Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ahde Vefa Platformu Başkanı Nuran Kırlak Açıkladı! KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ TIKANIKLIK VE ANLAŞMAZLIĞA BİR SON VERİLMELİ!..

KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ TIKANIKLIK VE

KENTSEL DÖNÜŞÜMDEKİ TIKANIKLIK VE ANLAŞMAZLIĞA BİR SON VERİLMELİ!..

Türkiye’nin en önemli gerçeklerinden biri olan deprem meselesinde en önemli hususlardan biri de kentsel dönüşüm. İhtisas mahkemesinin 50+1 değişikliği ve ara buluculuk gibi maddelerin ön planda yer alması dikkat çekmektedir.

Nüfusumuzun neredeyse yüzde 90-95’i deprem bölgeleri üzerinde yaşamaktadır.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bir kez daha gündemin ilk sırasına yerleşen deprem için bu alanda faaliyet gösteren tüm kurumlar farklı çalışmalara imza atıyor. Bu süreçte taşıyıcı kolonlardan biri olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da hem kendi içerisinde hem diğer kamu kurumlarıyla hem de özel sektör ve üniversiteler başta olmak üzere çok farklı paydaşlarla çalışmalarına devam ediyor

Bakan Özhaseki: Tek çare kentsel dönüşüm

Bu çalışmalardan biri olan “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası” için bugün bir sonuç bildirgesi yayınlandı ve kentsel dönüşüm meselesinde yeni yol haritasının nasıl olabileceği konusu iyice netleşmeye başladı.

Kentsel dönüşüm için boşaltılan kimi binalar kendi kendine çökebiliyor

Nüfusun yüzde 71’i deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde

Yol haritasına geçmeden önce konunun neden bu kadar önemli olduğuna dair bazı rakamları hatırlamakta fayda var… Türkiye’nin yüzde 66’sı ve nüfusunun yüzde 71’i 1. ve 2. derece deprem riski altında. Deprem sebebiyle son 100 yılda 130 binin üzerinde kişi yaşamını yitirdi. Bu süreçte afetin ortaya koyduğu on milyarlarca dolarlık fatura da cabası.
Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm sürecinin devam ettiği biliniyor. İstanbul’da 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. 600 bin bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor.

Üçte iki çoğunluk şartı süreci çok yavaşlatıyordu
Aslında Türkiye’nin 1999 depreminden bu yana kentsel dönüşümün ne olduğunu anlatılmaya çalışıldığı bir süreçtir.

Son düzenlenen şuranın sonuç bildirgesinde yer alan maddelerin gelecekteki yol haritası için son derece önemli olduğuna değinilmektedir. Bakan Özhaseki’nin açıklamasında çok farklı maddeler olsa da temel olarak 3 ana başlık üzerinde değerlendirilecektir.Çoğunluk meselesinde 50+1 kararına geçilme durumu, Arabuluculuk ihtisas mahkemesi.

Kentsel dönüşümde yaklaşık yüzde 67’ye denk gelen ve 3’te 2 çoğunluk olarak bilinen maddeye dikkat çekilmektedir. Bu karar nedeniyle kentsel dönüşümde yıkım kararı alınamayan, yıkılmayı bekleyen ya da yıkılmayan ancak dönüşüm aşamasına girmek isteyen çok sayıda binanın olduğundan bahsedilmektedir.

Ev sahiplerinin de kentsel dönüşüm meselesini düşünürken ilk sırada bu 2/3 çoğunluk konusunda endişe duydukları ve anlaşmazlıklar işleri tıkanıklığa ve anlaşmazlıklar sebebiyet vermektedir. “Şimdi yüzde 50+1 konuşulmaktadır.
Süreci ciddi şekilde hızlandıracak bir adım. Kentsel dönüşüm gibi kamusal ve ulusal bir güvenlik sorununda çoğunluğu yüksek tutmak ve süreci tıkamak maalesef en sancılı işlerden biriydi.

Tebligatı bahane edip mahkemeye giden malikler vardı

Tebligat yerine e-devlet üzerinden işlemlerin halledilmesi meselesinin de son derece kritik olduğunun altını çizilmektedir. Tebligatın ulaşmadığı ya da ev sahibinin kasten bundan kaçtığı veyahut kişinin yurt dışında bulunduğu gibi durumlar olduğu yaşanmış bir gerçeklik olarak görülmektedir.

“Tebligat yüzünden yıllarca süren örnek olaylar var… Eski usulün bir kenara bırakılıp bunu e-devlet üzerinden yapılması son derece olumlu olacaktır.. Bina üzerine bunların asılması ve muhtarlıklarda ilan edilmesi gibi seçenekler de olması Sürecin kısaltılması için bunlar çözüme götürecek adımlar.”

“Mahkemeler maalesef kimi zaman yanlış kararlar veriyordu”
Vatandaşların özellikle kentsel dönüşüm gibi konularda sürece dair bilgisinin haliyle çok kısıtlı olduğu ve ara buluculuk metoduyla bu konudaki mağduriyetlerin de asgari düzeye inebileceğine işaret edilmektedir.

Bu noktada liyakatli, konusunda uzman kurum ve kişilere de görevler verilebilir. Burada Bakanlığın akredite edeceği kurum ya da kişilerin süreci rahatlıkla sürdürebileceği görüşüne yer verilmektedir.
Kentsel dönüşümde belki de en önemli başlıklardan birinin ihtisas mahkemeleri olduğu görüşü sunulmaktadır.

İyi niyetli olmayan kişiler, değişik mahkemelerde aynı tip dilekçe vererek yürütmeyi durdurma kararları alarak süreci yıllarca sürünmecede kalıyor Bu da ciddi mağduriyetler getiriyor.

Kentsel dönüşüm konusunda uzmanlaşmamış mahkemeler de maalesef kimi zaman yasayı yanlış yorumlayıp haliyle yanlış karar veriyordu. Kentsel dönüşümle ilgili ihtisas mahkemelerinin kurulması bu nedenle önemli. Bu konuda uzmanlaşmış adli makamlar ile Türkiye’nin dört bir yanında kentsel dönüşümle ilgili kararlar büyük bir ivme kazanabilir.”

Toplumsal uzlaşı, birlik beraberlik, ile milli seferberlik, inşaat maliyetleri, banka kredileri ve alım gücü ve tanınan imkân ve hakların ivedi olarak gözden geçirilmesi ve sürecin hızlandırılması önem arz etmektedir.

Saygı ve hürmetle