acıyı döktü ortaya. X’te @DemirFerit62’nin paylaşımı, “Rojin intihar etmedi, katledildi!” sloganıyla 8000’den fazla etkileşim aldı. Aile, YYÜ rektörlüğünden özür beklerken, “Başka Rojinler gitmesin!” çağrısı yapıyor. Bu sözler, insanı sarsıyor; zira bir baba, canından vazgeçip adalet peşinde koşarken, toplumun vicdanı da uyanıyor.

Ailenin Günlük Mücadelesi: Acıdan Güce Dönüş (The Family's Daily Struggle: Turning Pain into Strength) Kabaiş ailesi, 2025’te İstanbul ve Diyarbakır’da eylemlere katıldı – amca Ahmet ve kardeş Elif’in gözyaşları, X videolarında yankılanıyor. Rojin’in hayalleri yarım kaldı: Çocuk gelişimi uzmanı olup, Kürtçe eğitim vermek istiyordu. Akademik bir makalede (Özgürlük için Hukukçular Derneği raporu), bu tür vakalarda ailelerin “eril yargı pratikleri”ne karşı direnişi vurgulanıyor – Rojin’in hikayesi, bu direnişin simgesi. Ekşi Sözlük’te, “Rojin için adalet, hepimizin kızı için adalet” yorumu, okuyucuyu harekete geçiriyor; zira bu, empati dolu bir dayanışma.

Geleceğe Bakış: İdam mı, Etkin Soruşturma mı? (Looking to the Future: Death Penalty or Effective Investigation?) Baba, “En ağır ceza neyse versinler, idam verilmezse başka kadınlar gidecek!” diyor – bu, KADIN CİNAYETLERİ tartışmasını alevlendiriyor. 2025 Ocak raporu (Kadın Cinayetlerini Durduracağız), 57 şüpheli ölüm kaydetti; Rojin, bu sayının bir parçası. X’te @Rozcakhar’ın #Rojinsiz1Yıl paylaşımı, 400’den fazla retweet aldı – ulusal çapta bir uyanışın habercisi.

İstatistiklerin Karanlık Yüzü: Rakamlar Konuşuyor (The Dark Side of Statistics: The Numbers Speak) Her 71 günde bir kadın öldürülüyor – bu, TÜİK verilerinin ötesinde bir utanç. Anıt Sayaç’a göre, 2024’te 426 cinayet, 2025’te ise rekor kırdı. Rojin’in CİNAYETi, bu salgının Van’dan taşarak ulusal bir krize dönüşmesini sağladı – BBC Türkçe’nin raporunda, “Şüpheli ölümlerin %57’si evlerde” deniyor. Bu rakamlar, soğuk; ama Rojin’in hikayesi, onları ısıtıp harekete geçiriyor.

Akademik Perspektif: Sistemdeki Çatlaklar (Academic Perspective: Cracks in the System) Kadın Dayanışma Ağı’nın 2025 makalesinde, “Erkek egemen adalet, şüpheli ölümleri intihara indirgiyor” tezi işleniyor – Rojin, bu tezin somut örneği. X’te @TurkceJinnews, Wan Kadın Platformu’nun 13 Ekim 2025 açıklamasını paylaştı: “Rojin için adalet, tüm kadınlar için adalet!” Ekşi Sözlük’te, “Gündem olsun ki unutulmasın” yorumları, bu akademik eleştiriyi halka taşıyor.

Ulusal Etki: Yerelden Genişleyen Dalga (National Impact: Expanding Wave from Local) Van’daki bu trajedi, Adana’dan İstanbul’a eylemleri tetikledi – 15-16 Ekim Kürtçe Dil Çalıştayı’nda bile Rojin anıldı. Yerel bir başarı, ulusal farkındalık yarattı: Baroların suç duyurusu, ATK’yi harekete geçirdi. X’te @gazetebugun, “Van Gölü’ndeki gizemli ölüm” başlığıyla olayı ulusallaştırdı.

NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; Rojin Kabaiş’in hikayesi, sadece bir ailenin acısı değil, Türkiye’nin KADIN CİNAYETLERİyle yüzleşmesinin anahtarı. Baba Nizamettin’in “Mücadele edeceğiz!” sözü, hepimize umut – ama asıl soru: Katiller ne zaman yakalanacak? Siz ne düşünüyorsunuz? Bu vahşete karşı sesinizi yorumlarda yükseltin, #RojineNeOldu etiketiyle paylaşın. Adalet, sessiz kalmadığımız sürece gelecek.