Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Mehmet MEMDOĞLU

4 Nisan ve Apoizmin Kutsanması

​​​​​​​​​

Adım Abdullah, yanı Allah’ın kulu; ama kul olmayı tam yüreğine oturtmamakla birlikte, saygılı olmanın, dolayısıyla o tanrısal güçleri ne kadar üzerime gelirlerse gelsinler, özgür insanı savunmanın büyük erdem olduğuna kendimi inandırmıştım…” (A. Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa Cilt II, s. 195) diyerek, kendisini tarif eden Öcalan’ı ilahlaştıran (!) zavallı HDP’liler…

“Sümerli rahiplerin tanrıça anamı ve aşk kadını İştar’ıtapınağa oradan kral sarayına, tanrı-kralların yanına götürüşünü öldüklerinde, onlarla birlikte canlı canlı mezara konuluşunu iliklerime kadar anlamıştım…” (A. Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa Cilt II; s. 195)  diyerek, kadını tanrıçalaştıran Öcalan’ı tanrılaştıran  (!) zavallıHDP’liler…

“Babam bana bayılıyordu. Babam herhalde kusursuz iş yapma tarzıma baktı ve gördü. Adam ne kadar tehlikeli bir iş içine girdiğimi de bilenlerdendi ve buna inanmıştı. Hikâye çok ilginç ama diyordu ki, ‘Senin alnında fetih işareti var’ Bunun ne anlama geldiğini ben de bilmiyordum fakat o günden bugüne kadar, iş yapma tarzımız fetih tarzıdır. Şimdi bu bana göre zor da değil. Bana göre hem yaşamın, hem tüm işlere koşmanın en makbul en sonuç alıcı tarzıdır…”  (A. Öcalan, Demokratik Devrimde Halk Serhildanları Cilt I; s. 286) diyerek, fatihliğe soyunan Öcalan’ı, fatih (!) olarak gören zavallı HDP’liler…

“Yurtdışına çıkışımız, Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretine benziyor. O zaman Hz. Muhammed oldukça sıkıştırılmıştı, eğer bir gece daha kalsaydı boğulacaktı. İşte bizimki de tamamen böyleydi. Eğer kalsaydık bir iki ayda boğulurduk…” (A. Öcalan, Serxwebûn 101, s.14) diyerek, peygamberciliğe oynayan Öcalan’ı peygamberleştiren(!)  zavallı HDP’liler…

“Soruyorlar: ‘Kendini Lenin’e mi daha yakın hissediyorsun, Hz. Muhammed’e mi?’ Tarz olarak benim yaklaşımım Hz. Muhammed’e oldukça benziyor. Çıkış, hicret, dönüş irade, azim olarak, tempo, yoğunluk olarak oldukça benziyor. Hem biçimsellik anlamında, sosyolojik açıdan değerlendirmeleri de Marksist-Lenininst temelde geliştirmekten ve oldukça etkilenmekten geri durmuyorum…” (A. Öcalan, Serxwebûn 177, s.18) diyerek,Hz. Muhammed (s.a.s) ile Marks ve Lenin’i aynı seviyeye getirerek seviyesizleşen Öcalan’ı, peygamberleştirerek (!)seviyesizleşen zavallı HDP’liler…

“Şimdi ben, bilimsel felsefeye ulaşmış biriyim. Bilgilerin sonuçlarını derleme anlamında bir bilinç felsefesi vardır. Ona bağlıyım. Yani ona inanırım” (A. Öcalan, Orta Doğu’nun Çehresini Değiştireceğiz; Cilt I; s.149) diyerek, bilimi din yerine konumlandıran Öcalan’ı tanrılaştıran (!) zavallı HDP’liler…

“Ben uyuyan bir melek değilim. Çağın peygamberi gibi büyük savaşım içindeyim. Yani filozofluktan öteye bizimki biraz peygamberce bir eylem olarak da tanımlanabilir. Şimdi daha iyi anlıyorum. İşte diyorsun ya ‘üç bin yıllık düşüş.’ Eğer bu doğruysa, verilecek cevap biraz peygamberce olmak zorunda. Öyle kendimi halkın anladığı bir peygamber olarak değerlendirmiyorum. Ama kimi özellikleriyle biraz peygambersel çıkışa benziyor…”  (A. Öcalan, Serxwebûn 180, s.19) diyecek kadar edepsizleşen Öcalan’ı kutsayan (!) zavallı HDP’liler…

“Ben kendi kendime yetebiliyorum. Tanrısal yalnızlığı yaşıyorum. Kutsal bir yalnızlık bu benim kimseye ihtiyacım yok. Sizinle de saygımdan dolayı görüşüyorum. Benim adıma tanrısallık yolunda olanlar ancak yürürler, kimse kendini kandırmasın. Bütün kutsal kitapları çözdüm”  (A. Öcalan, 07 Nisan 2004 tarihli Avukat Görüşme Notları’ndan) diyebilecek kadar ukalalaşan Öcalan’ın peşinden koşarak zavallılaşanHDP’liler…

İradelerini, Kandil’deki uluslararası istihbarat teşkilatlarının maşalığını yapan KCK’ya teslim ederek, Öcalan’ın şahsi fantezileri arkasından koşan, her 4 Nisan’da (Öcalan’ın doğum yıldönümü) Öcalan’ın doğduğu evi, gezdiği yeri, oturduğu ağacı kutsayarak kendi inanç ve düşünce dünyalarını İslam’ın yasakladığı ritüellerle süsleyen HDP’liler!

Yüzyıllardan beri Müslüman kimliğiyle İslam’a hizmet etmiş olan Kürtleri, düştüğünüz çukura düşüremeyeceksiniz.

Her 4 Nisan’da Öcalan’ı kutsayan PKK destekli bu güruh,   makyavelist bir yaklaşımla, utanmadan ve sıkılmadan Öcalan için,  “Kutlu Doğum”  etkinlikleri düzenlemeye başladı.

“Çözüm Süreci” döneminde Öcalan’ı boşa çıkaran HDP-PKK ve şürekası! Öcalan’ı kutsamak, Kürtlere huzur getirmez…

NOT: Bu yazı ilk olarak 04 Nisan 2016 tarihinde yayımlanmıştır. 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ