Bakan Ersoy "İsmail Gaspıralı Anma ve Belgesel İlk Gösterim Programı"na katıldı:

ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "İsmail Gaspıralı adı bizler için, bütün Türk dünyasının omuzlaması gereken bir vefa borcunun ve gereğinin yapılması lazım gelen ağır bir sorumluluğun hatırlatıcısıdır. "dedi.

Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı'nca, Kırım'da Türkçülük ve yenileşme hareketinin öncü isimleri arasında yer alan eğitimci, düşünür ve yazar İsmail Gaspıralı'nın vefatının 111'inci yılı dolayısıyla Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) "İsmail Gaspıralı Anma ve Belgesel İlk Gösterim Programı" düzenlendi.

Programa katılan Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, Türk dünyasının en önemli fikir, mücadele ve eylem insanlarından bir tanesi olan İsmail Gaspıralı'yı birkaç sayfalık çabayla anlatmanın mümkün olmadığını söyledi.

Gaspıralı'nın devletin birçok kurumunun ortak çabasıyla yapılabilecek hizmetleri tek başına üstlenerek, her alanda başarı sağladığını ve bunu çarlık rejiminin ağır baskısı altında gerçekleştirdiğini anımsatan Ersoy, o dönemde milli ve manevi fikirleri dile getirmenin sürgün ya da ölümle sonuçlandığını, Gaspıralı'nın bu fikirleri sadece savunmakla kalmayıp, hayata geçirerek eserlere ve hizmetlere dönüştürdüğünü anlattı.

Gaspıralı'nın "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" şiarıyla kitleleri bir araya getirdiğini belirten Ersoy, yazarın, Slavcılık ve Rusçuluk akımlarının yoğun olduğu yıllarda Moskova'da ötekileştirilmesine rağmen değerlerinden taviz vermeyip dik durduğunu ifade etti.

Bakan Ersoy, henüz 16 yaşındayken, Girit isyanıyla mücadele eden Osmanlı güçlerine katılmak için İstanbul'a gitmeyi deneyen Gaspıralı'nın, yakalanınca Harp Okulundaki eğitiminin sona erdiğini anımsatarak, "Askeri eğitiminin bu şekilde bitmesinin ne denli büyük bir yol ayrımı olduğunu çok net görebiliyoruz. Bu sona erişi takip eden öğretmenlik yılları, bu yıllar içerisinde kendisini sürekli geliştirmesi ve donatması, sonrasında İstanbul, Viyana, Münih, Stuttgart, Paris yolculukları, dönemin ileri gelen fikri ve edebi şahsiyetleriyle ortak meclislerde yer alması gibi yaşanmışlıklar şüphesiz onu kendi mücadelesi için hazır hale getirmiştir." dedi.

- "Tek bir adam koca bir devletle mücadele etmiş ve galip gelmiştir"

Gaspıralı'nın kendine seçtiği mücadele sahasının sadece doğup büyüdüğü Kırım değil, Türk dünyasının tamamı olduğuna işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:

"Onun en büyük, en önemli ve öncelikli mücadele sahası Türk dilidir. Türk dünyasının kendisine vurulan fikri zincirlerden, cahil bırakılma çabalarından ortak bir dil aracılığıyla, genel olarak dünyada ve özelde de Türk dünyasında olan bitenlerden doğru şekilde haberdar olursa kurtulabileceğine inanmıştı. Bu sayede Türkler, coğrafi mesafeleri ortadan kaldıran muazzam bir köprü ile birbirlerine kenetlenmiş olacaktı. İşte Tercüman Gazetesi ya da tam adıyla 'Tercüman-ı Ahval-i Zaman' bu inanmışlığın benzersiz sonucudur."

Gaspıralı'nın gazetesini Türk dünyasının tamamına ulaştırmak ve okunmasını sağlamak için çektiği sıkıntıları anlatan Ersoy, "Tek bir adam koca bir devletle, o devletin Türk dünyasını parçalamak adına en aktif çalışan misyoneri Nikolay İlminskiy ile mücadele etmiş ve galip gelmiştir. Kazan'dan Kafkasya ve Türkistan'a, İstanbul'dan Mısır ve Bağdat'a kadar uzanan muazzam bir coğrafyada tek bir dili, Anadolu Türkçesini kullanarak kitlelere ulaşmış olduğu gerçeği bugün bile insanı derin bir şaşkınlığa ve hayrete sürüklemeye yetiyor." diye konuştu.

Ersoy, Gaspıralı'nın çağdaşı din alimi, müftü ve tarihçi Rızaeddin Fahreddin'in "Türk dilinin birinci ıslahçısı Ali Şir Nevai ise ikincisi hiç şüphesiz İsmail Bey'dir." sözlerini anımsattı.

- "Geleceği inşa etmenin peşinde koşan bir ülkünün sahibiydi"

İsmail Gaspıralı'nın mücadelesinin, sadece yayıncılık ile sınırlı olmadığını dile getiren Ersoy, "Çünkü İsmail Bey günü kurtarmanın değil, geleceği inşa etmenin peşinde koşan bir ülkünün sahibiydi. Bu milletin çocuklarını doğru şekilde yetiştiremezse, mücadeleyi daha başlamadan kaybedeceğini biliyordu. Cedid Mektepleri ve Ceditçilik Hareketi onun bu bilincinin meyveleri, Rusya gibi bir devleti sarsan, Türk milletinin köklerini ise sağlamlaştıran ve hatta bugünkü varlığımıza doğrudan etki eden sonuçlarıdır." dedi.

Bakan Ersoy, Gaspıralı'nın, çocuklarının Türkçe bir eğitimle kendi değerlerini ve çağdaş ilimleri öğrenebilecekleri bir eğitim hareketi için okul, ders kitabı, öğretmen hatta öğrenci yokken bile büyük bir çaba ile çalıştığını söyledi.

İsmail Gaspıralı'nın yaşadığı dönemde belirlediği hedefler ve bunlar doğrultusunda gerçekleştirdiği çalışmaların, yüreği ve inancı zayıf, fikri temelsiz, donanımı yetersiz birinin cesaret edebileceği şeyler olmadığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:

"Aslında nasıl bir birikim ve kişilik sahibi olursanız olun İsmail Gaspıralı'nın gözüne kestirdiği hedefler, o günün şartlarında kesinlikle akıl karı değil gibi gözüküyor. Ama işte Türk milletinin en büyük gurur kaynaklarından biri de bu olsa gerek. Atalarımız boşuna dememiş 'Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler' diye. Hamdolsun tarih boyunca içimizden çok çıkardık böyle delilerden, hala çıkıyor ve inşallah dünya döndükçe çıkmaya devam edecek."

- "Ağır bir sorumluluğun hatırlatıcısı"

Gaspıralı'nın yaptıklarının önemine işaret eden Ersoy, "İsmail Gaspıralı adı bizler için, bütün Türk dünyasının omuzlaması gereken bir vefa borcunun ve gereğinin yapılması lazım gelen ağır bir sorumluluğun hatırlatıcısıdır. Bu bilinç temelinde ortak hareket ederek, onun mirasına hakkıyla sahip çıktığımız ve taşıdığı bayrağı çok daha ileriye, çok daha yukarıya birlikte ulaştırdığımız bir geleceği inşa edebileceğimize yürekten inanıyorum." dedi.

Bakan Ersoy, Türkçenin varlığını ve zenginliğini korumak adına ömrünü vakfetmiş, dilini ve kalemini bu yola adamış isimleri saygıyla, minnetle yad ederek, 26 Eylül Dil Bayramı'nı kutladı.

Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı Başkanı Abdullah Çalışkan ve ATO Başkanı Gürsel Baran'ın da konuşma yaptığı programda, belgesele katkı sunanlara plaket verildi.

Bakan Ersoy, program sonrasında ATO Congresium'da açılan "Fresh Ankara 4. Çağdaş Sanat Sergisi"ni ziyaret ederek, sanatçılardan eserleri hakkında bilgi aldı.