34,0912$% 0.09
37,6414€% 0.01
44,8542£% 0.16
2.745,41%0,10
4.522,00%0,00
18.117,00%0,00
2.505,99%0,02
9.699,56%-0,73
Bu nasıl siyaset? Bu nasıl kafa?
Önce dilerseniz şu meşhur Dilruba mahlûkatından başlayalım; “Bütün özgürlük haklarını tek bir kişiye teslim ettiğiniz için ve Allah’tan da üstün tutup ona taptığınız için, sosyal medyanın kapatılmasını desteklediğiniz için” hepiniz geri zekâlısınız!” Demişti.
Bir kere kişiye özel özgürlük hakkının Cumhurbaşkanına teslim edilmesi mümkün değil! Eğer, Erdoğan’a, teslim edildiyse ki, asla böyle bir durum söz konusu değil, o zaman bu mahlûkatın da özgürlük hakkı teslim edilmiş olur.
Hele ki, “Allah’tan üstün tutma” ifadesi akıl alır bir ifade değil, İslâm mensubu âlemlerin Resul’ünü (A.s) bile Allah’tan üstün tutmamış, kim neye göre bu üstünlük kavramına kanaat getirebilir?
Sosyal medyanın kapatılması durumu, zekâsı olan her birey tarafından basitçe idrak edilebilir bir durum iken, bunu anlayamamanın iki yolu ortaya çıkar. Biri, zekâ sıkıntısının tezahürü, ikincisi ise tartışmasız hazımsızlıktır.
Bunları neden yazdım? Dilruba denilen mahlûkata mı cevap verdim? Tabi ki hayır!
Benim aslında cevabım ve bu nasıl siyaset bu nasıl kafa? Diye sorduğum Özgür Özel’edir. Sen bir ana muhalefet partisi genel başkanısın, sen milyonlarca seçmenin liderisin, nasıl olurda, bu ne olduğu belli olan tipi, üstelik yaptığı bunca hakaretten sonra protokolde oturtur ve açılış kurdelesi kesersin?
Bu şu demektir ki, o zaman; Ey! Özgür Özel Sen de bu mahlûkatın konuştuklarını destekliyorsun. Sen de bu ülke insanına seni desteklemeyip Erdoğan’ı destekledikleri için geri zekâlı diyorsun. “Yok, ben öyle bir şey demedim” deme! Harbiden söverler sana.
Hakikatten, adam olmak başka bir şey, makam sahibi olmak bambaşka bir şey, bunun adı siyasi ahlaksızlıktır! Bunun adı edepsizliktir! Bunun adı bu millete saygısızlıktır! Bu durumu siyasi bir çıkar olarak değerlendirmek, acizliğin daniskasıdır!
Gelelim diğer mevzuya;
Bugünlerde ortaya çıkan bir takım İrlandalılar “ Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek, o hiç soğutulmayan tartışmadan nasiplenmek istiyor.
Erdoğan’a Başkomutan denilmesini hazmedemeyen bu akıllara bir iki hatırlatma yapmak yerinde olur sanırım.
Anayasamızın 117’nci maddesinden haberleri var mı? 117’nci madde aynen şöyledir; “Başkomutanlık, TBMM’nin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur.”
Türkiye Cumhuriyet’i 5 Ağustos 1921’de mecliste alınan kararla Mustafa Kemal’e de bu yetkiyi bu esasla verdi.
Mevzuata göre Cumhurbaşkanının Recep Tayyip Erdoğan olması değil! Cumhurbaşkanı kim olursa olsun o kişi Başkomutandır!
Başkomutan ya da Başkumandan, savaşta bir devletin bütün Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerine komuta eden en büyük komutandır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Cumhurbaşkanı’nın, TBMM adına temsil ettiği kurumdur.
Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevî varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir.
Sizin derdiniz, ne vatandır, ne milli iradedir, ne de gerçekten Mustafa Kemal’dir. Sizin kabul edemediğiniz, bu ülkenin büyümesidir, gelişmesidir, orkestra yerine mehter çalınmasıdır, orduya dua edilmesidir, sizin amacınız iki bin iki yüz yıllık geçmişi silip bir asır üzerinden yeni bir nesil oluşturmaktır.
Sosyal medya da, galeyana gelip, paylaşım yapan ve “ Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek bu ülkede bir kaosortamı oluşmasına vesile olmaya çalışanlar, iyi analiz edin! İyi hesap edin! Siz kimin nesisiniz bilmem, ama bizim kim olduğumuz çok belli.
Kim kendisini, kimin askeri olarak görürse görsün, bu bir tercih meselesidir, buna kimse karışamaz! Ancak bu durumu, bu tercihi bir dayatma gibi, bir memleket meselesi gibi ortaya sunamazsınız!
Seçilmiş iradeye, yeniden sandıkla görevden alınana kadar saygı göstermek zorundasınız! Bu isteseniz de böyle olacak, istemeseniz de! Bu milletin, can damarına basmayın! Özellikle bazı siyasal parti liderleri hele siz! Çok daha dikkatli olun! Öyle milliyetçilik tangoları ile olmuyor bu işler, bu işler nasıl işler, çok iyi bilirsiniz.
Ebedi Birlik üyeleri Azerbaycan-Özbekistan ilişkilerini ele aldı