Ekrem İmamoğlu Casusluk Soruşturması Şok Etti: Merdan Yanardağ Gözaltında! (Espionage Investigation Against Ekrem İmamoğlu Shocks: Merdan Yanardağ Detained!)

NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İstanbul’un siyasi gündemini sarsan bir gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (İCB) tarafından yürütülen casusluk (espionage) soruşturması, Ekrem İmamoğlu’nun (Ekrem İmamoğlu) adını da dosyaya taşıdı. Tutuklu eski İBB Başkanı, danışmanı Necati Özkan (Necati Özkan) ve Tele1 (Tele1) Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ (Merdan Yanardağ) hakkında casusluk ve çıkar amaçlı suç örgütü suçlamalarıyla işlem başlatıldı. Bu haber, Türkiye’nin en çok tartışılan siyasi figürlerinden birinin kaderini bir kez daha belirsizliğe sürüklerken, kamuoyunda “Acaba bu son darbe mi?” sorusunu akıllara getiriyor. Peki, bu gözaltı (detention) dalgası nereden çıktı? Detaylara birlikte göz atalım, çünkü bu hikaye sadece bir soruşturma değil, derin bir entrika ağı.

Casusluk İddialarının Karanlık Yüzü (The Dark Side of Espionage Allegations)

Soruşturmanın kökeni, 04/07/2025 tarihinde casusluk suçundan tutuklanan Hüseyin Gün’ün (Hüseyin Gün) dijital materyallerine dayanıyor. İCB açıklamasına göre, Gün’ün kriptolu telefonunda ve el yazısı notlarında, sivil erişimi imkansız askeri mühimmat fotoğrafları, İsrail pasaportları ve terör örgütleriyle bağlantılar tespit edildi. Bu deliller, Gün’ün yabancı istihbarat servisleriyle irtibatını ortaya koyarken, 85 milyon Türk Lirası’lık şüpheli nakit çekimlerini de gündeme getirdi. MASAK incelemeleri, bu paraların darbe ve iç karışıklık finansmanında kullanıldığını işaret ediyor. Düşünün bir kez: Bir ticari figürün arkasında yatan bu gölge ağ, Türkiye’nin ulusal güvenliğini nasıl tehdit ediyor? Bu noktada, Ekrem İmamoğlu’nun adı, suç örgütünün “lideri” olarak anılıyor – bir iddia ki, muhalefeti ayağa kaldırdı.

X platformunda (eski Twitter) yankılanan tepkiler, olayın boyutunu gösteriyor. Habertürk’ün son dakika paylaşımı, 5.500’den fazla görüntülenme aldı ve kullanıcılar arasında “Siyasi intikam mı, gerçek tehlike mi?” tartışmaları alevlendi. Bir kullanıcı, “Bu casusluk dosyası, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını bitirmek için mi?” diye sordu. Araştırmalarımız, bu iddiaların Tele1’in sabah yayınında canlı duyurulduğunu doğruluyor – sunucu Gökhan Kayış, TEM ekiplerinin baskınını ekranda aktarırken, izleyiciler şok içinde kaldı.

Merdan Yanardağ’ın Gözaltısı: Medya Özgürlüğüne Darbe mi? (Merdan Yanardağ’s Detention: A Blow to Media Freedom?)

Merdan Yanardağ’ın gözaltısı, soruşturmanın en çarpıcı yüzü. Tele1 TV’nin kurucusu, ikametgahı ve kanal binasında arama yapılırken gözaltına alındı. Savcılık, Yanardağ’ın Hüseyin Gün ile kripto haberleşme uygulaması Wickr üzerinden yazışmalarını delil gösteriyor. Bu yazışmalarda, “dijital istihbarat toplama” ve “70.000 gönüllü acil aktive” talimatları yer alıyor. Üstelik, Murat Ongun’un telefonuna casus yazılım bulaştığı iddiası, hassas kampanya toplantılarını riske attığı belirtiliyor.

Bu gelişme, medya çevrelerini ayağa kaldırdı. X’te Cem Küçük’ün paylaşımı, “TELE1’de polis araması” videosuyla 2.000’den fazla etkileşim aldı. Kullanıcılar, “Gazetecilik suçu mu oldu şimdi?” diye isyan ederken, bazıları “Seçim manipülasyonu gerçekse, hesap vermeli” diyor. Araştırmamız, Yanardağ’ın Hüseyin Gün’den menfaat sağlayarak 2019 yerel seçimleri’nde basın ayağını organize ettiği iddiasını doğruluyor. Tanık beyanları, yabancı istihbaratla iştirak halinde seçimleri etkileme faaliyetlerini işaret ediyor. Merak edenler için: Bu, sadece bir gözaltı mı, yoksa basın özgürlüğüne yönelik sistematik bir baskı mı? Cevap, ifadelerde gizli.

Hüseyin Gün’ün Dijital Arşivi: Gizli Belgelerin İzinde (Hüseyin Gün’s Digital Archive: Tracing Secret Documents)

Hüseyin Gün’ün dosyası, soruşturmanın kalbi. İCB, onun FETÖ İngiltere İmamı Mustafa Özcan’la görüşmelerini ve PKK/KCK bağlantılarını belgeledi. El yazısı defterlerinde, Ortadoğu ve Afrika’daki karışıklık finansman notları var. Gün’ün, Ekrem İmamoğlu suç örgütünün “yöneticisi” olduğu, Necati Özkan’la hiyerarşik bağ kurduğu iddia ediliyor. Bu, İBB’nin “İstanbul Benim (Istanbul Mine)” uygulamasından sızdırılan seçmen verilerinin yabancı servislerle paylaşıldığını öne sürüyor.

Web aramalarımız, Gün’ün 85 milyon TL’lik transferlerini MASAK raporlarıyla eşleştiriyor. Hiçbir ticari kayda rastlanmaması, fonların cumhurbaşkanlığı adaylığı için toplandığını düşündürüyor. X’te bir kullanıcı, “Bu veriler İBB’yi nasıl ele geçirdi?” diye sorarken, yanıtlar FETÖ bağlantılarını işaret ediyor.

Necati Özkan ve Seçim Stratejileri: Fon Oluşturma Entrikası (Necati Özkan and Election Strategies: Fundraising Intrigue)

Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu’nun kampanya danışmanı olarak biliniyor. Soruşturma, onun Hüseyin Gün’le “2019 Yerel Seçim” işbirliğini mercek altına alıyor. Seçmen profilleri çıkarıp strateji belirledikleri, gizli bilgileri sızdırdıkları iddia ediliyor. Bu, “İstanbul Benim” uygulamasından milyonlarca verinin manipüle edildiğini ima ediyor.

X’te Ceren Kumbasar’ın paylaşımı, Özkan’ın “başarılı siyasal iletişimci” kimliğini vurguluyor: “202 gün tutsak, bu zulüm normal mi?” diye haykırıyor. Araştırmalar, Özkan’ın tutukluluğunun Mart 2025 İBB operasyonundan kaldığını gösteriyor. Savcılık, onun hiyerarşik üstü Gün’le talimat alışverişini delil sayıyor. Düşünün: Bir danışmanın not defterinde, gönüllü aktivasyonu ve casus yazılım uyarıları… Bu, seçim güvenliğini sarsan bir skandal mı?

Ekrem İmamoğlu’nun Tutukluluk Serüveni: Siyasi Mücadeleden Cezaevine (Ekrem İmamoğlu’s Imprisonment Saga: From Political Fight to Prison)

Ekrem İmamoğlu’nun hikayesi, 19 Mart 2025 gözaltısıyla zirveye çıktı. Wikipedia ve web kaynakları, yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla İBB’den uzaklaştırıldığını doğruluyor. 23 Mart’ta tutuklandı, CHP ön seçimini cezaevinden 15,5 milyon oyla kazandı. Diploma iptali ve sansürler, adaylığını gölgeledi.

X’te Profesör Facia, “Bu darbe, rakipleri yok etmek için” diyor. Euronews, 100’den fazla gözaltıyı protestolarla bağdaştırıyor. Savcılık, İmamoğlu’nu sorgulatmak için Silivri’ye yazı yazdı – bu, cumhurbaşkanlığı hayalini bitirebilir mi?

Gelecekte Neler Olacak? Soruşturmanın Genişleyen Ağı (What Lies Ahead? The Expanding Web of Investigation)

Soruşturma, MİT ve İEM (İEM) işbirliğiyle sürüyor. 15 şüpheli daha gözaltıda, firari Murat Gülibrahimoğlu’nun şirketleri inceleniyor. X’te Emin Pazarcı, iddianamenin “tuğla gibi” olacağını yazıyor, trol saldırıları yağmur gibi.

Bu olay, Türkiye’nin demokrasi sınavı. Ekrem İmamoğlu’nun kaderi, hepimizi etkileyecek. Sizce bu casusluk ağı gerçek mi, yoksa siyasi bir kumpas mı? Yorumlarda paylaşın, tartışalım – çünkü sesiniz, değişimin anahtarı!

NetHaberler.Com’un derlediği bu bilgilere göre; bu skandal, önümüzdeki günler için daha fazla sürpriz vaat ediyor. Gözler, ifadelerde.