34,2396$% -0.04
37,4825€% -0.44
44,7967£% -0.29
2.869,75%-0,58
4.900,00%-0,76
19.543,00%-0,74
2.606,63%-0,57
9.132,30%0,97
İlhan KILIÇ/MÜNSTER-BHA
Avrupa Azerbaycan Merkezi, Almanya’nın Münster şehrinde 27 Eylül Anma Günü’nü anmak için kapsamlı bir etkinlik düzenledi.
Etkinlik, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü korumak için hayatlarını kaybeden şehitlerin anısına ve Azerbaycan’ın uluslararası hukukla tanınmış egemenliğinin kutlanması amacıyla gerçekleştirildi. 62 kişi, Münster şehrinin Yahudi ve Alman topluluklarının da dahil olduğu çeşitli kesimlerden katıldı. Her iki topluluk da etkinliğin başarılı bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynadı.
Etkinlik, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Milli Marşı ile başladı ve şehitlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Avrupa Azerbaycan Merkezi yönetim kurulu üyesi Kazım Kazımov, etkinliğin moderatörlüğünü üstlendi. Kazımov, Azerbaycan tarihinde 27 Eylül Anma Günü’nün özel bir öneme sahip olduğunu ve şehitlerin fedakarlığının asla unutulmayacağını vurguladı.
Avrupa Azerbaycan Merkezi Başkanı Zaur Aliyev, Azerbaycan’ın egemenliği için canlarını feda eden kahramanları anarak, Azerbaycan’ın tarih boyunca farklı milletlerin ve dinlerin barış içinde bir arada yaşadığı, çok kültürlü değerleri ile tanınan bir ülke olduğunu belirtti. Aliyev, Azerbaycan’ın hiçbir zaman dini bir savaş yapmadığını, bağımsızlığı için sadece Azerbaycanlıların değil, çeşitli milletlere ve dinlere mensup kahramanların da canlarını feda ettiğini vurguladı. Ayrıca, Azerbaycan’ın uluslararası hukukla tanınmış toprak bütünlüğünün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararlarıyla desteklendiğini hatırlattı. Aliyev, Azerbaycan’ın bu hukuki temele dayanarak egemenliğini geri kazandığını belirtti. Etkinlikte konuşma yapan diğer konuşmacılar arasında Avrupa Azerbaycan Merkezi Başkan Yardımcısı Elgiz Haqverdiyev de yer aldı. Haqverdiyev, Azerbaycan’ın egemenliğini korumak için verilen mücadelede uluslararası ilişkilerin önemini vurguladı ve Azerbaycan-İsrail dostluğunun bu mücadelede ne kadar önemli bir rol oynadığını belirtti. Haqverdiyev, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğine değinerek, ilişkilerin kültürel alanda da önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Yönetim kurulu üyelerinden İradə Aliyeva da konuşma yaparak Azerbaycan’ın çok kültürlü değerlerinden ve bu değerlerin ülkenin tüm alanlarında nasıl önem kazandığından bahsetti. Azerbaycan’ın sadece coğrafi olarak değil, aynı zamanda kültürel açıdan da çeşitliliği ile öne çıktığını vurguladı.
Etkinliğe katılan Filoloji ve Felsefe Bilimleri Doktoru Sahibə Payıküçük, Azerbaycan’ın kültürel mirasının korunmasının önemine değindi. Azerbaycan’ın kültürlerarası diyalog alanındaki başarılarını anlattı ve ülkenin dünya çapında çok kültürlülük modeli olarak kabul edildiğini belirtti.
Yahudi toplumu ile sıkı ilişkiler kuran Leyla Novruzova da etkinlikte konuşarak Azerbaycan-İsrail ilişkilerinin derin köklere dayandığını ve bu dostluğun uzun vadeli, çok yönlü işbirliğine dayandığını dile getirdi. Novruzova, ayrıca Azerbaycan’ın Yahudi toplumunun ülkenin siyasi ve sosyal hayatında önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, bu toplumun Azerbaycan’ın gelişimine katkısını öne çıkardı.
Etkinliğin dikkat çeken konuşmalarından biri de Yahudi toplumunun Münster’deki sinagogunda başkan yardımcılığı yapan Raya Golzina tarafından yapıldı. Kendisi, İsrail ve Azerbaycan’ın tarihi dostluk ilişkilerinden söz etti ve bu ilişkilerin hem ekonomik hem de kültürel alanlarda güçlendiğini ifade etti. Golzina, Azerbaycan-İsrail dostluğunun sadece devletler arasında değil, aynı zamanda halklar arasında da derinleştiğini ve bunun iki ülkenin gelecekteki işbirliği için önemli olduğunu dile getirdi.
Film Sunumu
Etkinliğin sonunda, Azerbaycan’ın Milli Kahramanı, Yahudi kökenli Albert Aqarunov hakkında çekilen “Tank 533” adlı kısa filmin sunumu yapıldı. Bu film, Albert Aqarunov’un Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü için gösterdiği cesareti ve kahramanlığını sergileyerek, onun Azerbaycan halkının sadık bir kahramanı olduğunu gözler önüne seriyor. Albert Aqarunov, ülkemizin çok kültürlü değerlerine olan bağlılığın ve farklı milletlerin barış ve birlik uğruna nasıl birleşebileceğinin en parlak örneğidir. Film Almanca olarak gösterildi ve büyük ilgi gördü.
Film gösteriminin ardından Raya Golzina, Albert Aqarunov’un kahramanlığından söz ederek, onun Azerbaycan’ın çok kültürlü değerlerinin bir sembolü olduğunu vurguladı. Golzina, Aqarunov’un hayatını ve onun kahramanlığını tüm Azerbaycan halkının birleştirici gücü olarak sundu ve onun Azerbaycan-İsrail dostluğunun da sembollerinden biri olduğunu dile getirdi.
Etkinlik, Azerbaycan’ın barışsever politikasını ve çok kültürlü değerlere olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu etkinlik, Azerbaycan’ın tüm dinlere ve milletlere saygı gösteren ve birlik, barış ve işbirliği ilkesini koruyan bir ülke olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Sevgi bağının rengi Mavi oldu: Rena Nizami Düsseldorf’ta ilk konferansını verdi