Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AHMET DURKAYA YAZDI:’GEÇMİŞTEN DERS ALMAK’

“Geçmişinden ders çıkaramayanlar geleceğini

“Geçmişinden ders çıkaramayanlar geleceğini inşa etme konusunda sıkıntı yaşarlar”.

Yüce Allah (c.c.) her canlıya kendisini tehlikelerden koruyacak melekeler vermiştir. İnsanoğluna ise akıl vermiştir.Anlama, kavrama, sezme ve muhakeme etme yeteneğini geliştiren insan, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan rahatlıkla ayırt edebilir. Kendisine zararı dokunabilecek şeylerden uzak kalmasını bu sayede becerebilir.

Ama aynı insan duygularının esiri olduğunda, salim bir akıl ile düşünemediğinde de pek çok yanlışa imza atabilir. Mesela sobadan eli yanan küçük bir çocuk bile, bir daha sobaya yaklaşmazken, depremin sürekli yerle bir ettiği ve iki kattan fazlasının yapılmasına müsaade edilmediği bir araziye beş, yedi veya dokuz katlı binaları yapmak akıl kârı değildir.

Azamî doksan km hızla gidilmesi gereken, üstelik alt yapısı da bozuk virajlı bir yolda, yüz seksen km hız yapmak intihar etmektir. Yüzme bilmediği halde can yeleği takmadan denize veya göle girmek, sigara, içki ve uyuşturucunun zararlarını bildiği halde bunları kullanmaya devam etmek, beynini çöplüğe çevirme pahasına sürekli tv seyretmek veya internette lüzumsuz yere sörf yapmak, bilgi birikimi ve kaynağı sağlam olmadan her türlü paylaşımlara dikkat kesilmek yanlıştır.

Ülkeyi idare edecek kadroları oluşturup seçerken de liyakate, yerli ve milli olmasına dikkat etmeden, başkasının değirmenine su taşıyabilecek birey ve oluşumlardan yana tavır sergilemek vatan millet için hayati önem taşımaktadır.

Buradan hareketle belirtelim ki, insanoğlunun düşünmesi, aklını kullanması ve bu tür yanlışlardan uzaklaşması gerekmektedir. Zira bu kendisine yapacağı en büyük iyiliktir. Bu itibarla, kendi sonunu kendisi hazırlayan insanın dünyaya gönderiliş maksadını çok iyi kavraması icap etmektedir. Zira bu, kendi yararına olacaktır. Bunu gerçekleştirebilmek ise aklı doğru, etkin ve verimli bir şekilde kullanmakla, Kur’an’a sımsıkı sarılmakla, Hz. Peygamber’in öğretilerini yaşamakla ve geçmiş milletlerin hayatlarına bakarak gerekli dersleri çıkartmakla mümkündür.

Daha fazlasını kazanma hırsının kurbanı olan duygu ve ihtiraslarını kontrol edemeyen bir insanın kalbinin taşlaşması, basîretinin bağlanması kendi yapıp ettiği kötü davranışlar sebebiyledir.Bu kimseler suçlayacak birilerini aramadan önce aynaya bakmak durumundadırlar. Zira tabiatta kıyâmete kadar şaşmayacak bir ahenk ve düzen söz konusudur. Konulan bu kurallara aykırı hareket edenler, yaşama şanslarını tehlikeye attıkları gibi ahiretlerini de yıkmış olmaktadırlar.

“Bir şey olmaz” gibi basit ve düşüncesizce söylenilen bir sözün arkasına sığınan, kendince bahaneler üreten insanın böyle bir sözle kendini savunmaya kalkışmasının ne kadar akla ve mantığa uygun olduğunun çok iyi tahlil edilmesi gerekmektedir.

Bizler artık hayatlarımızdan şikayet etmek yerine onu güzelleştirmeye çabalayalım ve sahip olduklarımız için şükretmenin önemini kavrayalım.Birçok insanın sokaklarda yaşadığını,açlıktan ölmek üzere olduğunu,hastalıklarla mücadele ettiğini unutmayalım.

Haline şükretmesini bilen,geçmişinden ders alan kişilerden olmak dileğiyle.
Yeni bir yazıda buluşmak üzere,Allah’a emanet olun.