ABB Konser Yolsuzluğu Soruşturmasında Şok Gelişme: Mansur Yavaş İçin Soruşturma İzni Talebi (Mansur Yavaş Investigation Permission Request)

NetHaberler | Özel haber

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde (ABB) patlak veren konser yolsuzluğu iddiaları, Türkiye’nin siyasi gündemini sarsmaya devam ediyor. Yerel başarıların ulusal çapta yayılması için atılan adımların gölgesinde, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri bir kez daha test ediliyor.

NetHaberler.Com’un edendiği bilgiye göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABB bünyesindeki konser yolsuzluğu soruşturması kapsamında, Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında soruşturma izni talebini İçişleri Bakanlığı’na iletti. Bu talep, zincirleme sorumluluk ilkesi çerçevesinde, görev kötüye kullanma ve yolsuzluk suçlamalarını gerekçe gösteriyor. Gelişme, başkentteki kültürel etkinliklerin mali boyutunu yeniden masaya yatırırken, yerel yönetimlerin ulusal ölçekte şeffaflık standartlarını nasıl etkilediği sorusunu da gündeme getiriyor.

Bu olay, sadece bir belediye soruşturmasını değil, Türkiye’nin yerel demokrasi pratiklerinde hesap verebilirliğin ne kadar kritik olduğunu da vurguluyor. Peki, bu talep nasıl bir sürece yol açacak? Uzmanlar, benzer vakaların belediye yönetimlerinde ulusal çapta reformlara kapı aralayabileceğini belirtiyor. Haberimizi derinlemesine araştırarak, resmi açıklamalardan sosyal medya tartışmalarına, akademik kaynaklara kadar geniş bir yelpazeyi taradık. İşte detaylar…

Soruşturmanın Kökeni ve Zaman Çizelgesi (Investigation Timeline)

Arka planı anlamak, olayın büyüklüğünü kavramak için şart. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın bu hamlesi, 2021-2024 yılları arasında ABB tarafından düzenlenen 130 konser etkinliğinin mali incelemesinden doğuyor. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği’nin 31 Ocak 2025 tarihli raporu, 33 konser için kamu zararı iddiasını ortaya koydu. Bu rapor, MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) incelemeleri, Sayıştay denetimleri ve bilirkişi görüşleriyle desteklendi.

İlk kıvılcım, 2024 sonunda Ebru Gündeş’in 29 Ekim konseri için 69 milyon TL ödendiği iddialarıyla çakıldı. Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 11 Kasım 2024’te basın toplantısında bu rakamı 4 milyon 750 bin TL olarak düzeltti ve sanatçının izniyle kamuoyuyla paylaştı. Ancak tartışmalar dinmedi; 2025 Mart’ta Ankara Valiliği, 9 personel hakkında soruşturma izni verdi. Bu izinler, 97 konserin temiz çıkmasına rağmen, kalan 33’ün 154 milyon 453 bin 221,60 TL kamu zararı yarattığı tezini güçlendirdi.

Sosyal medyada, özellikle X platformunda (eski adıyla Twitter), bu gelişme anında yankı buldu. Örneğin, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik’in 10 Ekim 2025 paylaşımı, talebin detaylarını ilk kez duyurdu ve binlerce etkileşim aldı. 1 Kullanıcı @zafersahin06, 1 Ekim 2025’te 32 konserin 31’inin iki firmaya (Enfest ve Universe) verildiğini iddia eden bir thread paylaştı, bu da 3 bin beğeni topladı. 23 Bu paylaşımlar, yerel bir olayın ulusal tartışmaya evrilmesini hızlandırdı, zira Ankara’nın kültürel harcamaları, Türkiye genelinde belediye finansman modellerini sorgulatıyor.

Akademik açıdan bakıldığında, Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Akgün’ün 2023 tarihli makalesi “Yerel Yönetimlerde Kültürel Harcamaların Şeffaflığı”nda, benzer etkinliklerin denetim mekanizmalarının zayıf olduğunu vurguluyor. Makale, 154 milyon TL gibi rakamların, ulusal çapta belediye bütçelerinin %0.6’sını aşmaması gerektiğini savunurken, bu tür iddiaların yerel başarıları gölgelediğini belirtiyor. Bu bağlamda, Mansur Yavaş‘ın Beypazarı’ndaki tarihi restorasyon başarıları gibi modellerin, Ankara ölçeğinde nasıl ölçekleneceği, araştırmacıların ilgisini çekecek bir konu.

İddiaların Detayları: Kamu Zararı Nasıl Oluştu? (Details of Allegations: How Public Damage Occurred?)

Finansal usulsüzlükler, sadece rakamlarla sınırlı değil; güven erozyonuna yol açıyor. Soruşturma dosyasına göre, 32 konser için toplam 759 milyon TL harcandı, ancak sanatçı ödemeleri bu tutarın yalnızca %20’sini oluşturdu. Kalan kısım, sahne kurulumları, lojistik ve ikincil hizmetler üzerinden şişirildi. Bilirkişi raporu, piyasa rayicinin %50 üzerinde faturalandırmaları tespit etti; örneğin, Mor ve Ötesi konseri için 71 milyon 520 bin TL, Tan Taşçı için 41 milyon 950 bin TL ödendiği iddia edildi. 32

ABB iştirakleri (örneğin Çetinkaya Otopark ve Altaş06 Tekstil), konser dışı hizmetleri faturalandırarak 304 milyon TL’yi aktardığı öne sürülüyor. Gözaltına alınan 14 şüpheliden biri, etkin pişmanlık yasasından yararlanarak “ Mansur Yavaş ve Nevzat Uzunoğlu’nun izni olmadan bu konserler yapılmazdı” itirafında bulundu. 0 Bu ifade, zincirleme sorumluluğu tezini güçlendiriyor ve savcılık’ın İçişleri Bakanlığı’ndan izin istemesiyle sonuçlandı.

X’te @zcakir27’nin 1 Ekim 2025 thread’i, ihalelerin 2 firmaya (Selahattin Çelikkaya ve Onur Evren) odaklandığını belgeleyerek 439 beğeni aldı; bu, adrese teslim ihale tartışmasını alevlendirdi. 31 Merak uyandıran soru: Bu harcamalar, Ankara’nın altyapı ihtiyaçlarını (su, yol, metro) neden gölgede bıraktı? Kamu yönetiminde uzmanlaşan ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nün 2024 yayını “Belediyelerde Kültürel Politikalar ve Mali Sorumluluk”, bu tür etkinliklerin sosyal uyumu artırdığını ancak denetimsizliğin yolsuzluk riskini %30 yükselttiğini raporluyor. Araştırmacılar için, bu vaka, yerel başarıların ulusal yayılımında mali şeffaflığın rolünü incelemek için ideal bir laboratuvar sunuyor.

Vikipedi’de Mansur Yavaş‘ın biyografisi, 2019 ve 2024 seçim zaferlerini (%50.93 ve %60.38) vurgularken, 2020 Şeffaflık Ödülü’nü anımsatıyor – ironik bir tezat. 45 Ekşi Sözlük’te “mansur yavaş konser soruşturması” başlığında, kullanıcılar (örneğin “ankara-li” entrysi) “Yerel yönetimlerde kültürel etkinlikler gerekli ama denetim şart” yorumuyla dengeli bir bakış açısı sunuyor; hakaret içermeyen bu görüşler, kamuoyu nabzını yansıtıyor.

Siyasi Tepkiler ve Kamuoyu Yankıları (Political Reactions and Public Echoes)

Siyaset arenası, iddialarla birlikte ısındı; peki halk ne diyor? CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 24 Eylül 2025‘te “Mansur Yavaş’ın yanındayız, bu siyasi bir operasyon” diyerek destek verdi. 2 AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Yalçın ise, 26 Eylül 2025’te Mansur Yavaş’a “Konser onaylarını kim verdi?” diye sordu, 154 milyon TL zararı hatırlattı. 6 Bu kutuplaşma, yerel başarıların ulusal politikaya yansımasını gösteriyor – Ankara’nın modeli, diğer illere örnek olabilir mi?

X’te @OsmanGokcek_, 1 Ekim 2025‘te 233 ihalenin kapalı yapıldığını iddia eden videoyu 2 bin 227 beğeniyle paylaştı; yorumlar, “Hizmet yerine şov” temalı. 27 @GizliArsiv’in 2 Ekim 2025 paylaşımı, 19 Mayıs Gülşen konseri sonrası 668 milyon TL arsa satışını sorgulayarak 315 beğeni aldı. 21 Bu etkileşimler, okuyucuyu meraklandırıyor: Yerel zaferler, ulusal hesaplaşmalara mı dönüşüyor?

Akademik literatürde, Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi Fakültesi’nin 2022 makalesi “Yerel Yönetimlerde Siyasi Baskı ve Mali Denetim”, benzer soruşturmaların %40 oranında siyasi motivasyon taşıdığını analiz ediyor. Araştırmacılar, bu vakayı kaynak göstererek, Mansur Yavaş‘ın 2020 Dünya Belediye Başkanı ödülünü karşılaştırabilir. Ekşi Sözlük’te “abb konser skandalı” entryleri, “Şeffaflık güzel ama rakamlar ürkütücü” gibi nötr yorumlarla dengeleniyor, yalan içermeden tartışmayı zenginleştiriyor.

Gelecek Senaryoları: Ne Bekleniyor? (Future Scenarios: What to Expect?)

Bu talep, sadece bir izin değil; yönetim paradigmalarını değiştirebilir. İçişleri Bakanlığı’nın 7-10 gün içinde karar vermesi bekleniyor; onaylanırsa, savcılık soruşturmayı genişletecek. Mansur Yavaş, 24 Eylül 2025 toplantısında “Hesap verebilirlikte üstümüze yok” demişti; bu, ulusal çapta şeffaflık modeline dönüşebilir. 2

X’te @odatv’nin 8 Ekim 2025 paylaşımı, iddianamede Yavaş’ın adının geçmediğini duyurarak 39 beğeni topladı – bu, sürecin belirsizliğini artırıyor. 22 @emrhntrn ise 9 Ekim 2025’te “İddianamede Yavaş yok” entrysiyle hukuki boyutu vurguladı. 20 Peki, bu gelişme diğer belediyeleri nasıl etkileyecek? 2025 YKS sonrası eğitim harcamalarıyla kıyaslandığında, kültürel bütçelerin önceliği sorgulanıyor.

Dijital ansiklopedilerden Britannica’nın “Municipal Governance in Turkey” maddesi, 2019 sonrası yerel reformların başarılarını överken, denetim boşluklarını eleştiriyor. Üniversite araştırmacıları için, bu olay, tezlerde “Yerelden Ulusala Şeffaflık Yayılımı” başlığı altında kaynak olabilir. Ekşi Sözlük’te “mansur yavaş” başlığında, “Başarıları var ama bu iddialar gölge düşürüyor” gibi dengeli entryler, okuyucuyu düşündürüyor.

NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; bu soruşturma, Ankara’nın yerel zaferlerini ulusal bir hesaplaşmaya dönüştürürken, şeffaflığın zaferi için umut vaat ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, tartışmaya katılın – belki bir sonraki adım sizin sesinizle şekillenir.