Yıldırım Kaya'nın açıklamalarına göre, 14 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilen Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı, öğrencilerin bilgi birikiminden ziyade sabır ve sınav pratiği gibi unsurları ölçmeye yönelik bir hale gelmiştir. Özellikle Türkçe ve Fen Bilimleri testleri, eleştirilerin hedefi olmuş ve sınavın adaleti sorgulanır hale gelmiştir.

Türkçe sınavında, sorular müfredata uygun olmamakla kalmamış, öğrencilerin derslerde öğrendikleri bilgileri de ölçmemiştir. Devlet okullarındaki öğrenciler, bu dezavantajlar nedeniyle büyük zorluklar yaşamıştır. Bunun yanı sıra, sınav sonrası yaşanan psikolojik travmalar, eğitimin kalitesini sorgulamakta ve ciddi sonuçlar doğurmaktadır.

Fen Bilimleri testi de büyük bir eleştiriye maruz kalmış olup, öğrencilerin okuma hızlarını değil, bilimsel düşüncelerini ölçme iddiasıyla düzenlenmiştir. Ancak karmaşık ifadeler ve uzun metinler, öğrencilerin fen bilgisi becerilerini değerlendirmekten çok, okuduğunu anlama yeteneklerini sınamaya odaklanmıştır.

Kaya, bu durumun eğitim sistemindeki eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini vurgularken, çözüm önerileri olarak sınavların ders kitapları ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu bağlamda adaletin sağlanması için bilimsel ve haksızlıkları önleyici bir eğitim sistemi inşa edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.