Çin’in Nadir Toprak Elementleri İhracat Kontrolü Tehdidiyle ABD Tarife Savaşına Karşı Savunması
Çin’in Nadir Toprak Elementleri İhracat Kontrolü Tehdidiyle ABD Tarife Savaşına Karşı Savunması (China’s Defense Against US Tariff War with Rare Earth Elements Export Control Threat)
NetHaberler | Ara Özel
NetHaberler.Com’un edendiği bilgiye göre; Çin (China), ABD (USA) Başkanı Donald Trump’ın ek tarife tehdidine rağmen, nadir toprak elementleri (rare earth elements) ihracatına yönelik aldığı kontrol tedbirlerini meşru ve uluslararası yükümlülüklerin gereği olarak savundu. Bu gelişme, küresel tedarik zincirlerini sarsan bir ticaret savaşı (trade war) dalgasını tetikledi ve piyasaları alarma geçirdi. Peki, bu nadir toprak elementleri neden bu kadar kritik? Ve Çin’in hamlesi, ABD’nin ekonomik gücünü nasıl sarsabilir? Bu haberimizde, olayın derinliklerine inerek, uzman görüşleri ve güncel verilerle okuyucularımızı aydınlatacağız – çünkü bu sadece iki dev arasındaki bir çekişme değil, geleceğimizin anahtar mineralleriyle ilgili bir hikaye.
Bu savunma, Çin Ticaret Bakanlığı (China Ministry of Commerce) tarafından yapılan resmi açıklamada net bir şekilde ortaya kondu. Bakanlık, nadir toprak elementlerindeki ağır ve orta ağır metallerin askeri uygulamalarda kullanıldığını hatırlatarak, “Çin hükümetinin nadir toprak elementleri ve bağlantılı ürünlerin ihracatını kontrolü, yasalara ve düzenlemelere uygun meşru bir tedbirdir” ifadesini kullandı. Küresel durumun çalkantılı olduğuna, silahlı çatışmaların zaman zaman ortaya çıktığına işaret edilen açıklamada, Çin’in sorumlu bir ülke olarak dünya barışını ve bölgesel istikrarı korumak, silahların yayılmasını önlemek gibi uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmek üzere bu tedbirleri aldığı belirtildi.
Açıklamada, söz konusu tedbirlerin “ihracat yasağı” değil “ihracat kontrolü” olduğunun altı çizildi. Sivil amaçlı kullanıma yönelik taleplerin onay süreçlerinde gerekli destek ve kolaylığın sağlanacağı vurgulandı. Bu ayrım, Çin’in hamlesini yumuşatmaya yönelik bir sinyal olarak yorumlandı, ancak ABD tarafında “çifte standart” eleştirileriyle karşılandı. Trump’ın bu tedbirlere yönelik eleştirileri, “tipik bir çifte standart örneği” olarak nitelendirildi. Washington yönetiminin uzun zamandır ulusal güvenlik kavramını genelleştirerek ihracat kontrollerini istismar ettiği, yargı yetkisini sınır aşırı kullanarak aralarında yarı iletkenler ve çiplerin olduğu çok sayıda ürünün ihracatını yasakladığı kaydedildi.
Nadir Toprak Elementleri Nedir ve Neden Küresel Ticaretin Kalbi? (What Are Rare Earth Elements and Why the Heart of Global Trade?)
Nadir toprak elementleri (Rare Earth Elements - REEs), periyodik tablonun 15 üyesiyle (skandiyum ve itriyum dahil) modern teknolojinin temel taşlarını oluşturuyor. Wikipedia’ya göre, bu elementler elektrikli araçlar (EVs), rüzgar türbinleri, akıllı telefonlar, lazerler ve savunma sistemlerinde vazgeçilmez. Küresel tüketimde katalizörler %24, mıknatıslar %23 paya sahip. Talep, yenilenebilir enerjiye geçişle 2030’a kadar beş kat artacak – bu da Çin’in hakimiyetini daha da kritik kılıyor.
Çin, dünya rezervlerinin 44 milyon metrik tonunu elinde tutuyor ve 2025’te 270.000 metrik ton üretimle küresel madenciliğin yarısından fazlasını, işleme kapasitesinin ise %90’ını kontrol ediyor. Bu hakimiyet, 1980’lerden beri stratejik politikalarla inşa edildi: Düşük maliyetli ihracatla pazarları ele geçirme, sonra kota kısıtlamalarıyla fiyatları yukarı çekme. Ekşi Sözlük’te kullanıcılar, bunu “jeopolitik satranç” olarak tanımlıyor – haklılar, çünkü ABD’nin %70 REE ithalatı Çin’den geliyor.
Akademik bir makaleden alıntılayarak (CSIS raporu, 2025), nadir topraklar savunma için hayati: Neodimyum mıknatıslar füze rehberliğinde, lantan ise istihbarat kameralarında kullanılıyor. ABD’nin tek madeni Mountain Pass, 45.000 ton üretiyor ama işleme için hâlâ Çin’e bağımlı. Bu bağımlılık, Trump’ın “monopol” eleştirisini haklı çıkarıyor – ama Çin’in cevabı, bunu “ulusal güvenlik” olarak savunmak.
Peki, bu elementler neden “nadir”? Toprak kabuğunda bol ama ekonomik madenler nadir. Çin’in Bayan Obo yatağı, dünyanın en büyüğü. Dijital ansiklopedilere göre (Britannica), bu hakimiyet 1990’larda %27’den 2009’da %97’ye sıçradı. Yerel madenciler için fırsat: ABD’de Wyoming ve Texas projeleri, ulusal bağımsızlık için umut vaat ediyor – tıpkı bir yerel madenin ulusal tedarik zincirini kurtarması gibi.
Trump’ın Sert Tehdidi: %100 Tarife ve Ticaret Savaşı Gölgesi (Trump’s Harsh Threat: 100% Tariff and Trade War Shadow)
Trump’ın 12 Ekim 2025’teki Truth Social paylaşımı, piyasaları salladı: “Çin, 1 Kasım 2025’ten itibaren her ürün için ihracat kontrolü dayatıyor – bu, uluslararası ticarette duyulmamış bir düşmanlık!” diye yazdı. Cevap: %100 ek tarife, mevcut %55’in üstüne, artı kritik yazılımlara ihracat yasağı. Bu, tarife savaşı’nı yeniden alevlendirdi – S&P 500 %2.7 düşüşle 2.5 trilyon dolar kaybetti, Nasdaq %3.6 geriledi.
ABD’nin ihracat kontrol listesi 3000’den fazla ürünü kapsıyor, Çin’inki ise 900’ün biraz üstünde. Çin Ticaret Bakanlığı, bunu “işletmelerin meşru haklarını zedeleyen, küresel tedarik zincirini bozan” olarak eleştirdi. Madrid’deki son tarife müzakerelerinden 20 gün sonra, ABD yeni Çinli şirketleri listeye ekledi, denetimleri artırdı, denizcilik ve gemi inşaatı sektörlerini “ulusal güvenlik” gerekçesiyle soruşturdu.
X’te (eski Twitter) yankılar: @KobeissiLetter, “Bu, Trump-Xi arasında büyük bir yanlış anlama – %100 tarife blöf, yeni bir anlaşma yolda” diyor, 569.000 görüntülenme aldı. @Dimi ise, Çin Ticaret Bakanlığı’nın cevabını paylaştı: “ABD’nin Madrid sonrası kısıtlamaları provokasyon.” Bu etkileşim, okuyucuları meraklandırıyor: Acaba bir Xi-Trump zirvesi mi kurtaracak?
Akademik bakış: Brookings Enstitüsü’nün 2025 raporunda, bu tehditlerin tedarik zincirlerini %20 yavaşlattığı belirtiliyor. Yerel başarı hikayesi: ABD’de MP Materials hisseleri %11 yükseldi – bir madenin ulusal çapta yayılması, bağımsızlık için ilham verici.
Çin’in Stratejik Savunması: Yasal mı, Tehdit mi? (China’s Strategic Defense: Legal or Threat?)
Çin’in cevabı net: “Tarife savaşı istemiyoruz ama korkmuyoru z.” Bakanlık, Trump’ın %100 tehdidini “doğru yaklaşım değil” diye reddetti. Duyuru No. 61 (2025), beş yeni element (holmium, erbium vb.) ekleyerek kontrolleri genişletti – 1 Aralık 2025’ten itibaren lisans zorunlu, askeri bağlantılı firmalara ret. Ama sivil talepler için “destek sağlanacak.”
Ekşi Sözlük’te yorumlar dengeli: “Çin haklı, ABD yıllardır çip ambargosu yapıyor – ama bu, yeşil enerjiyi vurur.” X’te @roc_platform: “Çin %90 işleme hakim, kaldıraç büyük.” @sentdefender, Trump’ın paylaşımını aktararak “düşmanlık mektupları” diyor.
Tarihsel bağlam: 2010’da Japonya’ya kota kesintisi, 2012’de WTO davası – ABD, AB ve Japonya kazandı, 2015’te kotlar kalktı. Reuters’a göre, 2025 Nisan’ında yedi element kısıtlaması, Trump’ın %145 tarifesine misilleme. CSIS: “Bu, savunma tedarik zincirlerini tehdit ediyor – ABD’nin F-35’leri etkilenebilir.”
Yerel yayılma: Avustralya’nın Nolans Projesi, 2032’de küresel talebin %4’ünü karşılayacak – 840 milyon dolar fonla, ulusal bağımsızlık modelleri çoğalıyor. Merak uyandıran soru: Bu kontroller, nadir toprak savaşı’nı mı tetikleyecek?