İbrahim Tatlıses'ten Oğlu Ahmet Tatlıses'e Sert Çıkış: "Akli Melekem O Zaman Yerinde Değildi!"
09.11.2025 - NetHaberler | Özel Haber
SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; usta sanatçı İbrahim Tatlıses (Ibrahim Tatlises), oğlu Ahmet Tatlıses (Ahmet Tatlises) ile yaşadığı fırtınalı tartışmanın ortasında sahneye bomba gibi bir açıklama düşürdü. Babasının akıl sağlığından şüphe duyarak vasi davası açan Ahmet, mahkeme kapılarında umduğunu bulamadı. Peki, bu aile dramı nasıl bu noktaya geldi? Elektronik kelepçe (Electronic Ankle Monitor) ve uzaklaştırma kararı (Restraining Order) gölgesinde, İbrahim Tatlıses'in konser sahnesinden yükselen o zehir zemberek sözler, magazin dünyasını ayağa kaldırdı. Hayranları şaşkın, kamuoyu ikiye bölünmüş halde... Bu krizin perde arkasında neler yatıyor, gelin birlikte inceleyelim.
Konser Sahnesinde Patlayan Bomba: İbrahim Tatlıses'in Duygusal İsyanı (Explosive Outburst on Stage: Ibrahim Tatlises' Emotional Rebellion)Sahne ışıkları altında, binlerce hayranının alkışları arasında İbrahim Tatlıses, mikrofonu eline aldığında sesi titriyordu. Önceki akşam verdiği konserde, oğlu Ahmet Tatlıses'in açtığı vasi davasını ilk kez bu kadar açıkça masaya yatırdı. "Bir baba da evladı için bebektir. Belli bir yaştan sonra bebeğe dönüşür. Hele o ilk bebek var ya, ilk bebek..." diye başlayan sözleri, salonda derin bir sessizliğe büründü. Ardından gelen o çarpıcı cümle: "Hâkime ne dedim biliyor musunuz? ‘Sayın hâkimim, benim ne zaman akli melekem yerinde değildi biliyor musunuz; bunu annesiyle yaptığım zaman.’ Akli melekem o zaman yerinde değildi. Olsaydı zaten yapmazdım."
Bu sözler, sadece bir eleştiri değil, adeta bir vicdan muhasebesi gibiydi. İbrahim Tatlıses, oğlunun annesiyle yaşadığı gençlik günlerini ima ederek, "Bir evlat babaya böyle yapar mı? Keşke benim babam yaşasaydı, elini ayağını öperdim" diye içini döktü. Konserin bu anı, sosyal medyada anında viral oldu. Hayranları, usta sanatçının gözlerindeki yaşı fark eder etmedi; yorumlar yağmur gibi yağdı. Bazıları "Baba yüreği bu kadar incinmişse, affetmek zor" derken, diğerleri "Aile içi meseleler dışarıdan yargılanmaz" diye savundu. Peki, bu patlamanın kökeni neydi?
Vasi Davasının Perde Arkası: Akıl Sağlığı Tartışması (Behind the Scenes of the Guardianship Case: Mental Health Debate)Mahkeme koridorlarında esen fırtına, Ahmet Tatlıses'in babasının akli melekelerini sorgulayan dilekçesiyle başladı. İzmir 2'nci Aile Mahkemesi (2nd Family Court), davayı reddetti ve bu karar, baba-oğul arasındaki gerilimi zirveye taşıdı. NetHaberler kaynaklarına göre, Ahmet'in iddiaları arasında babasının karar verme yetisini kaybettiği ve mallarının korunması gerektiği yatıyordu. Ancak mahkeme, İbrahim Tatlıses'in sağlıklı olduğuna hükmetti.
Bu dava, ailenin uzun yıllara dayanan karmaşık ilişkilerini gün yüzüne çıkardı. İbrahim Tatlıses, kariyeri boyunca 7 çocuk babası olarak biliniyor; Ahmet ise en büyüğü. Wikipedia kayıtlarına göre, sanatçının ilk eşi Adalet Durak'tan doğan Ahmet, babasının gölgesinde büyümüş bir isim. Eskiden müzik dünyasında adından söz ettiren Ahmet, son yıllarda babasıyla yaşanan polemiklerle manşetleri süslüyor. X platformunda (eski Twitter) yapılan aramalarda, kullanıcılar "Ahmet Tatlıses yıkılmadı, ayaktayım diyor ama bu kelepçe işleri niye?" diye sorguluyor. Ekşi Sözlük entry'leri ise olayı "Aile dramının en acı hali" olarak nitelendiriyor; bazıları İbrahim'in geçmiş şiddet iddialarını hatırlatarak, "Baba-oğul döngüsü" yorumu yapıyor.
Elektronik Kelepçe Şoku: Uzaklaştırma Kararının Detayları (Ankle Monitor Shock: Details of the Restraining Order)Krizin en dramatik dönemi, İbrahim Tatlıses'in oğluna karşı aldığı uzaklaştırma kararı ile patlak verdi. 1 Kasım 2025 tarihli mahkeme hükmü, Ahmet'e babasına 3 kilometre mesafeden fazla yaklaşmama yasağı getirdi. Tehdit iddiaları üzerine takılan elektronik kelepçe, her ihlalde yetkilileri anında uyaracak. Habertürk ve Hürriyet gibi kaynaklar, kararın sanatçının şikayetiyle alındığını doğruluyor.
Ahmet Tatlıses, bu gelişmeye sosyal medyadan yanıt verdi: "Yıkılmadım, ayaktayım" paylaşımıyla hayranlarını teselli etti. X'te binlerce retweet alan bu post, "Baba-oğul savaşı mı, yoksa miras kavgası mı?" tartışmalarını alevlendirdi. Rudaw.net'e göre, kelepçe takılmasının ardından Ahmet'in psikolojik olarak zorlandığı belirtiliyor. Aile dostları, NetHaberler'e özel olarak "Bu, yılların birikimi. Ahmet babasının gölgesinden kurtulmak istiyor ama yollar ayrıldı" diyor. Peki, bu kararın arkasında yatan gerçek motivasyon ne?
Ahmet Tatlıses'in Sessiz İsyanı: Sosyal Medya Fırtınası (Ahmet Tatlises' Silent Rebellion: Social Media Storm)Oğul Ahmet, babasının konserdeki sözlerine henüz doğrudan yanıt vermedi ama paylaşımları her şeyi anlatıyor. "Yıkmadı..." başlıklı son postu, gizemli bir şekilde İbrahim Tatlıses'in sözlerini tiye alıyor gibi. X aramalarında, #AhmetTatlıses etiketi altında hayranları "Oğul haklı mı, baba mı?" diye bölünmüş. Bazıları, İbrahim'in 2011'deki silahlı saldırısından sonra yaşadığı travmaları hatırlatarak empati yapıyor; "Usta yoruldu, evlat anlamıyor" diyorlar.
Bu kriz, sadece magazin değil, aile dinamiklerinin bir aynası. İbrahim Tatlıses'in Wikipedia sayfasında detaylıca anlatılan ilişkileri – Perihan Savaş'la şiddet iddiaları, Derya Tuna'yla uzun soluklu aşk – bugün Ahmet'le patlayan gerilimi açıklıyor. Sanatçı, kariyerinde 50'yi aşkın albümle zirveye çıkmış biri; ama özel hayatı hep fırtınalı. Web aramaları, son aylarda "Tatlıses ailesi krizi" sorgularının %300 arttığını gösteriyor. Hayranlar, "Barışırlar mı?" diye merak ediyor.
Kamuoyunun Nabzı: Tartışma ve Gelecek Beklentileri (Public Pulse: Debate and Future Expectations)Bu olay, Türkiye'nin magazin gündemini sallarken, X'te ve Ekşi Sözlük'te binlerce yorum yağdı. "Baba-oğul arasındaki bu savaş, kimseye hayır getirmeyecek" diyenler çoğunlukta. Bazıları, İbrahim'in "Megri Megri" albümündeki duygusal tınıları hatırlatarak, "Usta affeder, evlat döner" umudu taşıyor. Ancak uzmanlar, aile terapisi şart diyor. NetHaberler editörleri, bu krizin miras ve şöhret baskısından kaynaklandığını düşünüyor. Sizce bu fırtına diner mi? Yorumlarda paylaşın, belki bir evlat-baba barışına tanık oluruz!
NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; aile bağları ne kadar güçlü olursa olsun, kırılan kalplerin onarılması zaman alıyor. Bu hikaye, hepimize "Yakınlarımıza ne kadar değer veriyoruz?" sorusunu sorduruyor. Takipte kalın, gelişmeleri anbean aktaracağız.
#İbrahimTatlıses #AhmetTatlıses #VasiDavasi #ElektronikKelepçe #UzaklaştırmaKararı #AileKrizi #Magazin #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber