Ebu Ubeyde Bin Cerrah (r.a.) Kimdir?
Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.) kimdir? Peygamberimizin (s.a.v.) hakkında: “Her ümmetin emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebu Ubeyde’dir” buyurduğu Ebu Ubeyde bin Cerrah’ın (r.a.) hayatı.

Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.) , Hicretten kırk yıl önce 583 yılında Mekke’de doğdu.Hz. Peygamber’in onuncu dedesi olan Fihr’de Resûlullah ile soyları birleşir. Benî Hâris kabilesinden olan Ebû Ubeyde, Câhiliye devrinde Mekke’de okuma yazma bilen birkaç kişiden biri olduğu için Kureyşliler kendisine değer verirdi. Ebû Ubeyde, Hz. Peygamber’in İslâm’a davete başladığı ve henüz Dârülerkam’a girmediği günlerde Hz. Ebû Bekir vasıtasıyla müslüman oldu. İslâmiyet’in yayılması için büyük çaba gösterdi ve bu sebeple Kureyşliler’in ağır baskılarına mâruz kaldı. İşkenceler dayanılmaz hale gelince 616 yılında yapılan İkinci Habeşistan Hicreti’ne katıldı. Ancak bir müddet sonra Mekke’ye döndü. Daha sonra Medine’ye hicret etti.
EBU UBEYDE BİN CERRAH (R.A.) KİMDİR?

Her dava yetişmiş insan ister. Bilgiyle, güzel ahlakla mücehhez azimli, cesur, sebatkar ve emin insan…
Her devirde emin insan aranmış, hayatın her safhasında ona ihtiyaç duyulmuştur. Yönetimde, eğitimde, tebliğde… Bir hizmetin ifasında bir emanetin yerine ulaştırılmasında… İşin yürümesi, sözün tutulması, sırrın saklanmasında güvenilir, emin insan.
İslâm’ın nesilden nesile taşınsası, ümmetin birliğinin sağlanması o insanla gerçekleşmiştir. Onun için saadet çağından günümüze kadar hep o insanın özlemi çekilmiştir.
Bakınız Hazret-i Ömer (r.a.) da aynı hasretle: Bir gün halifeliği zamanında bu evde otururlarken arkadaşlarına:
“Bir şeyler isteyiniz, temenni ediniz” dedi. İçlerinden birisi:
“Allah yolunda infak etmek için şu ev dolusu altınım olsun istiyorum.” dedi. Hz. Ömer:
“Daha isteyin” dedi. Bir başkası:
“Şu ev dolusu inci, zerberced ve yakutum olsun da Allah yolunda infak edeyim, bunu istiyorum” dedi. Hz. Ömer (r.a.):
“Daha isteyin” deyince:
“Bu sözleriyle Emirü’l-Müminin ne demek istiyor anlamıyoruz?” dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.):
“Ben istiyorum ki şu ev, Ebu Ubeyde bin Cerrah gibi rical ile dolu olsun” dedi.

ÜMMETİN EMİNİ
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) onun hakkında: “Her ümmetin emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebu Ubeyde’dir” buyurmuşlardır.
Biz de Hazreti Ömer (r.a.) gibi “rical” isteyelim. Emin, güvenilir insan. Dostun düşmanın kabullendiği, hayatında bir kerecik olsun yalan söylememiş, dürüst insan. Ümmetin birliği, ümmetin güvenliği için, ona muhtacız. Müslüman da, Hristiyan da, müşrik de, bu insana hasret. Bakınız Muhammed İbni Cafer anlatıyor:

“Resulullah’ın huzuruna bir grup Hristiyan geldi ve şöyle dediler:
“Ey Ebul Kasım! Biz mallarımızın taksiminde anlaşamadık. Bu konuda bize hakemlik edecek emin bir kişi gönder. Siz bizce makbulsünüz.” Rasul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz de Hz. Ebu Ubeyde’yi (r.a.) çağırdı ve:
“Onlarla birlikte git, anlaşamadıkları konularda, aralarında hak ile hükmet” buyurdular.
Yine hicretin onuncu senesinde Necran Nasara’sının cizyesini alıp götürmek üzere bir emin adam istediklerinde, Fahr-i Alem (s.a.v.) Efendimiz: “Bu ümmetin emini budur” diyerek Hz. Ebu Ubeyde’yi (r.a.) tayin etmişlerdir.
Sevgili Peygamberimizin dar-ı beka’ya irtihallerinden sonra, Müslümanların başına gelen en zor hallerden biri de halife seçimidir. Bir yandan Habib-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizin firakıyla yanan ashab, diğer yandan birliği sağlamak ve halife seçimi ile uğraşıyordu. İşte bu ortamda Hz. Ebu Ubeyde’nin (r.a.) Hz. Ebubekir’e (r.a.) biati ve Hz. Ali’ye (r.a.) giderek onun da beyatına vesile olması, münazaayı bertaraf ve muhabbeti ihya da önemli bir unsur olmuştur.
Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.) hayatında Cennet ile müjdelenmiş on kişiden (Aşere-i mübeşşere) olup, sahabe arasında ünvanları “Eminü’l-ümme” dir. Hz. Ebubekir (r.a.) vasıtasıyla Müslüman olmuştur. Çok mütevazi, haya sahibi, karşısındakine güven veren, sevimli bir yüze sahipti. Zayıf bedenli, uzun boylu ve ince yüzlüydü. Ciddi konularda hemen kükrer, bir arslan kesili verdi.
Hicri 18 tarihinde 58 yaşında vefat etmişlerdir. Kabr-i şerifleri, Ürdün’de Şeria nehrinin batısında “Amtan” köyündedir. Cenab-ı Hak’dan onun şefaatini ve her birimizin de Ebu Ubeyde (r.a.) gibi ümmetin emini olabilmeyi niyaz ederiz.
- SULTAN ŞEYH BEDİR KARAHAN (K.S.A.), MEVLANA ŞEYH HÜSEYİN GÜMÜŞ (K.S.), ŞEYH MÜRŞİD DR. RASHİD İBRAHİM HAAKE (K.S.A.)
- SİLSİLE-İ SADAT – SİLSİLEYİ SADAT – SİLSİLE-İ ZEHEB – SİLSİLEYİ ZEHEB – ALTIN SİLSİLE – SİLSİLE
- Peygamber efendimiz hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile başlayan ve Sâdikat (Sadıklar Yolu)’ın kurucu eğitmeni Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ye kadar gelen silsile isimleri sırasıyla şöyledir:
- 1 – Hazret-i Muhammed Mustafâ (sallâllâhu aleyhi ve sellem)
- 2 – Hazret-i Ebû Bekir Sıddîk (radıyallâhu anh)
- 3 – Selmân-ı Fârisî (radıyallâhu anh)
- 4 – Kâsım Bin Muhammed (rahmetullâhi aleyh)
- 5 – Câfer-i Sâdık (rahmetullâhi aleyh)
- 6 – Bâyezîd-i Bistâmî (rahmetullâhi aleyh)
- 7 – Ebû’l-Hasan Harakānî (rahmetullâhi aleyh)
- 8 – Ebû Ali Fârmedî (rahmetullâhi aleyh)
- 9 – Yûsuf Hemedânî (rahmetullâhi aleyh)
- 10 – Ebu-l Abbas Hz. Hızır (aleyihisselam)
- 11– Abdülhâlık Gucdüvânî (rahmetullâhi aleyh)
- 12 – Muhammed Ârif Rîvgerî (rahmetullâhi aleyh)
- 13 – Mahmûd Encîrfağnevî (rahmetullâhi aleyh)
- 14 – Ali Râmîtenî (rahmetullâhi aleyh)
- 15 – Muhammed Baba Semmâsî (rahmetullâhi aleyh)
- 16 – Seyyid Emîr Külâl (rahmetullâhi aleyh)
- 17 – Bahâüddîn Şâh-ı Nakşibend (rahmetullâhi aleyh)
- 18 – Alâüddîn Attâr (rahmetullâhi aleyh)
- 19 – Yâkub-el Çerhî (rahmetullâhi aleyh)
- 20 – Ubeydullah-el Ahrâr (rahmetullâhi aleyh)
- 21 – Muhammed Ez-Zâhid (rahmetullâhi aleyh)
- 22 – Derviş Muhammed İmkenegî (rahmetullâhi aleyh)
- 23 – Hâcegî Muhammed Semerkandi (rahmetullâhi aleyh)
- 24 – Muhammed El-Bâkī Billâh (rahmetullâhi aleyh)
- 25 – İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî (rahmetullâhi aleyh)
- 26 – Muhammed Mâsûm Serhendî (rahmetullâhi aleyh)
- 27 – Muhammed Seyfüddîn Serhendî (rahmetullâhi aleyh)
- 28 – Seyyid Nûr Muhammed Bedâyûnî (rahmetullâhi aleyh)
- 29 – Mirzâ Mazhar Cân-ı Cânân (rahmetullâhi aleyh)
- 30 – Abdullah Dehlevî (rahmetullâhi aleyh)
- 31 – Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (rahmetullâhi aleyh)
- 32 – Mevlânâ Osman Siraceddin (rahmetullâhi aleyh)
- 33 – Mevlânâ Şeyh Ömer Ziyaüddin (rahmetullâhi aleyh)
- 34 – Mevlânâ Muhammed Necmeddin-i Kübra (rahmetullâhi aleyh)
- 35 – Şeyh Baki Hocaefendi (rahmetullâhi aleyh)
- 36 – Kutb-ul Aktab Şeyh Bedir Karahan (rahmetullâhi aleyh)
- 37 – Mevlânâ Şeyh Mürşid Hüseyin Gümüş (rahmetullâhi aleyh)
- 38 – Şeyh Mürşid Rashid İbrahim Haake (rahmetullâhi aleyh)
