ŞEFİM
Hayaller gerçekleşsin diyedir şefim
Kurusıkı hayaller kurmam ben
Attın mı, onikiden vuracaksın
Vurdun mu, tam kalbinden!
Ya da düşünüp duracaksın elenerek kevgirden
Gelmeden giden günlerime gücendim
Yarım yamalak yama yaptım kalbime
Deniz senin değilse yüzdüğünle kalırsın
Duymam, işitmem de emin ol
Varsın iliğe işli canım arş-ı ala bağırsın
Ben seni sevmenin ötesindeyim şefim
Sen nerdesin bilmeden, kadere darılmadan
Leyla’lara bağladım bütün bakışlarımı
Allah’a ısmarladım yakarışlarımı
Son bir kez dualarıma dahi sarılmadan
Sessiz bir geminin güvertesinde
Faili meçhul özlemler taşıyorum
Dokunmadan ağlayacak,
Ağlamadan sucacak kadar
Ümmi kelimelerimi dürüp büküp katlayıp
Gökyüzüne yatıyorum
Ufalanıyor zaman, esiyor gözlerimde yeşiller
Ruhum göğe yükseliyor ben dibe batıyorum.
Ölünce öğrenirlermiş gözlerinin rengini şefim
Yıllar seni preslermiş; özün kalırmış elde
Sana sıkacak insana silah vermek senin suçunmuş
Ve gönül kafesine aşkın kanatlarıyla
Rengarenk endam ile meğer ecel oturmuş
Bir yudum su diye dalgalar şaha kalkmış
Canım kalmış onu da bir sevda alacakmış
Eğri yolun doğru adımları bizdeydi düşmeden
Bir sabah itilmeden kocaman bir boşluğa
Hayat nasıl da gözlükleri taktırmış?
Anlamadım karanlığa meyildeki loşluğa.
Ah, incinen incitir mi, seven sevilmez şefim?
Kaldığım yer de yalan gittiğim şehirler de
Bir kalem kırılır dilimden ve elimden
Bir şiir yakarsın da türkü düşer toprağa
Şimdi öyle sarılmak geliyor ki içimden
Rüzgara teslim olan kurumuş her yaprağa.
Sessiz bir geminin güvertesinde
Faili meçhul özlemler taşıyorum
Dokunmadan ağlayacak,
Ağlamadan sucacak kadar
Ümmi kelimelerimi dürüp büküp katlayıp
Gökyüzüne yatıyorum
Ufalanıyor zaman, esiyor gözlerimde yeşiller
Ruhum göğe yükseliyor ben dibe batıyorum.
Leylifer
Nilüfer Akıngül
