34,0641$% 0.03
37,6793€% 0.03
44,6503£% 0.12
2.743,79%0,05
4.523,00%0,02
18.120,00%0,01
2.505,99%0,02
9.699,56%-0,73
KAPAN CİNNETİ
Caydırıcılık mı, Ceza mı? Önlem mi, eşkıyalık mı?
Ne bu şimdi, değil mi? Şehir içine, sokak aralarına kurulan “kapan tuzakları” adı üstünde tuzak, yani farelere kurulan tuzağın bir değişi insana reva görülmüş. Peki, bu kapanları koyanlar haklı mı? Kapan gerçekten faydalı bir şey mi?
“Kapan” Güvenlik amaçlı olarak askeri alanlarda, önemli kamu alanlarında, emniyet ve karakol bölgelerinde uygun bir çalışma ile kullanılabilir. Bunu anlayabiliriz. Ancak şehir içinde vatandaşın girmemesi gereken yerlerde önlem amaçlı kurulamaz! Bu bir engelleme değil, bu tahriktir.
Bu durumu misallerle anlatmak gerekiyor; Mesela diyelim ki, birisi aracını sizin garaj çıkışınıza park etti. Bu durumda siz gereken mercileri mi arasınız? Yoksa elinize aldığınız bıçakla o park eden aracın lastiklerini mi kesersiniz? Belki tercihiniz lastiklerini kesmek olur, ancak eğer lastiklerini keserseniz bu aynı zaman da bir suç teşkil eder.
Peki, girilmemesi gereken yere girildiğinde, kural ihlâli yapmış olmuyor musunuz? Eğer kural ihlali varsa bunun da bir caydırıcı özelliği olan ceza uygulaması olur öyle değil mi? “Kapan” uygulaması ile nasıl bir ceza ödeniyor? Lastikler parçalanıyor ve vatandaş yeni lastik alıp arabasına takıyor. Burada ceza uygulayan lastikçi mi, yoksa yerel idare mi oluyor?
Konu hakkında ihtisas sahibi olanlar, lütfen yazımda, eksilerim varsa, kural ve uygulama olarak bilmediğim detayları ilave etsinler. Önce sorularıma cevap versinler ama.
Yine, meselâ ile devam edelim; diyelim ki, eşiniz, çocuğunuz, anneniz ya da her hangi bir yakınınız acil bir rahatsızlık geçiriyor ve siz onu hastaneye yetiştiriyorsunuz. Böyle durumlarda trafikte bile kontrollü olarak kırmızı ışıkta geçme üstünlüğünüz var. İşte böyle bir durumda bir sokağa gireceksiniz ancak sokakta kapan var, diğer sokakta çalışma var, bir diğerinde başka bir sorun, daha neler-neler oluyor bu sokaklarda bilirsiniz sizde. İşte böyle bir durumda, hastaneye yetiştirmeniz gereken hastanızı lastiklerinizi feda ederek mi götüreceksiniz? Zaten gidemezsiniz! En iyisi bırakın o götürdüğünüz hasta ölsün.
Allah akıl izan versin! Madem sokağın tek taraflı geçişine müsaade ettiniz, o sokağın başına bir kamera sistemi koyarsınız ve cezasını da yüksek tutarsınız, ikaz tabelalarını da koyarsınız, oradan bile isteye geçen cezayı yemiş olur. Daha sonra kişi hastane acil giriş evrakını gösterinde aracın üzerinden o cezayı da kaldırırsınız? Bu iletişim çağında bu çok basit bir işlem. Adalet budur. Caydırıcılık budur.
Karadeniz yolunda memleketlerine gidenler çok iyi bilirler yollara konulan radarları, neredeyse 100 metre de bir radar var. Burada da amaç caydırıcılık değil, rant elde etmek. Bu memleket insanından ne istiyorsunuz? Be memleket insanına bedel mi ödetiyorsunuz? İntikam mı alıyorsunuz?
Başka bir şey gelmiyor aklıma. O yollara koyduğunuz radar, foto cihazları, hız kameraları ve çeşitli teknolojik cihazlardan bir tane de girilmesine müsaade etmediğiniz, tek yönlü sokaklara koyunuz ve vatandaşın o yolları kuralsız kullanmasını engelleyiniz. Zaruret halinde de geçişini sağlayınız.
Çok mu zor bu? Elbette zor değil, lastiğini kesmek ne ya? Bunun adı kural değil, zorbalıktır! Kimse kusura bakmasın.
Ben bulunduğum yerden örnek vereyim, sizlerde bulunduğunuz yerleri göz önüne alın. Zeytinburnu tekstil ilçesi, sürekli kamyonlar mal indirip, mal yüklüyor. Acil bir durumda vatandaş, kavga mı etsin, yoksa lastiklerini mi feda etsin?
İnsana saygı nerede? İnsanı insan gibi yönetmek nerede? Yapın artık bir düzenleme ve bu eşkıyalığa son verin!
Mehmet HACIİSMAİLOĞLU
RTÜK kural tanımaz yayıncıları affetmedi