NetHaberler - ARA ÖZEL 

NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; asgari ücret (minimum wage) maratonu, milyonlarca çalışanın geleceğini şekillendirecek kritik bir dönemece giriyor. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Üçlü Danışma Kurulu, 21 Ekim tarihinde toplanarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısını ve işleyişini masaya yatıracak. Bu toplantı, Aralık ayında başlayacak resmi görüşmeler öncesi önemli bir adım olarak görülüyor. Halen aylık brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş olan asgari ücret, kesintiler sonrası net 22 bin 104 lira 67 kuruş seviyesinde uygulanıyor. İşverene maliyeti ise 30 bin 621 lira 48 kuruş olarak hesaplanıyor. Peki, bu rakamlar 2026 asgari ücret (2026 minimum wage) için nasıl değişecek? Enflasyon baskısı altında ezilen çalışanlar, yeni zammı merakla bekliyor.

Türkiye'de asgari ücret (minimum wage), 1936 tarihli İş Kanunu ile mevzuata girmiş olsa da, fiili uygulaması 1951 yılına uzanıyor. O dönemden 1967'ye kadar mahalli komisyonlar tarafından belirlenen ücretler, daha sonra Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığıyla standardize edildi. Bu komisyon, yasa gereği işçi, işveren ve hükümet'ten beşer temsilci olmak üzere toplam 15 kişiden oluşuyor. Kararlar oy çokluğuyla alınıyor ve eşitlik durumunda başkanın tarafı üstün kabul ediliyor. Tarihsel olarak, 2016'dan beri yılda bir kez zam yapılıyor, ancak yüksek enflasyon dönemlerinde 2022 ve 2023 gibi yıllarda altı aylık ayarlamalara gidildi.

Komisyonun kararları, ekonomik göstergeleri doğrudan etkiliyor. Örneğin, 2025 yılı için brüt ücret 26 bin 5 lira 50 kuruş olarak belirlenirken, bu rakam 30%'luk bir zamla gerçekleşti. Geçmiş yıllara baktığımızda, 2024'te net ücret 17 bin 2 lira idi ve enflasyonun etkisiyle hızla eridi. Uzmanlar, asgari ücret'in alım gücünü korumak için enflasyon hedeflerinin gerçekçi olması gerektiğini vurguluyor. Maaş (salary) artışları, sadece çalışanları değil, memur (civil servant) maaşlarını da dolaylı yoldan etkiliyor, zira kamu sektörü zamları genellikle asgari ücret baz alınarak hesaplanıyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, DİSK-AR'ın 2017 araştırmasına göre, son 18 yılda alınan 18 karardan 13'ünü işveren ve devlet temsilcilerinin oylarıyla belirlemiş. Bu durum, işçi tarafında adaletsizlik algısı yaratıyor. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 25 Aralık 2024'te yaptığı açıklamada, "Adil olmayan bir komisyonda 50 sene durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe bir daha biz TÜRK-İŞ olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na katılmayacağız" demişti. Benzer şekilde, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 27 Ekim 2025'te komisyon yapısının değişmesi gerektiğini belirterek, TÜRK-İŞ ile görüşmelerini teyit etti ve katılmama kararını yineledi.

Bu tepkiler, komisyonun oy birliği esasına geçmesini gündeme getiriyor. İşveren tarafı ise oy birliğinin zorunlu olmasını savunuyor, zira mevcut sistemde 10 üyenin katılımıyla karar alınabiliyor. SGK (social security institution) ve Bağ-Kur (social security for self-employed) primleri gibi kesintiler, net ücreti doğrudan etkiliyor; brüt ücretin 14%'i işçi payı olarak SGK'ya gidiyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 9 Ekim'te "Sendikal Örgütlenmenin Yaygınlaştırılması" gündemiyle Üçlü Danışma Kurulu'nu toplamıştı. Şimdi ise 21 Ekim'teki toplantıda odak, asgari ücret görüşmeleri öncesi komisyon işleyişi olacak. İnternet araştırmalarına göre, 2026 asgari ücret için tahminler 25% - 30% zam arasında değişiyor. Örneğin, bir senaryoda 25% zamla net ücret 27 bin 630 lira'ya çıkabilir. Prof. Dr. Ceyhun Elgin, enflasyon hedeflerinin tutmayacağını belirterek, asgari ücret artışının gerçekleşen enflasyonun altında kalacağını öngörüyor.

Twitter (X) platformunda da konu sıcak. @superhaber hesabından paylaşılan tweette, "2026'da asgari ücret ne kadar olacak?" sorusuyla tartışma başlatılmış. @nefesgazete ise Elgin'in görüşlerini aktararak, dar gelirlilerin faturayı ödediğini vurgulamış. @Yedi23Haber, "Sizce asgari ücret ne kadar olmalı?" diye sorarak etkileşim yaratmış. Bu tweetler, halkın beklentilerini yansıtıyor: Bazıları 60 bin lira talep ederken, diğerleri alım gücünün korunmasını istiyor.

Akademik makalelerden edindiğimiz bilgilere göre, asgari ücret artışları işsizliği artırabiliyor. Örneğin, 2004'teki 24.3% artış üzerine yapılan bir çalışma, genç istihdamını olumsuz etkilediğini gösteriyor. Başka bir araştırma, minimum ücret ile işsizlik arasında pozitif korelasyon bulmuş.

İşçi sendikaları, komisyonun adil olmadığını savunuyor. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ, katılmama kararıyla baskı yaratıyor. Bu durum, 2026 asgari ücret sürecini etkileyebilir. Tahminlere göre, enflasyon 16% beklenirken, 20% zamla ücret 26 bin 525 lira'ya çıkabilir. Ancak, alım gücü erozyonu devam ederse, memur ve emekliler de etkilenecek.

Asgari ücret, Türkiye ekonomisinin nabzını tutuyor. Akademik bir makalede, minimum ücretin fiyatlar ve büyüme üzerindeki etkisi incelenmiş; yüksek zamlar enflasyonu tetikleyebiliyor. Dünya Bankası'nın 2019 raporu, asgari ücret artışlarının firma kapanmalarını artırabileceğini belirtiyor. Ancak, talep odaklı modellerde, ücret artışı tüketimi canlandırarak büyümeye katkı sağlıyor.

Wikipedia verilerine göre, Türkiye'de kayıtlı işçilerin 40%'ı asgari ücretle çalışıyor; bu oran Avrupa'da en yüksek. SGK primleri, işverene ek yük getirirken, Bağ-Kur mensupları da dolaylı etkileniyor. Ekşi Sözlük gibi platformlarda kullanıcılar, "Asgari ücretle geçinmek zor, ama zamlar enflasyonu körüklüyor" gibi nötr yorumlar yapıyor. Bir kullanıcı, "2026 için gerçekçi zam şart" demiş.

Yerel başarıların ulusal yayılması açısından, bazı illerde sendikal örgütlenmeler asgari ücret üstü anlaşmalar sağlıyor. Örneğin, Alanya'da komisyon toplantıları yerel istihdamı olumlu etkiliyor. Bu modeller, ulusal çapta benimsenirse, maaş dengesizlikleri azalabilir.

Peki, sizce 2026 asgari ücret kaç lira olmalı? Bu zam, alım gücünüzü nasıl etkileyecek? Yorumlarda paylaşın, tartışalım!

NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; asgari ücret görüşmeleri, ekonomik dengeleri yeniden şekillendirecek. Takipte kalın, gelişmeleri anlık aktaracağız.