Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ahmet Durkaya yazdı:EKONOMİK GÜÇ

EKONOMİK GÜÇ Ekonomik sıkıntılar

EKONOMİK GÜÇ

Ekonomik sıkıntılar yaşadığımız bir zaman dilimindeyiz.
Ülkemiz döviz manipülasyonlarıyla, akla hayale gelmeyen yaptırımlarla sıkıştırılmaya ve dize getirilmeye çalışılıyor.
Geçmişte terör saldırıları, ekonomik ambargolar, darbe ve siyasi vesayet operasyonlarının
günümüzde şekil değiştirdiğini açık seçik görüyoruz.


Türkiye’nin ekonomik hacmi belli. Batı’nın zengin ülkeleriyle parasal anlamda bir mücadele içerisine
girmesi bu yönüyle çok anlamlı olmayabilir. Ancak jeokültürel yapısını harekete geçirerek oldukça
etkili bir mücadele ortamı oluşturabilir. Hem de ekonomik bir mücadele ortamı.
Kapitalist sistemin belini kıracak en etkili darbe, tüketmemektir. Çünkü kapitalist sistem, tüketici
olarak gördüğü insanların tüketmeleri üzerine kurgulamıştır her şeyi. Üretim, tüketmek için yapılır.
Tüketildikçe üretilir, üretildikçe tüketilmesi sağlanır. Sistem bu. Böyle bir sistemde, insanların bilinçli
olarak tüketmekten imtina etmeleri sistemin sarsılmasına neden olur. Bu birinci adım. Mücadelenin
ikinci adımı ise, yerli ama tamamen yerli ve kaliteli üretimi teşvik etmektir.

Hammaddesi dışarıdan
alınıp burada mamul hale getirilen ve “yerli” denilen ürünlerden bahsetmiyorum. Ve elbette
tüketilecekse, her şeyiyle tamamen yerli olanı tüketmeye çalışmak.
Açık söylemek lazım. Bizi böyle bir durumda birey olarak, alışkanlıklarımız yorar. Ama onlar da bizim
için hayatî önemi haiz değiller . Nescafe içmemek ne kadar hayatımızı zorlayabilir. Yerli olanı tercih,
hayati fonksiyonlarımızı ne kadar olumsuz etkileyebilir ve hayat kalitemizi ne kadar düşürebilir ki?
Ama bu durum bizi etkili bir mücadeleci haline getirir. Dolar ve Euro zengini ülkeler diş geçiremezler.
Çünkü bu onların bekledikleri bir tarz değildir.
Söylediklerim uçuk gelebilir. Ancak kapitalist sistem yüzlerce yıl hem de başta medya ve reklam
sektörleri olmak üzere bütün enstrümanlarını kullanarak bizi tüketen bir birey olarak mutlu
olabileceğimiz inancıyla yetiştirdi. Şimdi kral çıplak deme zamanı.
Bu, birey olarak inanan herkesin hemen başlatabileceği bir mücadeledir. Yarını beklemeye bile gerek
yok başlamak için. Kitlesel bir hal alması ve kültür coğrafyamızda yayılması zaman alabilir belki. Ama
tüketmemeye başlayan herkes aslında hemen kazanmaya da başlamış olur.
Mücadele, topyekûn ülke, millet olarak yapılınca daha tez sonuç alınır. Fakat birileri tasarruf yaparken
diğerleri menfaat devşirmeye çalışsa da, iktisat eden kazanır.


Hesap basit.
Yerli üretimi artır. İhtiyacın kadar yerli tüket. İsraf etme. İhtiyaçlarını gözden geçir. İsteklerini kontrol
altına al. Tüketme. Kullan. Güçlü ol.
“Üretmeden tüketen toplumlar; önce yük sonra yok olmaya mahkûmdur”
Yeni bir yazıda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.