17.11.2025 - NetHaberler | Özel Haber

SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde vahşice katledilen 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz (Ayşe Tokyaz) cinayetinde (Murder) iddianame (Indictment) tamamlandı ve mahkemece kabul edildi. Bu korkunç olay, bir kez daha kadına yönelik şiddetin en karanlık yüzünü gözler önüne sererken, ailelerin çaresiz çığlıklarını ve sistemin ihmallerini akıllara getiriyor. Eski polis memuru Cemil Koç başta olmak üzere dokuz sanık hakkında ağır cezalar talep eden savcılık, adaletin tecellisi için kritik bir adım attı. Peki, bu vahşetin perde arkasında neler yaşandı? Detaylar yürekleri dağlıyor...

(The Shadow of the Murder: Ayşe Tokyaz’s Last Days)

Hayallerle dolu bir genç kızın hikayesi, 2025 Temmuz ayında kabusa dönüştü. Ayşe Tokyaz, Hatay’dan İstanbul’a üniversite hayalleriyle gelmişti. Hemşirelik bölümünde okuyan 22 yaşındaki genç kadın, sosyal medya üzerinden tanıştığı eski polis Cemil Koç ile ilişki yaşamaya başladı. Ancak bu ilişki, kısa sürede tehditler, şiddet ve esaretle gölgelendi. Kız kardeşi Esra Tokyaz’ın ifadesine göre, Ayşe defalarca yardım istedi ama korkuyla sustu: “Bizi korumak için yanında kalmıştı, arkasının güçlü olduğunu söylüyordu.”

Olayın dönüm noktası, 8 Temmuz 2025 akşamı yaşandı. Esra, görüntülü arama sırasında kız kardeşinin yüzündeki morluklar ve kanama izlerini fark etti. Ayşe, Cemil Koç tarafından darp edildiğini itiraf etti. İki gün sonra, 10 Temmuz 2025 saat 23.30’da Koç, Esra’yı arayarak hediye ettiği 7-8 adet yüzük’ü geri istedi. Yüzükleri almak için gönderdiği Cemal Arslan’ı kullanan Koç, Ayşe’nin evine gelen Esra’ya kapıyı açtığında “Gitti, evde değil” dedi. Ancak kapı önündeki ayakkabılar, Esra’yı dehşete düşürdü. Hemen polis merkezine koşan Esra, şikayette bulundu – ama bu yardım çığlığı, ne yazık ki duyulmadı.

Güvenlik kamerası kayıtları, gerçeği aydınlattı: 11 Temmuz 2025 saat 01.36’da Koç ve Oğuz Kal, Ayşe’nin cansız bedenini valize koymuş, blok önüne getirmişti. Valiz, aracın bagajına yerleştirildi. Ertesi gün, 12 Temmuz 2025’te Koç’un talimatıyla Barış Can Aydın, Yusuf Ziya Sancak ve Erhan Girgin, cesedi 03 DR 985 plakalı araçtan çıkarıp başka bir araca aktardı. Bu sırada Necmettin E., polisin yaklaştığını fark edince aracın anahtarını ağaçlık alana attı – kamera her şeyi kaydetti.

(The Horror in the Suitcase: Discovery of the Body)

13 Temmuz 2025 sabahı, Eyüpsultan Mithatpaşa Mahallesi’nde yol kenarında terk edilmiş siyah bir valiz, yoğun koku ve kan lekeleri ile dikkat çekti. İçinden çıkan manzara, tüm Türkiye’yi yasa boğdu: Ayşe Tokyaz’ın cansız bedeni. Otopsi raporu, işkencenin boyutunu ortaya koydu: Yüz, çene, şakak ve yanaklarda çoklu darp izleri; nazal kemik kırığı; boyun ve alt çenede kanama; uyluk içlerinde geniş morluklar; vücutta yaygın ekimozlar ve kafa travmasına bağlı beyin kanaması. Ölüm nedeni, canavarca hislerle eziyet edilerek tasarlayarak öldürme.

Sanıklar, yakalandıklarında “Valizi yeşillik alana attık” dedi. 13 Temmuz 2025 saat 01.00’de Eyüpsultan Göktürk’te ele geçirilen Barış Can Aydın, Yusuf Ziya Sancak ve Erhan Girgin’in kullandığı araçta kanlı montlar, naylon poşetler, 15 SIM kart ve bagaj paspasında sıvı kan izleri bulundu. Ev incelemesinde ise duvarlar kırmızı boyalı ahşap döşemeler, merdiven çıkışında kanlı minderler – deliller karartma çabası açıkça ortadaydı.

(Details of the Indictment: Quest for Justice)

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Kasım 2025 itibarıyla iddianameyi tamamladı ve Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Dokuz sanık dosyasında, Cemil Koç –ki ihraç edilmiş polis memuru ve 8 suç kaydı sahibi– hakkında “Kadına Karşı Tasarlayarak ve Canavarca Hisle Eziyet Çektirerek Öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis; “Cebir, Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” ve “Şantaj”dan 4 yıldan 15 yıla kadar ceza talep edildi. Oğuz Kal için de ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istendi.

Tutuklu diğer 7 sanık –yardım edenler– için “Kadına Karşı Tasarlayarak ve Canavarca Hisle Eziyet Çektirerek Öldürmeye Yardım Etme”den 15 yıldan 20 yıla kadar ceza öngörüldü. İddianamede, Koç’un 11 Temmuz 2025 saat 10.00’da evi temizletme talimatı, planlamanın kanıtı olarak vurgulandı. Savunmada Koç, “Merdivenden düştü” dese de, otopsi ve kameralar yalanladı.

(Police Negligence and Separate Investigation)

11 Temmuz 2025 saat 06.45’te Küçükçekmece İlçe Emniyet ekipleri, arama kararıyla eve gitti ama “Kimse yok, ev dağınık” tutanağı tuttu. Oysa Ayşe valiz içindeydi. Bu ihmalle ilgili ayrı soruşturma sürüyor; iki polis, Esra’nın ifadesini Koç’a sızdırdığı iddiasıyla 26 Eylül 2025’te hakim karşısına çıktı. Tutukluluk devam ediyor, duruşma 19 Kasım 2025’e ertelendi. Ekşi Sözlük’te kullanıcılar, “Sistem cinayete ortak” diyor; X’te (Twitter) binlerce paylaşım, kadın cinayetlerindeki ihmalleri protesto ediyor.

(Society’s Conscience Ache: Why Again?)

Bu cinayet, sadece bir aile dramı değil; Türkiye’de 2024’te 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölümün parçası. Ayşe Tokyaz’ın hikayesi, sosyal medya tanışmalarındaki riskleri, tehditlere karşı korumasızlığı hatırlatıyor. Aile, “Adalet istiyoruz, başka Ayşe’ler ölmesin” diyor. Kamuoyu, X’te #AyşeTokyazAdalet etiketiyle ayağa kalktı; Ekşi Sözlük entry’leri, “Psikopatlar arasında yaşıyoruz” feryatlarıyla dolu.

NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; adalet süreci, hepimizin umudu. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu vahşete karşı ne yapılmalı? Yorumlarda paylaşın, sesimizi duyuralım.

#AyşeTokyaz #İddianame #Cinayet #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin