KARBONHİDRATLAR: ENERJİNİN ANA KAYNAĞI
Karbonhidratlar, özellikle kuru baklagiller, tahıllar, sebze ve meyveler şeklinde günlük enerji ihtiyacımızın ana kaynağını oluşturur. Tahıllardaki lif ise kan şekerimizi dengeleyerek glikoz seviyelerini kontrol altında tutmamıza yardımcı olur. Çölyak ve glüten hassasiyeti olan bireylerin bu grup besinleri tüketirken doktor önerilerini dikkate alması önemlidir.

VİTAMİN VE MİNERALLER: MEVSİMLİK KALKANLARIMIZ
Meyve ve sebzeler, içerdikleri vitamin ve minerallerle her mevsim farklı bir koruma sağlar. Mevsimine uygun tüketim, bu besinlerin faydalarını en üst seviyeye çıkarmak için kritik öneme sahiptir. Özellikle dondurulmuş ürünlerin bazen vitamin değerlerini yitirebileceğini unutmamak gerekir.
PROTEİNLER: VÜCUT İÇİN TEMEL YAPI TAŞLARI
Proteinler hormonlarımızdan kas yapımızı güçlendirmeye kadar geniş bir etki alanına sahiptir. Et, yumurta gibi gıdalar, B vitaminleri, demir, çinko gibi önemli besinleri de bünyelerinde barındırır. Yumurta ise hem tok tutucu özelliği hem de yüksek protein içeriğiyle günlük diyetimizin vazgeçilmezleri arasında yer alır.
YAĞLAR: ISIDAN HORMONLARA VÜCUDUMUZUN GİZLİ KAHRAMANLARI
Yağlar, bitkisel ve hayvansal kaynaklardan edinilebilir ve vücut ısısını düzenleme konusunda kritik rol oynar. Sağlıklı yağlar aynı zamanda hormon üretimi için de gereklidir.
SÜT ÜRÜNLERİ: KALSİYUM VE VİTAMİN DEPOSU
Süt ürünleri, hem hayvansal hem de bitkisel alternatiflerle, özellikle kalsiyum ve vitamin açısından zengindirler. Laktoz intoleransı gibi özel durumları olan bireylerin de alternatif süt ürünlerini tercih etmeleri sağlıkları açısından önemlidir.