Kastamonu’da Bebeğini Açlıktan Öldüren Annenin Gülümsemesi Türkiye’yi Sarsıyor
Kastamonu’da Bebeğini Açlıktan Öldüren Annenin Gülümsemesi Türkiye’yi Sarsıyor
NetHaberler | Mzel haber
Trajik Olayın Detayları
Kastamonu’nun Topçuoğlu Mahallesi’nde, 11 Mayıs 2023 tarihinde yaşanan yürek burkan bir olay, Türkiye’nin gündemine oturdu. Bebeğini açlıktan öldüren anne (Baby-starving mother) olarak anılan Yasemin G., 5 aylık bebeği Esmanur G.’yi evde yalnız bırakarak ölümüne neden oldu. Mahkeme, anneyi 22 yıl hapis cezasına çarptırırken, Kastamonu’da beş aylık bebeği öldüren anne gülümsedi (Mother who killed her five-month-old baby in Kastamonu smiled) başlığıyla haberlere yansıyan görüntüler, kamuoyunda büyük infial yarattı. Yasemin G.’nin karakola götürülürken kameralara gülümsemesi, sosyal medyada ve toplumda derin bir tartışma başlattı. Bu makale, olayın detaylarını, yargılama sürecini, toplumsal yansımalarını ve uzman görüşlerini derinlemesine ele alıyor.
Olayın Perde Arkası: Bebeğin Trajik Sonu
Kastamonu’nun sakin mahallelerinden Topçuoğlu Çıkmazı Sokak’ta meydana gelen olay, 11 Mayıs 2023 tarihinde gün yüzüne çıktı. 5 aylık Esmanur G., yatağında cansız bulundu. Polis ekiplerinin yaptığı ilk incelemeler, ölümün şüpheli olduğunu ortaya koydu. Otopsi raporuna göre, minik bebeğin ölümü yetersiz beslenme ve bakımsızlık (malnutrition and neglect) kaynaklıydı. Bu bulgular, anne Yasemin G. ve birlikte yaşadığı C.H.’nin gözaltına alınmasına yol açtı.
Olayın ardından başlatılan soruşturma, anne Yasemin G.’nin bebeğini evde yalnız bırakarak geceyi dışarıda geçirdiğini ortaya çıkardı. Yasemin G., mahkemede verdiği ifadede, sabah evden çıktığını, geceyi sokakta geçirdiğini ve eve döndüğünde bebeğinin hareketsiz olduğunu fark ettiğini belirtti. Ancak, bebeğin durumunu fark etmesine rağmen sağlık ekiplerine haber vermediği, bunun yerine annesini aradığı öğrenildi. Bu detay, kamuoyunda bebeğini açlıktan öldüren anne (baby-starving mother) ifadesinin yaygınlaşmasına neden oldu.
Yargılama Süreci: Adalet Arayışı
Yasemin G., yargılama sürecinde önce tutuklandı, ancak daha sonra tahliye edildi. Mahkeme sürecinde, savcılık Yasemin G.’nin altsoydan yakın akrabayı öldürme suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Birlikte yaşadığı C.H. için ise delil yetersizliği nedeniyle beraat istendi.
Mahkeme, Yasemin G.’yi altsoydan kendisini savunamayacak çocuğa yönelik ihmali davranışlarla kasten öldürme suçundan 22 yıl hapis cezasına çarptırdı. C.H. ise beraat etti. Kararın açıklanmasının ardından Yasemin G., duruşma salonunda yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak, annenin adliyeden çıkarılırken kameralara gülümsemesi, olayla ilgili toplumsal öfkeyi daha da körükledi. Kastamonu’da beş aylık bebeği öldüren anne gülümsedi (Mother who killed her five-month-old baby in Kastamonu smiled) başlığı, haber sitelerinde ve sosyal medyada hızla yayıldı.
Toplumsal Tepkiler ve Sosyal Medya Yansımaları
Olay, yalnızca Kastamonu’da değil, tüm Türkiye’de derin bir yankı uyandırdı. Özellikle Yasemin G.’nin karakola götürülürken gülümsemesi, sosyal medyada büyük bir tepki dalgası yarattı. X platformunda yapılan paylaşımlar, toplumun duyduğu öfkeyi ve şaşkınlığı gözler önüne serdi. Bir kullanıcı, “Bir anne nasıl böyle bir şey yapar ve sonra gülümser? Vicdan nerede?” şeklinde bir paylaşım yaparken, başka bir kullanıcı, “Bu olay, çocuk ihmali konusunda daha sıkı yasalar gerektiğini gösteriyor” yorumunda bulundu.
Ekşi Sözlük’te de olayla ilgili çok sayıda entry girildi. Bir kullanıcı, “Bu tür olaylar, toplum olarak çocuk koruma sistemlerimizdeki eksiklikleri sorgulamamıza neden oluyor” derken, bir başkası, “Yasemin G.’nin gülümsemesi, adeta toplumun vicdanına bir tokat gibi” yorumunu yaptı. Bu yorumlar, olayın yalnızca bireysel bir trajedi olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve sistemsel sorunlara işaret ettiğini gösteriyor.
Wikipedia’ya benzer dijital ansiklopedilerde, olay henüz detaylı bir şekilde yer almasa da, yerel haber sitelerinde ve ulusal basında geniş yer buldu. Akademik makalelerde ise, çocuk ihmali ve bakımsızlık (child neglect) konuları, bu tür olayların altında yatan sosyo-ekonomik ve psikolojik faktörleri ele alıyor. Örneğin, Hacettepe Üniversitesi’nden bir akademisyenin 2023 yılında yayımladığı bir makalede, çocuk ihmali vakalarının genellikle yoksulluk, eğitimsizlik ve psikolojik sorunlarla bağlantılı olduğu belirtiliyor.
Uzman Görüşleri: Çocuk İhmali ve Toplumsal Sorumluluk
Çocuk ihmali, Türkiye’de ve dünyada ciddi bir sorun olarak kabul ediliyor. UNICEF’in 2022 raporuna göre, dünya genelinde her yıl milyonlarca çocuk, ihmal ve kötü muamele nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocuk koruma hizmetlerini güçlendirmek için çeşitli projeler yürütüyor. Ancak, uzmanlar, bu tür olayların önlenmesi için daha kapsamlı önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Psikolog Ayşe Yılmaz, olayla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bu tür vakalar, yalnızca bireysel bir başarısızlık değil, aynı zamanda toplumsal bir sorundur. Annenin psikolojik durumu, sosyo-ekonomik koşulları ve destek sistemlerinin eksikliği, bu trajedinin temel nedenleri arasında olabilir” dedi. Ayrıca, çocuk koruma sistemlerinin daha proaktif bir şekilde çalışması gerektiğini belirten Yılmaz, “Erken müdahale ve sosyal hizmetler, bu tür olayları önlemede kritik bir rol oynar” diye ekledi.
Yerel Başarıdan Ulusal Çözümlere
Kastamonu’daki bu olay, yerel bir trajedi olmanın ötesine geçerek, ulusal çapta bir farkındalık yarattı. Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, çocuk ihmali ve istismarı konusunda farkındalık kampanyaları düzenlemeye başladı. Kastamonu Belediyesi, 2023 yılında çocuk koruma projelerine destek vereceğini duyurdu. Bu tür yerel girişimler, ulusal çapta yaygınlaşarak Türkiye’nin çocuk koruma politikalarını güçlendirebilir.
TBMM’de de çocuk hakları konusunda yeni yasa tasarılarının tartışıldığı biliniyor. 2024 yılında yapılan bir oturumda, çocuk ihmali vakalarının önlenmesi için sosyal hizmet uzmanlarının sayısının artırılması önerildi. Bu öneriler, Kastamonu’daki gibi olayların tekrarlanmasını önlemek için umut vaat ediyor.
Toplum Olarak Ne Yapmalıyız?
Kastamonu’da yaşanan bu trajedi, yalnızca bir annenin ihmali değil, aynı zamanda toplumsal bir yaranın göstergesi. Bebeğini açlıktan öldüren anne (baby-starving mother) ve Kastamonu’da beş aylık bebeği öldüren anne gülümsedi (Mother who killed her five-month-old baby in Kastamonu smiled) gibi ifadeler, toplumun vicdanını sarsarken, çocuk koruma sistemlerindeki eksiklikleri de gözler önüne serdi.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için hepimize görev düşüyor. Sizce, çocuk ihmali konusunda neler yapılabilir? Yorumlarınızı bizimle paylaşarak bu önemli tartışmaya katkıda bulunabilirsiniz!