İBB Yolsuzluk İddianamesi Kabul Edildi: Ekrem İmamoğlu'na 2.352 Yıla Kadar Hapis Talebi

İBB Yolsuzluk İddianamesi Kabul Edildi: Ekrem İmamoğlu'na 2.352 Yıla Kadar Hapis Talebi (IMM Corruption Indictment Accepted: Up to 2,352 Years in Prison for Ekrem İmamoğlu)

26.11.2025 - NetHaberler | Özel Haber

SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İstanbul’un nabzını tutan İBB (IMM) soruşturmasında dönüm noktası yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan devasa iddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Bu gelişme, 19 Mart 2025’te başlayan operasyonun 237 günlük maratonunun son halkası olarak tarihe geçti. Peki, bu iddianame ne anlama geliyor? Yolsuzluk (Corruption) iddialarının gölgesinde İstanbul’un geleceği nasıl şekillenecek? Merak edenler için detaylara inelim.

Bu kabul kararı, sadece hukuki bir adım değil; aynı zamanda Türkiye’nin siyasi arenasında fırtınalı bir dönemin habercisi. 142 eylemle suçlanan Ekrem İmamoğlu, 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talebiyle karşı karşıya. İddianame, 3 bin 700 sayfaı aşan hacmiyle dikkat çekerken, 407 şüpheliyi kapsıyor. Aralarında 105 tutuklu ve 7 yakalamalı isimler var. Bu tablo, İstanbul’un devasa belediye mekanizmasında iddia edilen usulsüzlüklerin boyutunu gözler önüne seriyor. Acaba bu iddialar ne kadar gerçekçi? diye soranlar, iddianamenin satır aralarını okumalı.

İddianamenin Detayları ve Suçlamalar (Indictment Details and Charges)

İddianame, 11 Kasım 2025’te savcılık tarafından tamamlandı ve mahkemeye sunuldu. Kabulün ardından İBB’ye yönelik yolsuzluk (Corruption) ağı, resmen yargı sürecine girdi. Suçlamalar arasında suç işleme amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, kişisel verileri ele geçirme ve ihaleye fesat karıştırma gibi ağır ithamlar yer alıyor. MASAK raporları, banka hesap hareketlerini belgeleyerek iddiaları güçlendiriyor. Örneğin, İBB Ağaç A.Ş. ihalelerinde rüşvet itirafları, 13 tedarikçi tarafından doğrulanmış durumda.

Bu suçlamalar, 19 Mart 2025 operasyonunda gözaltına alınan yüzlerce kişiyi kapsıyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 233. gününde iddianame hazırlandı. Peki, bu örgüt iddiası neye dayanıyor? İddianamede, Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. gibi iştirak şirketlerdeki usulsüz harcamalar ön planda. 22 bin TL’lik küçük bir transfer bile, suç örgütü üyeliği delili olarak sunulmuş. Bu detaylar, kamuoyunda “Küçük balıklar mı, yoksa dev bir ağ mı?” tartışmasını alevlendirdi.

Rüşvet ve İhale Usulsüzlükleri (Bribery and Tender Irregularities)

Rüşvet itirafları, iddianamenin en çarpıcı bölümlerinden. Furkan Yalçınkaya gibi tanıklar, nylon faturalar ve bavul dolusu nakit transferlerini anlatıyor. İmamoğlu İnşaat üzerinden aktarılan paralar, kayınbirader hesaplarıyla ilişkilendirilmiş. Bu itiraflar, MASAK belgeleriyle destekleniyor. Sizce bu itiraflar ne kadar güvenilir? Kamu vicdanı, bu soruyu sorarken adaletin terazisini tartıyor.

Ekrem İmamoğlu'nun Hukuki ve Siyasi Durumu (Ekrem İmamoğlu's Legal and Political Situation)

Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2025’te Silivri Cezaevi’ne (Marmara Cezaevi) gönderildi. Görevden uzaklaştırılması, İçişleri Bakanlığı kararıyla gerçekleşti. Vekâleten Nuri Aslan atandı. İmamoğlu’nun X hesabı, 8 Mayıs 2025’te erişime engellendi. Diploma iptalleri – 18 Mart 2025 lisans, 28 Temmuz 2025 yüksek lisans – süreci karmaşıklaştırdı.

Siyasi olarak, 23 Mart 2025’te CHP ön seçiminde 15,5 milyon oyla cumhurbaşkanlığı adayı oldu. Bu tutukluluk, adaylığını bitirir mi? diye merak edenler çoğalıyor. Diğer davalar – Ahmak Davası, tehdit, terörle mücadele – toplamda 23 yıl hapis ve siyasi yasak talep ediyor. İmamoğlu’nun “Kendimi milletime emanet ediyorum” sözleri, hâlâ yankılanıyor.

Diploma ve Diğer Yasal Engeller (Diploma and Other Legal Barriers)

İstanbul Üniversitesi’nin usulsüz yatay geçiş kararı, İmamoğlu’nun akademik geçmişini sorgulattı. Tezinin YÖK Ulusal Tez Merkezi’nden kaldırılması, hukuki baskıyı artırdı. Bu engeller, siyasi bir hamle mi? Tartışmalar, adaletin tarafsızlığını test ediyor.

Toplumsal ve Siyasi Tepkiler (Social and Political Reactions)

İddianame kabulü, sokakları ayağa kaldırdı. 22 Mart 2025’te Saraçhane’de 1 milyon kişilik protesto düzenlendi. Sosyal medyada #İmamoğluSuçÖrgütü etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Murat Ağırel gibi gazeteciler, iddiaları “Kanıtsız dosya” diye nitelendirirken, Cem Küçük 8 milyon TL gazeteci ödemesini gündeme getirdi.

Ekşi Sözlük’te tartışmalar hararetli: Bazıları “22 bin TL’lik yolsuzluk için 50 milyar dolar yakıldı” diye ironik entry’ler atarken, diğerleri rüşvet itiraflarını savunuyor. Wikipedia’da İmamoğlu’nun sayfası, bu süreci “Yoğun yasal sorunlar” olarak özetliyor. Siz bu tepkilerden hangisine katılıyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, çünkü bu hikaye hepimizin.

Bu gelişme, İstanbul’un kentsel dönüşüm projelerini de etkiliyor. 4 milyar TL deprem bütçesinin reklam harcamalarına kaydırıldığı iddiaları, kamuoyunu öfkelendiriyor. Siyasi partiler arasında gerilim zirvede; CHP “Siyasi intikam” diyor, hükümet “Adaletin tecellisi” savunuyor. Gelecek duruşmalar ne getirecek? Bu soru, milyonların uykusuz gecelerine neden oluyor.

NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; İstanbul’un kalbi atan bu dava, Türkiye’nin demokrasi sınavını verecek. Adaletin terazisi, tartacak ve karar verecek. Sizce sonu nasıl bitecek? Yorumlarınızı bekliyoruz – belki bir yorumunuz, yarının manşetini belirler.

#İBB #Yolsuzluk #İddianameKabulEdildi #Ekremİmamoğlu #SiyasiDava #h