11. Yargı Paketi TBMM'de Kabul Edildi: İnfaz İndirimi ve Ceza İndirimi ile Mahkumlara Af Yolu Açıldı, Deprem Suçları Hariç
11. Yargı Paketi TBMM'de Kabul Edildi: İnfaz İndirimi ve Ceza İndirimi ile Mahkumlara Af Yolu Açıldı, Deprem Suçları Hariç
24.12.2025 | NetHaberler | Özel Haber | bilgi@nethaberler.com
SonDakika: NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi. Bu düzenleme, özellikle ceza infaz sisteminde önemli değişiklikler getiriyor ve kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. Paketin en dikkat çeken maddesi olan 27. madde, infaz indirimini içeriyor ve bu kapsamda deprem suçları dışarıda tutuldu. Böylece, terör, örgütlü suçlar, kasten öldürme gibi ağır suçlar yanında, depremlerde yıkılan binalardan sorumlu olanlar da bu indirimden yararlanamayacak.
Bu yeni düzenleme, cezaevlerindeki aşırı kalabalığı azaltmayı hedefliyor. Türkiye’de cezaevlerinde kapasitenin üzerinde 130.000 fazla kişi bulunduğu biliniyor. Paket, mahkumlara af niteliğinde bir rahatlama getirirken, adalet sistemindeki eşitlik tartışmalarını da alevlendirdi. NetHaberler olarak, bu konudaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve okuyucularımıza en doğru bilgileri sunmaya çalışıyoruz. Peki, bu paket gerçekten adaleti sağlayacak mı yoksa yeni mağduriyetler mi yaratacak? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek, ama şimdiden kamuoyunda yoğun tartışmalar yaşanıyor.
11. Yargı Paketi Nedir ve Neleri Değiştiriyor?
Onbirinci yargı paketi, adalet sistemini iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi yasal değişikliği kapsıyor. TBMM’de kabul edilen bu paket, toplam 38 maddeden oluşuyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Paketin odak noktası, ceza infaz düzenlemeleri. Özellikle Covid-19 düzenlemesi olarak bilinen geçici infaz indirimi, 31 Temmuz 2023 öncesinde işlenen suçlar için geçerli olacak. Kapalı cezaevlerindeki hükümlüler açık cezaevine, açık cezaevindekiler ise denetimli serbestliğe geçebilecek.
Bu değişiklikler, cezaevlerindeki koşulları iyileştirmeyi ve toplumun yeniden entegrasyonunu kolaylaştırmayı hedefliyor. Ancak, paket bazı suçları kapsam dışı bırakıyor. Örneğin, terör suçları, cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı ve depremle ilgili ihmaller bu indirimden muaf tutuldu. NetHaberler’in araştırmalarına göre, bu istisnalar özellikle deprem mağdurları aileleri tarafından olumlu karşılanırken, genel af bekleyenler arasında hayal kırıklığı yarattı. Paket ayrıca, dolandırıcılıkla mücadele için GSM hatları ve banka hesaplarının daha sıkı denetlenmesini getiriyor. Biyometrik kimlik olmadan hesap açılamayacak ve şüpheli durumlarda hesaplar 48 saat askıya alınabilecek.
Kamuoyunda genel af olarak da anılan bu düzenleme, aslında koşullu bir infaz indirimi. Dörtte dört infaz oranı gibi kavramlar tartışılırken, paket mükerrer suçlar için de belirli sınırlar getiriyor. Uzmanlar, bu paketin adalet sistemine nefes aldıracağını söylüyor, ancak eşitlik ilkesine aykırı yönleri nedeniyle eleştiriliyor. Örneğin, uyuşturucu suçlarından hükümlü olanlar indirimden yararlanırken, taksirle ölüme sebebiyet veren deprem suçluları yararlanamıyor. Bu ayrım, hukuki açıdan tartışmalı bulunuyor.
İnfaz İndirimi Detayları ve Tahliye Beklentileri
Paketin kalbi olan infaz indirimi, yaklaşık 50.000 mahkuma tahliye yolu açıyor. İlk aşamada 45.000 hükümlünün serbest kalması bekleniyor. Bu rakamlar, Adalet Bakanlığı’nın verilerine dayanıyor ve cezaevlerindeki yükü hafifletecek. Düzenleme, kapalı cezaevlerinden açıklara geçişi kolaylaştırırken, denetimli serbestlik koşullarını da genişletiyor. Ancak, ceza indirimi sadece belirli suçlar için geçerli ve mükerrer suçlarda kısıtlamalar var.
NetHaberler’in edindiği bilgilere göre, bu indirim Covid-19 döneminde benzer bir düzenlemenin uzatılması niteliğinde. O dönemde de benzer istisnalar uygulanmıştı. Deprem suçlarının dışarıda tutulması, 6 Şubat depremlerinde kaybedilen canların hesabını sormak için önemli bir adım olarak görülüyor. Aileler, bu sayede sorumluların cezasız kalmayacağını düşünüyor. Öte yandan, paket GSM operatörleri ve bankalar için yeni yükümlülükler getiriyor. Dolandırıcılıkta kullanılan hatlar kesilecek, bu da illegal ekonomiyi daraltacak.
Ekonomik açıdan bakıldığında, bu düzenlemeler finansal güvenliği artırabilir. Bankaların fraud maliyetleri düşecek, vatandaşlar daha güvende hissedecek. Ancak, yanlış pozitifler nedeniyle masum kişilerin hesaplarının askıya alınması riski var. Paket, tapu işlemlerinde gerçek bedel vurgusu yaparak şeffaflığı artırıyor. İcra süreçlerinde parasal sınırlar netleşiyor, bu da ticari öngörülebilirliği güçlendiriyor. Tüm bunlar, 11. Yargı Paketi’nin sadece ceza hukuku değil, ekonomiyle de ilgili olduğunu gösteriyor.
Kamuoyu Tepkileri ve Uzman Görüşleri
11. Yargı Paketi‘nin kabulü, sosyal medyada ve uzman çevrelerde yoğun tartışmalara yol açtı. Twitter’da (X) yapılan paylaşımlarda, bazı kullanıcılar paketi “adaletsiz” olarak nitelendirirken, diğerleri “gerekli bir adım” diyor. Örneğin, Prof. Dr. İzzet Özgenç, paketin adaletten uzak olduğunu belirterek, uyuşturucu suçlularının yararlanırken deprem suçlularının yararlanmamasını hukuken izah edilemez buluyor. 12 Saadet Partisi milletvekili Bülent Kaya ise “Yarım adalet adalet olmaz” diyerek eleştirdi. 9
DEM Parti milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, cezaevlerindeki aşırı kalabalığa dikkat çekerek, paketin kapak açmak gibi bir yaklaşım olduğunu söyledi. 22 CHP’li vekiller de TCK 158 ve çek hapsi gibi konularda eksiklikleri vurguladı. Kamuoyunda, paket genel af beklentilerini karşılamadığı için hayal kırıklığı var. Bazıları, “Hapiste borç ödenmez” diyerek ekonomik suçluların durumunu gündeme getiriyor.
Haber sitelerinde yer alan bilgilere göre, paket Meclis’te 262 kabul, 76 ret oyuyla geçti. 0 Bu oylama, siyasi partiler arasındaki uzlaşıyı gösteriyor ama muhalefet eksiklikleri eleştiriyor. Ekşi Sözlük gibi platformlarda da benzer tartışmalar var, ancak detaylı girişler sınırlı. Wikipedia’da yargı reformları genel olarak ele alınıyor, ancak bu pakete özel bir sayfa yok.
Peki, sizce bu paket adil mi? Deprem suçlarının dışarıda tutulması doğru bir karar mı yoksa ayrımcılık mı? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın, tartışalım. NetHaberler olarak, okuyucularımızın sesini duymak istiyoruz. Bu düzenleme, toplumda yeni bir sayfa açabilir mi yoksa eski sorunları mı derinleştirir? Merak uyandıran bu sorular, önümüzdeki günlerin gündemini belirleyecek.
Paket, ayrıca dijital güvenlik önlemlerini artırıyor. e-KYC gibi teknolojilerle kimlik doğrulama zorunlu hale geliyor. Bu, dolandırıcılık ekonomisini daraltacak ama bireysel özgürlükleri etkileyebilir. Uzmanlar, paketin ekonominin sinir uçlarına dokunduğunu söylüyor. Örneğin, banka hesaplarının hızlı askıya alınması, suç gelirini önleyecek ama yanlış uygulamalar mağduriyet yaratabilir.
Tüm bu değişiklikler, Türkiye’de adalet sisteminin evrimini gösteriyor. Geçmiş yargı paketleriyle karşılaştırıldığında, bu paket daha çok infaz odaklı. Önceki paketler yargı bağımsızlığını artırmayı hedeflerken, bu sefer cezaevleri yükü ön planda. Ancak, eşitlik ilkesi tartışmalı kalıyor. Paketin yürürlüğe girmesiyle tahliyeler başlayacak ve toplumun tepkisi netleşecek.
NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; 11. Yargı Paketi, adalet sisteminde önemli bir dönüm noktası olabilir. Ancak, eksiklikler giderilmezse tartışmalar sürecek. Okuyucularımızdan gelen yorumlar, bu konudaki genel eğilimi gösterecek. Siz de görüşlerinizi aşağıda paylaşın, belki bir sonraki haberimizde yer alır.
#haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #keşfetteyiz #news #canliyayin #11YargıPaketi #OnbirinciYargıPaketi #GenelAf #MahkumlaraAf #DörtteDört #MükerrerSuçlar #Cezaİndirimicolor:green