YÂR
Yâr, yaraya ağrı eşiğinde neden yârde tuz basar?
Dalgalanır darağacında, yüreklerden parçalar
Kazanılan her savaşta, yenilginin sancağı
Takıvermiş ödülden, sola çengel kancayı
Yâr, sevmek ölümden zırh, sevmesen ondan beter
Ağlara düşmüş neşter, şaşırıp kendin keser
Vur taşları baltaya, güç bitti, dermân bitti
Hardan hazineymiş aşk, bulanı onda yitti
Yâr, Karanlığa çizik at, parlasın Leylifer’den
Doldur tek el kalemi, at kurşun mürekkepten
Kuyular görmüş Yusuf, ne çıksın Züleyhâ’ dan
Madde manada esir, ikram gelir rüyâdan
Yâr, kendini inkâr eden kasada kilit kalpler
Yârenden yâre gider, yâr sızar yara yâr der
En vahşîden kaldırılır değse aşka cesâret
O ki, kendini imhâ eden duygularda esâret
Yâr, dökülürken kum gibi taşı toprak gizlemez
Aşk ki saca meyilli, altında kül istemez
Benden sana üç hece, üç harf için ‘vur beni’
Uyandır bir saatim, sonsuzluğa kur beni…
Leylifer Nilüfer Akıngül
YORUMLAR